Hayallerimizdeki hayatlar

Skandalsız bir günü geçmeyecek mi bu ülkenin, gündemsizlikten kreşteki çocuklara paranın üzerine resim çizdiremeyecek miyiz biz?


Tabii ki yine gündemimiz pek bir renkli. Bu sefer hepimizin ağzını çarşamba pazarı gibi açtıran olay oldukça ilgi (!) çekici.





Haberin her cümlesi üzerine gıybet yapılabilecek şeylerken, tek bir cümlede biriken ekşın herkesin diline düşürdü kızımızı. Bir sabah uyandım ve yeni milli kahramanımızla tanıştım. Allahım kızı ne övmek, ne yükselmek, ne yüceltmek!


Kız güzel, kötü alışkanlık cool (bir bonzai değil tabi), araba pahalı, buram buram zenginlik kokuyor.


Hayallerimizdeki hayatı yaşıyormuş da, bu seviyeye ulaşmak için ne yapmak gerekiyormuş da. Ulan madem hayalindeki hayat bu, Şeyma Subaşı'dan ne istedin?


Ona ahlak bekçiliği yaparken, onun gezip tozması ülkenin tek derdi olmuşken, bu skandal başımıza konmuş talih kuşu gibi davranılıyor.


En nihayetinde ikisinin de kendi hayatı, hiçbirimize bok yemek düşmez ama genlerimizde var başkasının hayatına burnumuzu sokmak.


Bağcılar’da bonzai içerken bulunan genci ne yapalım, film senaryosu gibi olay yaşamış hatun, onu konuşacağız tabi. Zaten kız Avusturalya’da mı ne doğmuş büyümüş, tek kelime Türkçe bilmediğine eminim. Türk kızı olsa iş adamı sevgilisinin topuklarına sıktırma haberini ya da teknede basılma haberini okuyor olurduk. Skandal bile vizyonlu.


Kadın, erkek herkes bu talihsiz olayın kahramanı olmak istiyor. Kendi tercihleri sonucu yaşadığı hayatındaki hiçbir şey mutlu etmiyor çünkü onu. İki gün önce yazdıklarına bak; hayırlı ramazanlar, hayırlı iftarlar dillerinden düşmemiş. Bugün Escobar'la alem yap desen senden benden önce koşacaklar.


Zaten delirdiğim nokta da bu ikiyüzlülük. Aman laf söz etmesinler diye ağzından dinle ilgili söylemler düşmeyen ünlülerin hayırlı iftarlar paylaşımlarında çıldıracak gibi oluyorum. Yüzünde kendi hücresinden çok botoks var, ameliyatsız yeri kalmamış, ülkenin yarısı üzerinden geçmiş ama 30 günlüğüne en dindar, en çok inanan o, sen tü kakasın!


Bu kadar çabuk değişen değer yargılarınız varsa ülkenin yarısına hayatı cehennem etmeseniz ne güzel olur aslında. Karılarınızı, kardeşlerinizi açıkhava cezaevinde yaşıyor gibi hissettirip, kokain ile basılan kızı "hayalinizdeki hayat" olarak betimlemek hangi inanışa giriyor, biz de bilelim.


Yalandan ahlaklılardan, yalandan doğrulardan o kadar sıkıldık ki, yalandan değil gerçekten uzaya falan gitmek istiyorum artık.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir teşekkürler! gerçekten teşekkürler.şu haberle ilgili birisi de çıkıp "bunun normal olmadığı" hakkında birşey söylesin diyordum ki sen yazmışsın.
    CEVAPLA
  • Misafir ağzını öpeyim pelom yaa yine mükemmelsin :)
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.