Kendime not

Acaba Çınar doğduğundan beri konuşabilseydi bana neler anlatırdı... Bebeğimin konuşmasıyla derinleşecek olan karşılıklı ilişkimiz, o sadece ağlayarak iletişim kurmaya çalıştığında nerelerde?


Eminim büyümek çok zorlu bir süreç. Bebeklerimiz büyürken onlara eşlik etmek, onlara bu yolculukta rehber olmakta bir o kadar zor.


Kabaca bir düşünsek duygusal ve fiziksel pek çok değişim yaşıyorsun. Bunlara anlam veremiyorsun. Belki çoğu zaman bu büyüme işi bedensel bir ağrı veriyor. Dile dökemiyorsun. Çok seviyorsun ama karşındaki seni bazen anlamıyor. Sen de onun davranışlarına anlam veremiyorsun. Çok miniksen tam olarak da göremiyorsun. Dünya yabancı ve güvensiz bir yer.


Çınar şimdi 17 aylık olmak üzere. Hayatımız hem çok güzel, eğlenceli hem de bir o kadar zorlu. Şimdilerde isteklerini ağlamaktan çok işaret dili ile anlatmaya çalışıyor. Benimse yapmam gereken, yanındayken gerçekten onunla olmam. Onun yanında kafam başka şeylerde olduğunda sanki kopuyoruz. Oyun oynuyoruz ama orada değiliz gibi. Yemek yedirmek işi de aynı. “Bir kaşık daha yesin” diye düşünürken “Acaba gerçekten o anda yemek istiyor mu?” sorusu aklıma gelmez zihnim açık değilse. Sadece tıkıştırmaya odaklı bir iç rahatlatma olur bebeğime yedirdiğim her lokma…


Evet, gün içinde koşuşturmak, iş, güç sonrası koşarak ona yetişmek ve tüm bu yorgunlukla birlikte onunla aynı frekansta kalmak gerçekten zorlayıcı. Fakat bu aynı frekans, yani onun bana verdiği sinyalleri alacak açıklıktaki halim, ilişkimizi oluşturuyor. O çocuk, ben anne. Birbirimizi takip ediyoruz.


Bunu yakaladıktan sonra oyunda da, yemekte de, uykuda da rahatız. Benim istemediğim bazı olaylar geliştiğinde (uykuda, yemekte, oyun içinde vs.) onun buna bir nedenden ihtiyacı olduğu noktasından bakarsam herşey çok daha kolay.


Yemek yemedi, bu öğlen uyumadı, suyunu bardaktan içmek istediği için heryeri ıslattı, boyalarla heryeri batırdı, çamurlara bulandı. Onun da büyümek için araştırıp deneyimlemek zorunda olan bir birey olduğunu unutmazsam hayat benim için çok daha kolay. Engellemek, kızmak, bağırmak çözüm mü? Bunları yaptığında içinden neler geçiyor? Kendine neler söylüyorsun? İstemediğin birşeyi yaptığında bedeninde neler değişiyor?


Bebek bakarken, çocuk büyütürken ilk önce durup bir kendimize bakmalıyız. Belki çoğunuza klişe gelebilir fakat farkındalık çalışmaları bunun en kolay çözümü. Hani “anda kalma” deniyor ya, oraları araştırmak, kendi bedensel ve ruhsal farkındalığını geliştirmek için birşeyler yapmak bebek bakan kişilerin kendileri ve bebekleri için yapmaları gereken en önemli şey diye düşünüyorum. Ben kendi farkındalığımı geliştirdiğimde en azından bağırmadan birkaç saniye önce derin bir nefes alıp onun bir bebek olduğunu hatırlayabilirim. O gecenin bir yarısı, sana göre nedensiz yere ağlıyorken sinirden ısınan bedenini rahatlatmaya çalışmanın, bebeği de rahatlatmaya giden birinci yol olduğunu hatırlayabilirim. O gerginliğin, duygusal karmaşanın içinde rahatlayabilmek en büyük meziyet. Çünkü bebekler konuşarak dertlerini anlatabilecek kadar büyüyene kadar ağlayarak iletişim kuracak. Onun bana anlattıklarını duymak için önce kendimi sakinleştirmem lazım ki bebeğimle bağlantıya geçebileyim.


Ebeveyn olmak en güzel kişisel gelişim yolculuğuymuş. Kafana vura vura seni en güzelinden değiştiren. Sadece farkına varmak lazım. Hem kendinin hem bebeğinin…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sabahtan beri Belim agriyor .arada bir kasik malara agri giriyor. 37+5gunluk hamileyim. Dogum baslidi mi
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.