Gebeliğimin 40. haftası

Bana yazan, akıl danışan pek çok anne adayının derdi 40. haftaya gelip hala doğurmamış olmaları ve çoğu zaman da doktorlarının artık doğumu suni yollarla başlatmayı istemesi. Oysa sadece 40. Gebelik haftasına gelmek doğumu başlatmak için bir neden değil ve hatta sağlıkla ilerleyen gebelik süreçlerinde doğumun kendiliğinden başlaması için 42. haftaya kadar beklenebiliyor. Fakat doktorlarında kendince haklı sebepleri, sen hala doğuramadın mı mahalle baskısı, alınan kiloların, oluşan ödemin sıkıntısıyla bir an önce doğurmak isteyen anneler, bebeklerinin doğum tarihlerini kendileri belirliyor. Oysa doğumun kendiliğinden başlaması oldukça kıymetli…

Bizim de bu hafta 40. haftamız başlıyor. Ben çok daha iyiyim. Uyumaya ve yemek yemeğe başladım ve artık ağırlaştığımı hissediyorum. Evde o koltuktan bu koltuğa yuvarlanıyorum. Yürüyüş falan hak getire. Bütün gün yatıyor ve dizi seyrediyorum.

Bu hafta doktor kontrolümüzde beni biraz endişelendiren bir durum oldu. Suyum azalacağı yerde artmış. Doktorum hemen kan ve idrar tahlili yaptırmamı istedi. Gebelikte suyun normal seviyenin üzerinde ya da altında olması bazı sorunları işaret ediyor olabilir. Hemen ertesi gün tahlillerimi yaptırdım ve sonuçları alana kadar akla karayı seçtim. Ya tahliller iyi çıkmazsa, ya şekerim yükselmişse, ya idrarımda protein kaçağı varsa diye düşündüm durdum. Şükür ki her şey yolunda ve doktorum tahlillerin normal sınırlarda olduğunu görünce, suyumun artmış olmasının üzerinde durmadı. Doktorum tahlil sonuçlarımı beğenmeseydi, belki de doğumu suni yollarla başlatma ya da sezaryen kararı bile alabilirdik. Oysa ben ikisini de istemiyorum. Doğumumun kendiliğinden başlaması ve normal olarak sonuçlanması gönlümden geçen.

Artık kırkın içinde olduğumuz için gün aşırı Nst çektirip Whatsapp’tan doktoruma yolluyorum. Arada baya kasılmalarım görünüyor ama bende hiçbir hissiyat yok. Gece her tuvalete kalkışımda acaba nişanım gelmiş midir diye kontrol ediyorum. Okuduğum doğum hikayelerinde ya da girdiğim doğumlarda en sık gözlemlediğim gecenin bir yarısı gidilen tuvalette nişanla karşılaşılması ama bizde tık yok. Artık eskiden olduğu gibi kasılma da hissetmiyorum. Bakalım doğumum nişanla mı, suyumun gelmesiyle mi, yoksa kasılmalarla mı başlayacak? Çok merak ediyorum, nasıl olacak?

Karnım inanılmaz derecede büyüdü. Anneannem diyor “o karın nasıl oldu da bu kadar büyüdü?” Gerçekten de öyle. Neyse ki çatlak falan oluşmadı. Oysa annemin karnında çokça çatlak var. Galiba bu işler genetik falan değil. Öyle annede olunca kızında da kesin olur diye bir şey yok. Yani annesinde çatlak olanların içi rahat etsin illa sizde de olacak diye bir şey yok.

Ben çatlamamak için bol bol su içtim ve shea yağı, hindistan cevizi yağı ve earth mama angel baby’nin çatlak yağını kullandım. Earth mama’nın yağını aynı zamanda perine masajı içinde kullandım. Kafama göre bir gün o yağı, bir gün bu yağı sürdüm. İçlerinde en çok nem veren shea yağı oldu. Hala çatlamadım ama duyduğuma göre doğuma girdiği gün bile çatlayan olmuş.

Anlayacağınız artık her an doğumumun başlamasını bekliyorum. Her sabah bak bugün de doğurmadım diye uyanıyorum. En büyük ihtiyacım sabır ve destek. Bakalım ne zaman doğuracağım...