Gebeliğimin 33. haftası
Geçen hafta dedim ki “hamile olmanın bana yaşattığı bedensel bir sıkıntı yok.” Valla kendi kendime nazar değdirmişim. Akşam olunca, hele bir de 20:00’den sonra yemek yemişsem patlayacak gibi hissediyorum. Evin içinde dört dönüyorum. Hiçbir yere sığışamıyorum. Bu hafta birden bire sihirli bir değnek değmiş gibi ağırlaştığımı hissediyorum. Aslına bakarsanız gebeliğimin başından beri zaman zaman böyle büyüme atakları oluyor. Tam diyorum ‘vay anasını karnım ne kadar büyüdü...’ İşte orada bir duracakmışsın. Daha çoook büyüyecekmiş…
Hafiften oram buram da ağrımaya başladı. Neyse ki öyle en ufak ağrıyı kafama takan birisi değilim. Düzenli gelip giden kasılmalarım olmadığı sürece her yerimde ağrı olabilir. Kolay değil, içimde bir insan büyüyor.
Bu hafta yavaştan evi nasıl daha kullanışlı hale getiririz, Çınar’la birlikte minnak evimize nasıl sığışırız diye düşünmeye başladık. İlk etapta bebek odası yapmayacağımız için işimiz bir hayli kolay.
İki odalı olan evimizin ileride bebek odasına dönüşecek tarafında küçük bir balkonumuz var. Onu kapatıp ortada olan ıvır zıvır eşyayı oraya depolamayı düşünüyoruz. Bu büyük birinci işimiz ve yavaştan kime yaptırırız araştırmalarına girdik. Sonra şimdiden bebek odası boyansın aradan çıksın dedik. Onu da her şeyi halleden babam yapacak.
Öncelikle Çınar’a bir beşik ve gardırop almamız lazım. Beşik konusunda biraz kararsızım. Beğendiğim anne yanı beşikler bana biraz tel maşa geldi. Aynı zamanda yaklaşık altı ay ve belki daha da kısa kullanım ömürleri için o kadar para vermeye değer mi diye düşünüyorum. Bir de çok beğendiklerim var. Onların fiyatları ise uçmuş… Bu konuyu biraz daha araştırmaya vaktim var.
Çınar’a alacağımız gardırobu koymak için küçük odamızdan içine her şeyi tıkıştırdığımız eski dolabımızı atmamız ve kendi odamıza koymak üzere kocaman bir şifonyer almamız gerekli. Anlayacağınız küçük evimize sığışmaya çalışma çabaları ilk planda. Bunlar dışında büyük alınacaklardan bebek arabamızı bir arkadaşım verecek. Bu habere gerçekten çok sevindim, çünkü bebek arabaları çok pahalı… Bir de ana kucağı var. İki marka arasında gidip geliyorum. Bakalım hangisini alacağız.
Ailemizin yeni ferdi olan Çınarcığımın gerçekten nelere ihtiyacı var diye düşünürken tabii ki çevremde daha önceden doğum yapmış arkadaşlarımdan yardım alıyorum. İnternetteki listelerdense onların fikirleri bana daha cazip geliyor. Herkesin ortak fikri yenidoğan döneminde giyeceği küçücük kıyafetlerden çok almamam yönünde. Bebekler hemececik büyüyorlarmış. Alışveriş merkezine gidip koca göbeği yüzünden kendine alışveriş yapamayan kadın kafasına kapılıp minnak bebek kıyafetlerine dalmamam lazım.
Sonra boy boy, bol miktarda müslin beze ihtiyacım olacakmış. Bebeğin altına ser, üstüne ser, havlusunun içine koy kurula, güneşlik gibi kullan, kundak yap, omuz örtüsü ya da emzirme önlüğü gibi kullan, kusarsa ağzını sil falan filan. Faydaları say say bitmeyen boy boy, yumuşacık müslinleri toplamak şu sıralardaki en büyük hobim.
Kıyafet konusunda göbeği düşene kadar tulum giydirmek rahat oluyormuş. Mevsim gereği penye battaniye ve penye yelek hayat kurtarırmış.
Yavaş yavaş müslinleri, tulumları toparlamaya başladım. Henüz hastane çantası olayına girmedim ama önümüzdeki haftalarda kendim içinde gecelikti, pijamaydı bir alışverişe çıkmam gerekecek. Hiç de sevmem! :)
YORUMLAR