Göbek değil bebek…

Hamileliğinizin ilerleyen aylarında değişen vücut şekliniz sizi birazcık rahatsız etmeye, basenler yanlara doğru yayılmaya, göbek büyümeye, selülit istilası tüm vücudu itinayla sarmaya başlamıştır.

Bebeğiniz büyüdükçe omurganıza binen yük miktarı artmış, kalçanın içinden bacağa vuran, bel, sırt ve bilumum farklı bölgelerde kendini gösteren ağrılar ve belki uykusuz geçen gecelerle boğuşmaya başlamış olabilirsiniz.

Korkmayın, hepsi normal ve geçecek…

Kolay değil artık sizin bedeninizde iki ayrı kalp atıyor, iki kişi yaşıyor…

Çoğu kadın için bedenlerindeki bu değişimin en kötü yanı ağrılarla mücadele etmek değil, kilo almak ve bir daha eski bedenine sahip olamamak düşüncesidir. Her ne kadar da içinde bebeğini taşıdığı ve büyüttüğü gerçeğini bilse de, aynalara baktığında “ Aman da ne güzel şişmanladım, göbeğimde kocaman oldu oh oh ” diyemiyor.

Peki, bu konuda neler yapabiliriz, konuya şöyle bir giriş yaparak anlatmaya başlayayım; Sağlıklı bir anne, gebeliğinin 12 ila14. haftaları arasında doktoruna danışarak egzersize başlayabilir. Erken doğum riski, erken membran rüptürü riski taşıyanlar, tansiyon problemi veya vajinal kanaması olanlarsa, egzersiz yapmadan önce mutlaka ve mutlaka doktorlarına danışmalıdırlar.

Sevgili hamile anneler, haftada en az üç gün egzersiz yapın ama olimpiyatlara hazırlanmadığınızı da unutmayın.

Susuz kalmayın, egzersiz yaparken kendinizi harap etmeyin.

Hamile pilatesi ve yogası yapıyorsanız konusunda uzman bir eğitmenle çalışın.

Hamilelikte egzersiz yaparken hedefiniz incelmek değil ( zaten hamilelikte o pek mümkün de değil ), bedeninizi farkındalıkla doğuma hazırlanmak, kas kayıplarını önlemek, daha kaliteli, ağrısız bir gebelik geçirmek ve doğum sonrası eski vücudunuza daha hızlı geri dönmek olsun.

Yürüyüş ve yüzmede gebelik döneminde yapabileceğiniz, harika egzersizlerdir.

Yüzerken suyun iyileştirici etkisini hemen hissedersiniz. Şu bahar aylarında, pırıl pırıl havalarda yürürken de tüm sıkıntılarınız hafifler, kuş gibi olursunuz…

Dahası da var, hamilelik döneminde egzersiz yapan anneler daha huzurlu, egzersiz sırasında salgılanan endorfin hormonu sayesinde çok daha mutlu ve daha enerjik hissederler. Uykusuzluk, ödem, doğum sonrası idrar kaçırma ve genel ağrıları ortadan kalkar, beden farkındalıkları artar, bebeklerinin ise otonom fonksiyonları yani kalp atışı, nefes alma organları, iç organ fonksiyonları gibi istem dışı fonksiyonları daha fazla gelişir. Egzersizle kuvvetlenen ve esneyen kaslar normal doğum yapacak annelerin işini kolaylaştırır ama buraya dikkat, egzersiz yapan anneler kolay doğurur diye bir şey de söylenemez.

Benim naçizane tavsiyem, kendinizi ve değişen bedeninizi sevin, hamileliğinizin tadını çıkarın, eve kapanmayın, hiçbir şey yapamıyorsanız çıkın yürüyüş yapın ve en önemlisi aldığınız kilolardan ve selülitlerden korkmayın, biraz iradeyle geldikleri gibi gittikleri, hamilelik ve sonrasında çalıştığım anneler tarafından kanıtlanmıştır…