Seçim halleri
Sinirler gergin ve ifadeler mutsuz, umutsuz. Seçim günü bugün ve bu sabah bazılarımız neler olacağını bilememenin sıkıntısıyla homurdanarak, bazılarımız ise iyimser bir heyecanla fırladı yataktan ama genel olarak herkesin dengesi bozuk...
Öyle gerilmişiz ki tek bir densiz sözle, tek bir yanlış hareketle patlayacak gibiyiz. Gayet de doğal bu halimiz. Neler neler atlatmış bir toplumuz, bıkkınız, yorgunuz, epey de umutsuzuz ve birbirimize düşeceğimiz durumlara ve ortamlara sürükleniyoruz. En acısı da bu aslında.
Doğrunun, yanlışın, iyinin, kötünün, karanlığın, aydınlığın çok bariz bir şekilde gözler önüne serildiği bir tabloya bakıyoruz hep birlikte ve farklı kesimler farklı farklı yorumlar yapıyor kendince. Çok net ortada olan bir şeyi görmekten yoksun bir arkadaşımız varsa yanıbaşımızda, bu durumun bize yaşattığı hayal kırıklığı, içimizde oluşan öfkenin yanında solda sıfır kalıyor. Nasıl anlayamaz yani?! Hayretler içerisinde bakakalıyoruz. Tepinesimiz geliyor ve hatta Kung-fu filmlerindeki kahramanlar gibi havada zıplayarak o kişinin gırtlağına sarılasımız geliyor. Sanırım bu da gayet normal, insanız çünkü ve sabrımız sınırda..
Korkuyorum bu hallerimizden. Sonucunu kestirmekte zorluk çektiğim bir gidişatın içinde kendimizi kaybettik adeta. Sinirli olduk, ayrımcı olduk, korkuyla ve endişeyle yoğrulduk. Sinirsel olarak zayıflattı bizi bunlar ve enerjimiz epey düştü.. Oysa her şartta güçlü ve sakin kalmamız lazım bu kritik dönemde. Öyle ya, günün sonunda illa ki bir kesim insan mutsuz olacak, kendini kaybetmiş hissedecek ve hiddetlenecek. Peki ama sonra ne olacak?
Ne kendimizi kaybetme lüksümüz var, ne de kardeşliği, barışı, birliği ve toplumsal huzuru mümkün kılan değerlerleri.... Seçim sonuçları ne olursa olsun dağılmamayı başarmamız gerek. Aksi bir durum bizi bize düşürür, canlar yanar ve sonumuzu dileyenlerin ekmeğine yağ sürülür. Duygusal ve fevri davranmak yıkar bizi.
Ben bir Atatürk çocuğuyum, ülkem için neler istediğim belli. Umarım en aydınlık günleri yaşarız. Ama oldu ya dilediğim gibi gitmezse her şey, ben yine de umudumu yitirmeden, inançla ve hala doğruya ve adalete güvenerek yola devam etmek istiyorum. En önemlisi de doğru insan olmaktan vazgeçmeyerek.
Umarım bunları konuşmama gerek kalmaz ama olur ya ortalık kararırsa aniden ve gelecek umutsuz görünürse de içimde yenilmeyeceğim ve her zaman doğrunun arkasında duracağım. Dostlar, kardeşler birbirine düşmesin, canlar yanmasın. Şimdi akıllı olmak ve davranmak zamanı ve saygı çerçevesinde yaşanmalı her şey. Demokrasi bunu gerektirir.İnançla ve azimle her şeyin üstesinden gelinir, her şeyin yolu bulunur sonuçta. Yeter ki tablo çirkinleşmesin, kayıplar büyük olmasın.
Demiştim ya, biz neler neler atlatmış bir toplumuz! Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcut! Unutmamak gerek...
YORUMLAR