Öfkemi kontrol etmek mi?!

Her insan öfke duyar duymasına da kimisi bunu uygun yolla dışa vurur kimisi ise esip gürler..Elbette, hayattaki en zor şeylerden biridir, öfkemizi kontrol etmek ve uygun yolla dışa vurmak. Bu nedenle de çoğumuz bunu pek başaramayız. Ya da bazen başarır ama bazen de başaramayız. Peki, öfkemizi çoğu zaman kontrol etmek için ne yapmalıyız?


“Senelerdir yöneticilik yapıyorum. Yöneticilik yetkinliğim ile ilgili genelde iyi geribildirimler alıyorum. Tek problemim, çevremdekilerin de bana söylediği, öfkemi kontrol edemiyor olmam. Gerçekten çabalıyorum. Fakat, ne zamanki bir yanlışlığı fark etsem, ya da çevremdekilerin düşüncesizce davranışları ve söylemleri ile karşılaşsam öfkeleniyorum ve açıkça söylemek gerekirse ağzımdan çıkanı pek kulağım duymuyor.. Bu konuda ne yapabileceğim konusunda tavsiyelerinize ihtiyacım var..” Rumuz: Öfkeli

Öfkemizi kontrol etmeye öfkemizi kabul ederek başlamak gerekir. Bilmeliyiz ki, her insan öfkelenir ve öfkelenmek herkes için son derece doğaldır. Bunu kabul etmeyip, öfkelenmemeye çalışmak, bizi daha gergin yapar ve bir yerden sonra kontrolü doğal olarak kaybederiz.


Öfkelendiğimizi kabul ettikten sonra gerçekten neye öfkelendiğimizi bulmamız gerekir. Olayın kendisine mi, sonuçlarına mı, olayı yaratan kişiye mi, yoksa bunun söyleniş ya da yapılış şekline mi.. Bunu bulmamız çok önemlidir çünkü belki de öfkemiz biraz önce saydıklarımızdan hiç birine değildir ama biz aslında daha önce yaşadığımız deneyimlerden dolayı, belki yaşanan olaya belki de kişiye toleransımız kalmadığından öfkelenmişizdir. Ya da bazen o kadar sabretmişizdir ki, gereğinden fazla, aslında bu bizi öfkelendirmiştir. Neden öfkelendiğimizi keşfetmek olayın çözümü ile ilgili de bize son derece yardımcı olur. Böylelikle gerçek sebebe odaklanma fırsatını yakalar ve çözümü de buna uygun olarak buluruz.


Öfkelendik ve bunu kabul ettik, sebebini de bulduk, sıra çözüme geldi.. Unutmayın bağırıp, çağırmak hatta bazen daha fazlasını yapmak bir çözüm değildir. Bizi o an için rahatlatır doğru ama sonrasında genelde pişman olmamıza da sebep olur ki, biz pişman olmayı hiç sevmeyiz. Tabii, bu farkındalık düzeyimize göre ve egomuzun ne kadar baskın olduğuna göre değişir. Bağırıp, çağırmak neden çözüm olmasın ki, çoğu zaman işe yarıyor derseniz aslında haklısınız. Çoğu zaman çözüm gibi gelebilir. Ama sadece o an için olayın çözülmüş gibi görünmesini sağlar. Çevrenizdeki insanlar, hele de siz üst düzey bir yönetciyseniz, bu durumdan epey endişe duyarlar ve korkularından çözüyormuş gibi yaparlar. Ama bu kalıcı değildir. Korku, bizi bir başka öfkelenecek durumu yaratmaya yaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Ayrıca, bir insanı kırmak ve bunun sonucu olarak da iş motivasyonunu düşürmek sandığınızdan daha kolaydır. Bunu geri çevirmek de aslında bir o kadar zor.. Bazen bu korkuyu çevrenizdekilerde görmek sizi mutlu edebilir. Otoritenin bu yolla sağlandığını düşünebilirsiniz. Hatta, konunun muhatabı dışında kalan diğerlerine de, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla diyerek onlarda da korku tohumları ekebilirsiniz. Ama, hepsi gelip geçicidir unutmayın. Bu nedenle, bağırıp, çağırmak yerine; dinlemek, olayı tam anlamıyla anlamak ve bir an önce çözümü için harekete geçmek gerekir. Bir de, her ne kadar üst düzey yönetici olursanız olun, her zaman sizin düşündüğünüz doğru yada söylediğiniz geçerli diye bir şey yoktur. Sonunda siz haklı olsanız bile, bu riski almaya değecek durumlar vardır mesela. Bu gibi durumlarda riski değerlendirip eğer sizin haklı çıkmanız durumundaki risk göze alınabilecek derecede ise, farklı fikirlere ve uygulamalara fırsat vermek son derece önemlidir.


Öfke kontrolünde, geri bildirim almak da çok önemlidir. Öfkenizin dışa vurumunun çevrenizdekileri nasıl etkilediğini ve onlarda nasıl hisler uyandırdığını mutlaka sormak gerekir. Bu size çok yardımcı olacak bir araçtır. Bunun yanı sıra, öfkelendiğiniz durumu, farklı kişilerin bakış açıları ile de kontrol etmek çok faydalıdır. Belki de farklı kişilerden aldığınız yorumlar sonrasında siz de aslında öfkelenecek bir durum olmadığını düşünebilirsiniz. Ve benzer bir olayda bu sizin bakış açınızı değiştirmenize yardımcı olabilir.


Öfke kontrolü için; kişilik yapınıza, deneyimlerinize, öfkenizin dışa vurum şekline ve derecesine göre farklı yöntemler uygulanması hatta bazen uzman yardımı almak gerekebilir. Ama unutmayın, hep söylediğim gibi herşey sizin elinizde. Öfkenizi dışa vururken kontrolü kaybediyorsanız, işe; her konuda olduğu gibi fark ederek, dinleyerek, çözüme odaklanarak, geri bildirim alarak ve farklı bakış açılarını devreye sokarak bir başlayın bakalım..


***


İşinizde mutlu değil misiniz? İş hayatı ile ilgili öğrenmek istedikleriniz mi var? Ya da sadece fikirlerinizi paylaşmak mı istiyorsunuz? Öyleyse e-postalarınızı aşağıdaki adreslerden birine mutlaka bekliyorum.


işimlemutluyum@mujdeozenen.com

diyelim@işimlemutluyum.com


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.