23 Ekim-4 Kasım gökyüzü seyri: “Sevgi Ekmektir”
25 Ekim’den itibaren, Venüs, Jüpiter’le daha sonrasında Mars’la Başak burcunda bir araya gelecek. 4 Kasım’a kadar etkisini hissedeceğimiz bu üçlü birlikteliğin yanı sıra, Güneş 23 Ekim’den itibaren Akrep burcunda ilerlemeye başlayacak. 27 Ekim’de ise Boğa burcunda dolunaya tanıklık edeceğiz.
Bir Hatırlatma niteliğinde, “Jüpiter Başak burcunda”
Jüpiter maceraperest ve inançlıdır. Şansın ve şansa güvenmenin sembolüdür. Bazen kör inançlar, bazen de ayrıntılardaki özensizliği temsil eder. Oysa Başak burcu, sistemleri mükemmelleştirmek, analiz etmek, riskleri azaltmak ve maddi gerçekliği sorgulamaktır. Dolayısıyla Jüpiter/Başak kombinasyonu astrolojide verimsiz kabul edilir. Jüpiter, kanatlanıp uçmak istedikçe, Başak ayaklarını daha sağlam yere basar. Bu ikilemi yüzünden, Jüpiter/Başak birlikteliği, görünür bir gelişme ve büyüme vaat etmez. Daha çok yerimizde saydığımızı hissederiz. Gerçekçi görünmeyen planlarımızı bir kenara atar ya da henüz yapmak istediklerimiz için hazır olmadığımızı fark ederiz. 2016 sonbaharına kadar sürecek, Jüpiter Başak etkisini en iyi yönde değerlendirmek için sabırla, “zihinsel olarak gelişmeye ve yenilenmeye” odaklanmamız fayda getirir. Jüpiter Başak hayallerden vaz geçmek anlamına gelmez. Sadece projelerimizi uygulamaya koymadan önce, ince ayarlar ve analizler yapmak ve daha fazla bilgilenmek için kendimize zaman tanımamız gerekir. Her dağın üzerinde bir patika vardır ama vadiden bakıldığında görünmez. Jüpiter Başak, işte bu patikaları keşfetmemize, dolayısıyla zorlukları ve engelleri algılayış biçimimizi değiştirmemize vesile olabilir.
Venüs Jüpiter kavuşumu: Sevgi Ekmektir
Jüpiter’e önümüzdeki günlerde eşlik edecek Venüs, genel olarak ilişkilerimizi mercek altına alacağımızın göstergesi. Hoşlandığınız yeni insanlarla da tanışabilirsiniz, ancak böyle bir durumda “üzümün çöpü, armudun sapı” diyerek detaylar nedeniyle ilişki aşamasını reddedebilirsiniz. Venüs ve Jüpiter bizi aşk ve para konusunda mantıklı olmamız yönünde uyarıyor. Eğer uçmayı denersek, yere çakılabiliriz!
Acele etmeyin. Hoşlanmanın, aşık olmanın, flört etmenin veya yeni bir dostluğun, ritüeller eşliğinde filizlenmesine, “sevginin” toprağından hoşnut buğday başakları gibi büyümesine müsaade edin. Sevgi ekmek gibidir, açlığımızı dindirir. Ama her gün yenisini de yapmak gerekir! Bu yüzden de Türkan Şoray’la ünlenen “sevgi emektir” sözü tam da Venüs Başak konumunu tarif eder.
Venüs ve Plüton arasındaki üçgen açı “sevginin gücünü” temsil ediyor. Bu gücü, en çok da sözcüklerimizdeki ve düşüncelerimizdeki iyiliği, başkalarına hizmetine sunarak hissedebileceğimiz bir evredeyiz ve sevgimiz ne kadar büyükse, hayatımıza da mucizeleri o denli yoğun çekeriz!
Güneş Akrep Burcunda – Yıkımın ardından yeniden doğum
23 Ekim’de Güneş Akrep burcunda ilerleyeceğinden, sadece romantizme dair değil, yaşama, ölüme ve yeniden doğuşa dair de ritüelleri ön plana çıkabilir. Acıyla ve kayıpla yüzleştikçe, yaşama daha da tutkuyla bağlanmak demektir Akrep. 23 Ekim’den itibaren uzun zamandır uğramadığınız içsel mabedinizin çağrısını duyarsanız, şaşırmayın.
Ülkenin gidişatına dair
Venüs, Jüpiter ve Mars üçlüsü, kolektif bilinçte savaş karşıtı faaliyetlerin, doğayı korumanın ve doğayı ruhani anlamda “okumanın”, sanatsal festivallerin göstergesi olabilir. Bu üçlü birlikteliğin anlamı “dünyayı nazikçe yerinden oynatmaktır.” Elbette bu durum, siyasi ajandası savaş ve çatışma olanlar için neşeli neticeler doğurmaz. Bilhassa 22 – 28 Ekim tarihleri arasında, Mars Chiron karşıtlığını, Merkür Uranüs karşıtlığını ve dolunayı göz önüne alarak öfkesini kontrol edemeyen olası saldırganlara karşı dikkatli olmak gerekiyor. Türkiye haritasının 4. evinde Terazi burcu bulunduğu için, yöneticisi Venüs’e bakarak, seçimlerde muhalefet partilerinin barışçı ve eşitlikçi yönde başarılı olacağını ve yeni bir koalisyon ihtimalinin gündeme gelebileceğinden bahsedebiliriz. Fakat faydasız ortaklıklar (koalisyon) ihtimali, Jüpiter burç değiştirip Terazi’ye ilerleyene kadar devam edecektir.
“Gökkuşağının sonundaki bir küp altın”
Hayali bile güzel! Ancak unutmayın ki içinden geçtiğimiz zamanın kalitesine göre, fantezilerimizin ya da kolay zenginliklerin peşinden koşmak, bize mutluluk ve güvenlik duygusu getirmeyecektir. Yine de Ekim ayı, Güneş ve Neptün arasındaki üçgenle, yani mistik bir ezgiyle sonlanacak. Ardımızda kalanlarla, önümüzde uzananlar arasındaki perdeler şeffaflaşacak. Hem yad edecek, hem de umudumuzu tazeleyeceğiz. Geçmiş ve gelecek, bir pusulanın kutupları gibi, şu anda yolumuzu bulmamızı sağlayacak. Geçmişte kralların önünde boynumuzu eğiyor, onlara hizmet ediyorduk. Ama bugün sadece ve sadece gerçeğin ve sevginin önünde diz çökme zamanında olduğumuzu fark edeceğiz.
Ya karanlığı takip edecek ve evrenin bize açtığı duvarlara toslayacağız, ya da bir ışık yakacak ve ışığın rehberliğinde çıkışı bulacağız.
Cesaret ve umutla…
YORUMLAR