Bu Meryem’in öyküsü reyting rekoru kırar!

Meryem Uzerli’nin sır gibi saklanan yeni dizisinin sinopsisini ele geçirdim! İddia ediyorum, gerçek olaylar ve isimlerle herhangi bir ilgisi olmayan(!) bu öykü dizi olursa reyting rekoru kırar, filme çekilirse Oscar’lara, Altın Palmiyeler'e boğulur:))

Meryem, 70’li yıllarda çalışmak için Almanya’ya giden on binlerce kişiden biri olan Hüseyin Bey’le Ursula Hanım’ın kızıdır... 17 yaşında yaşadığı yere yakın bir kanser hastanesinde gönüllü hemşire olarak çalışan Meryem, içindeki oyunculuk aşkına karşı koyamayınca ailesinden ayrılıp Hamburg’a taşınır. Burada Schauspiel Studio Frese’de tiyatro eğitimi alır...

Daha eğitimi sırasında yeteneği ve güzelliğiyle hocalarının dikkatini çeker. Hem okuyup hem de bazı yerel tiyatrolarda sahneye çıkar. Bir süre sonra yeteneğini televizyon yapımcıları ve yönetmenler de keşfeder. Almanya da çeşitli dizilerde ve filmlerde rol alan Meryem’in hayatının fırsatı 2010 yılında karşısına çıkar...

Ana dili Almanca olan Meryem, babasının ülkesi Türkiye’de çekilecek olan ve Kanuni Sultan Süleyman’la eşi Hürrem Sultan’ın öyküsünü anlatan Muhteşem Yüzyıl adlı dizi için seçmelere katılmak üzere İstanbul’a gelir. Kaldığı oteldeki odasında sabah ezanı okunurken uyanıp neredeyse Türkiye’deki bütün kadın oyuncuların peşinde olduğu rol için pencerenin kenarında Hürrem Sultan’a seslenir Meryem, “Kim olduğunu bilmiyorum ama seni anlıyorum...”

Sahne ışıkları altında

O gün dizinin yapımcısı ve senaristinin karşısındadır. Kırık Türkçe’siyle kendisinden istenen bölümü oynar ve Almanya’ya döner! Onlarca kişiyle görüşen yapımcı ve senarist en sonunda aradıkları Hürrem’in Meryem olduğuna karar verir.

Meryem, Almanya’dan dilini, yolunu bilmediği, insanlarını tanımadığı İstanbul’a gelir. Çekimler başlar. Kaldığı otelle set arasında mekik dokuyan Meryem, dizinin ilk bölümünün yayınlandığı günün sabahında büyük bir yıldızdır artık! İnsanlar sokakta yolunu çevirip imza almakta, birlikte fotoğraf çektirmek için yarışmaktadır.

Sahne ışıklarının altında her şey mükemmeldir. Meryem’in şöhreti her geçen gün artmaktadır. Ancak setle otel odası arasına sıkışmış dünyasında yapayalnızdır. Kameraların ışıkları söndüğünde kocaman karanlık bir boşluğun ortasında tek başınadır.

Ta ki bir rol arkadaşı aracılığıyla tanıştığı ülkenin tanınmış ‘playboy’larından Can hayatına girene kadar! Meryem’in hayatındaki boşluk Can’la dolar. Ülkenin en çok izlenen dizisinin en çok sevilen oyuncusu olarak işinde, sevdiği adamla da özel hayatında çok mutludur! Ancak bu mutluluk kısa sürer!

Her şeyin başladığı yerde

Meryem bir sabah dizisini, ilişkisini ve küçük bir otel odasını dolduran her şeyini geride bırakıp kimselere haber vermeden Almanya’ya ailesinin yanına döner. Soranlara “Tükendim” der. Bir kliniğe yatar... Bütün ısrarlara rağmen geri dönmeyi reddeder. Şöhreti, parayı elinin tersiyle iter. Bir kez daha her şeyin başladığı yerdedir.

Ama hayat ona küçük bir oyun daha oynar. Hamiledir... ‘Bir zamanlar’ sevdiği adam bebeği doğurmasını istemez. Kabul etmez, “Ne olursa olsun o benim kızım” der. Saçlarını kestirir, rengini koyulaştırır. Uzun yürüyüşlere çıkar, bisikletle gezer. Hürrem’likten Meryem’liğe dönmüştür yeniden.

Kızı Lara’yı kucağına aldığı gün geleceğiyle ilgili yeni planlar yapmaya başlar. Bir sabah kimselere haber vermeden ayrıldığı Türkiye’ye dönmeyi aklından bile geçirmemektedir. 17 yaşında gönüllü hemşire olarak çalıştığı hastaneye gidip “Yeniden burada çalışmak istiyorum” der. Hastaneyle sözleşme imzaladığı gün ağabeyinden bir telefon alır. Türkiye’den gelen yapımcılarla görüşür. Her ne kadar “Bir daha asla” demiş de olsa kaderin bu oyununu oynamaya karar verir. Teklifi kabul eder.

20 ay önce tek başına kaçtığı kente kızı Lara’yla birlikte döner. 3 yıl önceki ürkek kız değil, ayakları yere basan güçlü bir kadındır artık Meryem.

Ve asıl bombayı sona saklamıştır. “Artık üzerine bir duvar ördüm” dediği kalbi yeniden aşkla çarpmaya başlar... Hem de kendisine cenneti ve cehennemi yaşatan ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisindeki rol arkadaşı Ozan için... Birinci Sezonun Sonu...