Angelina ile Brad Piit'in en iyi filmi!

“Hakikat de hep hayaldir/ Hayat filme misaldir” diyen Âşık Veysel’in kulaklarını çınlatıyorum kaç gündür! Hakikatte bir halta benzemeyen sefil hayatım film olsa neye benzerdi acaba diye düşünüp duruyorum kendi kendime. Hiçbir yere gitmeyen küçük bir çemberin etrafında, ardında ıslak şeffaf izler bırakan bir salyangoz gibi, evden işe işten eve dönüp durduğum hayatımın yanında Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Mayıs Sıkıntısı’, ‘Inanılmaz Örümcek Adam’ gibi kalır... Semih Kaplanoğlu’nun Yumurta’sının açılışında dünyanın yolunu yürüdükten sonra kameranın önünde durup sağa sola baktıktan sonra yürümeye devam eden teyzenin ‘hayatı’ bile benden daha renkli, anlayın artık...

Jolie'nin balkondaki gözyaşları

Dizi olsa ilk reklam arasında yayından kaldırılacak olan reyting’i yerlerde sürünen hayatımı burada anlatıp sizi başka bir yazara ‘zap’ yapmaya zorlamak değil derdim... Benim değil Brad Pitt ile kıymetli eşi Angelina Jolie’nin ‘hakiki bir hayal gibi olan hayatları’ yüzünden bütün bu saçmalamalarım! Geçen hafta Sidney’de kaldıkları otelin balkonunda hararetli bir şekilde tartışırken çekilen fotoğrafları ve Jolie’nin gözyaşları dünyanın dört bir yanında gazete sayfalarını süslerken kafalar da karıştı. Sadece hayallerde var olabilen biricik ‘Tyler Durden’ımız Brad Pitt, ‘hakikaten’ güzel insan Angelina’yı fırçalayıp ağlattı mı yoksa bu bir film sahnesi miydi?

10 yıl sonra ilk kez aynı filmdeler

Aşklarının başladığı Mr.& Mrs. Smith filminden 10 yıl sonra By The Sea adlı film için yeniden eşi Brad Bey’le birlikte kamera karşısına geçen Angelina Hanım, önceki gün katıldığı Today Show’da ‘hakikat’le ‘hayal’in nasıl birbirine karıştığını anlatmış kıyısından köşesinden. Kötü bir evlilikleri olan ve ilişkilerini kurtarmak için mücadele eden bir karı-kocanın öyküsünü anlatan filmin yönetmenliğini de üstlenen Jolie, “Çekimlere başlamadan önce arkadaşlarımız bizi ‘Emin misiniz?’ diye uyardı” diyor. Çekimleri ‘ince bir buz üstünde paten yapmaya’ benzeten Angelina şöyle devam ediyor: “Arkadaşlarımız bu filmin (ilişkimiz için) kötü bir fikir olabileceğini söyledi. ‘Hayat filme misaldir’ diye uyardılar. Biz de Brad’le konuştuk ve bu küçük dramı yapmak istedik... Ve sanırım (ilişkimizi) hayatta tutmayı başardık. Ve bu filmle ilgili çok güçlü hislerimiz var...”

Kavga gerçek miydi yoksa film miydi?

Önceki gün, (saçma sapan bir filmde bilmem kaç yüzüncü kez tekrarlanan bir sahneyi hatırlatan bir anda) trafiğin orta yerinde arabanın içinde oturmuş Angelina ile Brad’in ‘Romeo-Juliet’e taş çıkaran ‘balkon sahnesini’ düşünüyordum. ‘Hakikaten’ kavga mı ediyorlardı yoksa ‘hayali’ iki kahramanı canlandırdıkları filmlerinden bir sahneyi mi oynuyorlardı?! Bırakın herhangi bir filme misal olmayı kendi içinde bile doğru düzgün bir hayata benzemeyen hayatımla ilgili emin olduğum tek şey ‘senaryomun’ yerlerde süründüğü! Hayallerim ‘İnanılmaz Örümcek Adam’ gerçekler ise ‘Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs Sıkıntısı...’