Korku filmi!

Küçükken yani küçük dediysem onlu yaşlarımdayken korku filmlerini severdim. Hangi akla hizmet, nasıl bir halet-i ruhiye ise artık, nerede korku filmi orada ben idim. En korkunç, kanlı, ciyaklı sahnelerde gözlerimi ellerimle kapar ama parmak aralığından ne oldu ki acaba diye bakardım. Ergenlik işte, herkesin bir başka. Benim ki kitaplar, müzikler ve de arada korku filmleri.


Sonra zaman geçti, korku filmlerine olan ilgim azaldı, çünkü gerçek sinemayı gördüm. İzledikçe daha fazlasını izledim, daha fazlasını öğrenmek istedim. Yaş kemale mi eriyor bilemiyorum. Zira geçtiğimiz haftalarda 31 oldum, 35 yolun yarısı ediyorsa az kaldı diyorum.


İsmim İdil, yaşım 31, İstanbul'luyum. Baba tarafım 7 göbektir burada, saydırdım da biliyorum. İsmimin anlamı doğa temalı küçük aşk şiiri. Edebiyatı, sinemayı, müziği, kedileri, köpekleri, kuşları, penguenleri severim, en büyük hayalim bir gün koalayı kucaklamak, biberi dolmalık ve acı biber olarak ikiye ayırırım, kronik astımım var, ventolinsiz asla derim, korku filmlerinden uzak kalmayı tercih ederim.


Ederdim.


Ta ki hayatta gerçek korku filmlerinin içine girene kadar.


İlk korku filmimi onlu yaşlarda ayağımı kesince yaşamıştım. 2 gün boyunca dikiş istemiyorum diye diranmenin sonucu ayağımda 5 dikiş hatıram var.


Diğer korku filmimi 29 yaşında yaşadım, anneannemin kalçasını kırdığı o gece cumartesiydi.


Son korku filmimi geçtiğimiz hafta evimde yaşadım.


Sakin başlayan gün hastanede oksijenim, evimdeki keskin gaz kokusu ile bitti.

Gaz kokusu derken?


Evet gaz kokusu.


Bir zamanlar sadece dolmalık ve acı biber olarak tanımladığım gaz, korkunç kapsüllere hapsolmuş, gözleri, ciğerleri yakar olmuş.


Yazdıklarımdan anlayacağınız gibi geçen hafta ben sessiz ve sakin evimde bir korku filmi yaşadım. Kızgın gaz bulutları etrafı sardı, hiddeti ciğerleri yaktı, şiddeti gözleri yaşarttı, ellerinde talcid'li sütlü insanlar çıplak ayaklı bana yardıma koştu.


Geçen hafta ben bu savaş benim savaşım değil diye üstü pijamalı ayağı çıplak apartmanın önünde ağladım.


Korku filmi?


En alası!


Oskar, nobel, pulitzer, bafta, altın ayı, aslan kaplan, hangi ödül varsa salonu doldurur!


Şövalyelik nişanı, sör ilanı!


Kırmızı kurdele, altın madalya!


Filmin ismi; Cumartesi Gece Yarısı, Pazar Sabahı!


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.