Adım adım elemek: 2. adım: Alışverişte elemek
Geçen hafta, eleme konusuna hızlıca bir giriş yapmıştık. En önemlisini, insan elemeyi yazmıştım. Biraz sert gelmiş bazı okuyuculara ama bazen de sadece kendinizi düşünmek zorunda kalırsınız işte, evet, biraz sert oluyor ama yapacak bir şey yok.
Bu haftaki eleme konusu hepimizin kendine göre taktik geliştirdiği, geliştiremeyenlerin uyarıldığı bir konu: alışveriş. Daha da kötüsü online alışveriş!
Evet, hobimiz alışveriş yapmak. Rahatlatıyor, kafa dağıtıyor, ihtiyaçları karşılıyoruz aynı zamanda da ama bazen, ev dolup dolup taştığında da, kendimize bir dur demek lazım. Başka bir rahatlama yöntemi bulmak lazım. Geçen gün, arkadaşım, iş yerine her gün gelen ayakkabılardan bahsediyordu. “Bence bir evinizi araştırın, ayakkabılarınızı unutuyorsunuz bence, her gün ayakkabı almak biraz tuhaf, kaç farklı model alabilirsiniz ki, illa ki olandan bir tane daha alıyorsunuzdur” demiş iş arkadaşlarına. Benim de alışveriş konusunda kendime sorduğum soru bu… “Evet, bu siyah topuklu ayakkabı tam benim tarzım. Ama siyah topuklu 3 ayakkabım daha var, ne diye düşünüp kombinde bunu seçeceğim ki? Eskiyebilecek mi?” kendi kendime bile cevap veremiyorsam, satın almaktan vazgeçiyorum.
Mesela Tülin, fiyat, beğeni ve giyilme sayısını düşünüp, ürünün kendini amorti edip etmeyeceğini hesaplıyor oracıkta. 500 TL, muhteşem bir elbise ama 1 ya da 2 kez giyilecek. Kendisini amorti etmiyor bu durumda. Ürünü, verdiği paranın son kuruşuna kadar kullanıp, her seferinde akıllıca bir yatırım yaptığını düşünmesi gerekir çünkü.
Bu durumda mesela klasik Canel çanta, her yerde kullanabileceğiniz için, tabii ki kendisini amorti ediyor. Tülin için alınmasının bir sakıncası yok.
Bir de benim ve diğer arkadaşlarımın keşfettiği bir “kendini tutma, satın almama” yöntemi var ki, yararlanmanız şart! Özellikle online alışverişten kafasını kaldıramayanlar için söylüyorum: yapmanız gereken tek şey, seçtiğiniz şeyleri sepete attıktan sonra sadece 15-20 dakika beklemek. Çünkü şunu çözdük: sepete atmak bile insanı tatmin ediyormuş, sepete ekleyip, satın alma kısmına gelince de pat diye sayfayı kapatın. Hakikaten bir daha açıp satın alma işlemine devam etmeye üşeniyorsunuz.
Ya da en son tam kredi kartı numaranızı gireceksiniz, bir kez daha düşünün, o kadar para harcamaya, üstüne bir de günlerce beklemeye değecek mi?
Genellikle değmiyor.
Alışveriş çok güzel, online alışveriş ise çok kolay. Ama taktik geliştirmek, alacaklarımızı elemek ve kendimizi frenlemeyi öğrenmek şart.
Not: Cumartesi günü New York’a gidiyorum. Belki de bundan sonraki 3 yazı tamamen orayla alakalı olur. Bekleyin!
Bu arada, sizin geliştirdiğiniz “almama” taktikleri neler?
YORUMLAR