Adım adım “yıkılma” rehberi

Yıllar önce tanıdığım Ercüment abi, kendisinin çok parası olmadığı halde durumu iyi olan biriyle evlenmek isteyen damat adayı gördüğü an “Sen yıkılmaya yer mi arıyorsun?” diye sorardı hiç çekinmeden. Her soruşunda da çok gülerdik. Sonra bu “yıkılmak”, dilimize yerleşti. Her durumda kullanır olduk.



Bugunkü konumuz ise sevgiliye adım adım yıkılmak!



Biz kadınlar, sevgili yapınca, özellikle de çok aşık olunca, eğer yalnız yaşıyorsa onun evini kendi evimiz gibi, kendisini kocamız gibi, kendimizi de evli gibi hissetmeye bayılırız. Sonra da sinsice evine yayılmaya başlarız… Şimdi isterseniz adamcağızın evine adım adım yıkılmak nasıl olurmuş görelim.



Diş fırçası bırakmak: Bu, en yaygın yöntem. Diş fırçası, kalitelisinden seçilir, mümkünse pembe olur, onun evine ikinci girişten itibaren bırakılır. Duruma göre evinde unutulabilir de… Evliliğe çok yatkın olmayan erkekleri ürkütmemek için banyosunun lavabosunda unutulan kaliteli, yepyeni ve pembe diş fırçası sempatik görünebilirken, evliliğe yatkın olan canlarımız ciğerlerimizin diş fırçalığının içine, kendisinin mavi fırçasıyla yüz yüze gelecek şekilde yerleştirilir.

Mesaj: “Evine gelen herkes, bu adamın artık sık sık burada kalan bir sevgilisi var.”

Yapmayın: Pilli diş fırçalarından alıp abartmayın. Makinalarınız evde kalsın kızlarcım, o kadar da değil…



Hırka bırakmak: İlişkiniz azıcık ilerlediğinde, evinde uyumaktan ziyade, uzun vakitler de geçirmeye başladığınızda, artık hırkanızı sandalyesine asmanızın vakti gelmiştir kızlarcım. Evinde vakit geçirirken üşüyebilir, akşam biraz ince giydiğinizi farkedip ertesi gün onun evinden daha kalın bir şeyler giyip çıkabilir, ona stilinizi biraz olsun anlatabilirsiniz…

Mesaj: “Birlikte çok vakit geçiriyoruz. Valla eve de güzel yayıldım, oh ya, iyi oldu böyle.”

Yapmayın: Süslü, simli, çiçekli böcekli, kalpli hırka bırakmayın. Cool olun azcık. Stil sahibi olduğunuzu ona hırkanızla bile anlatabilirsiniz.



Ev botu bırakmak: İlişkinin ilerlemesi, şiddetli ayak üşümesi ve kış mevsimi bir araya gelince, akla sadece ev botu geliyor açıkçası. Onun evinde, onun koca plastik terliğiyle yürüyemeyeceğinize göre, ona mutfağında güzel yemekler yaparken ayaklarınız üşümesin diye ev botu şart. Hem ilişkiniz de aldı başını yürüdü, kime ne, bırakın gitsin!

Mesaj: “Evde ev botum bile var, artık beni kim tutar a dostlar!”

Yapmayın: Hayvanlı, çocuksu, şirin, cici ev botunu alıp adamın evine koymayın. Miniş kahramanlar kreşi değil orası, adamın evi! Evlenmeye giden yolda giyilmeyecek şeyler onlar. Hello Kitty’le mi evlenecek adam yoksa çocuklarının anasıyla mı?



Ev eşyaları alıp bırakmak: Kupadır, tepsidir, tenceredir, bardak takımıdır, çaydanlıktır… Bunları alıp o eve bırakıyorsanız, tebrikler, sizin artık beni okumanıza bile gerek yok, mümkünse siz bana bu işleri anlatın… Bu, adamın evini sahiplenmek, adamı sahiplenmek, hayatının merkezi olmaya adım adım, seve seve yaklaşmak demektir. Düğün yakındır…

Mesaj: “Bu adam tamamen benim.”

Yapmayın: Çeyizinizi getirmeyin. Adama erkek evine uygun ama tamamen erkeksi olmayan eşyalar alın. Dallı güllü yemek takımlarınızı bu adam ne yapsın ayol? Cool olun. Cool takılın. Onu ele geçirmeye çalıştığınızı o kadar da belli etmeyin, ona, hayatına saygılı olun. Ya da biraz numara yapın.


Yıkılmak güzeldir kızlarcım, sizi rahat ettirir. Ama doğru yere yıkıldığınız sürece…







YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.