10 puanlık uzman sorusu

Bir gün sokakta yürürken...

Göremediğin bir yerden bağrışmalar duydun... Kalın sesler geliyordu kulağına, galiz küfürler havada uçuşuyordu... Belli ki birileri fena bir kavganın içindeydi.

Biraz ileride esnaf kaldırımlara çıkmış, karşıda bir yerlere bakmaya koyulmuştu eğlenceli bir seyirlikmişçesine...

Kimse ayırmaya yeltenmiyordu bile! E karşındakinin belinden ne çıkartacağını bilmediğimiz bir toplumun üyesiyiz artık ne de olsa...

Sen olsan atar mıydın kendini ortaya?


O tarafa doğru biraz daha yaklaştığında biriken kalabalık dağılmaya, esnaf dükkanına dönmeye başladı. Her adımında sokak daha da sakinleşip suskunlaştı.


O sırada bir apartmanın kapısından orta yaşlı polis memuru çıktı, şöyle bir sağına soluna bakındı, ardından hızlı adımlarla uzaklaştı. Eviydi herhalde çünkü yukarıdaki bir pencereden bir çift kadın gözü kaybolana dek memuru takibe aldı. Takip bitince hemen sokağa göz gezdirip penceresini kapattı.


Meraklanıp mahalle bakkalına sordun olup biteni... Öğrendin ki, üç erkek bir başka erkeği tekme tokat dövmüş... Bu kavga, bir kızı sahiplenme kavgasıymış...


Bakkalın söylediğine göre...

O üç ‘hergele’, dövdükleri şu ‘hergele’nin himaye ettiği genç bir kızı sahiplenmişler.

Şu ‘hergele’ de kızı geri almaya çalışmış...

Ama başaramamış, yemiş dayağı oturmuş!


Kıza gelince...

Anası babası olmayan bu kız, devlet yurdunda kalıyormuş aslında, lakin yurttan kaçmış. Sonra da şu ‘hergele’ kızın efendisi olmuş, mahallenin çay ocağında çalıştırmaya başlamış onu.

Hayır, kız orada bardakları falan yıkamıyormuş, servis yapıyormuş...

Çay servisi falan değil, ayaküstü seks servisi...

Daha açıkçası gelene gidene oral servis... Mahallenin çay ocağında...

Kızın efendisi de yani şu ‘hergele’ de atıyormuş parayı cebine...


Daha sonra diğer üç hergele... Bakmışlar denizde kum çok, kızı çekip alıvermişler ötekinin elinden...


Geldiğimiz noktada...

Bu üç ‘hergele’ daha profesyonelmiş...

Kız artık evlere servise gidiyormuş...

Dayak yiyen şu ‘hergele’ ise başka kızların peşinde...


Mahalledeki potansiyele bak!


“Böyle değildi eskiden buralar” diyor bakkal, “Nezih bir semtti. Ama çok karıştı, oradan buradan gelen çok, eskilerden bir avuç kaldık zaten!”


İyi de, herkes insan değil mi?


Esnaf her şeyi görüyor, hepsini biliyor ama olan bitene bir şey diyemiyor! Camı çerçevesi indirilir yahut kendi başına bir şey getirilir diye korkuyor. Ekmek parasının derdine düşmüş, sadece “Kızın hayatı bitmiş işte!” diyor.


Ne kadar da kolaycacık çıkıyor ağızdan; genç bir kızın hayatı bitmiş işte!


Polis, diyecek oluyorsun... Mahallede oturanı var, bilmemesi mümkün mü bu cerahati... O da ekmek parasında olsa gerek, yoksa korktuğundan değildir!


Gel de yanıt ver şimdi...

1. Anası babası olmayan genç küçük bir kız, niye devletin ‘sıcacık’ koruması altında olduğu yurttan kaçar? Onu oradan kaçıran şey nedir?

2. Genç bir kızın bedeninden para kazanma adiliği ne zamandan beri ‘hergelelik’ olarak tanımlanıyor? Bu tanıma ne zaman alıştık?

3. Üniforması olan bile kulağının üstüne yatarsa, belinden ne çıkaracağı belli olmayanın karşısında kim duracak? Ekmek çalanı kolaycacık yakalayan, genç bir kızın hayatını çalanı ne zaman yakalayacak?

4. Burası neresi? Sen böyle neredesin? Bu halk kim?

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.