Dayakçı kocaya devlet şefkati!
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, dayakçı kocalara rehabilite evi açacakmış.
Karısını dövdüğü için evden ve kadından uzaklaştırma cezası alıp kendini sokakta bulan zavallı dayakçı kocalar, devletin bu sıcak çatısı altında kalabilecekmiş.
Amaç; dayakçı kocaları ‘şiddet kötü bir şeydir’ diye eğitmekmiş.
Burada eğitimini başarıyla tamamlayanlar karısının izniyle evine dönebilecekmiş.
Diğer bir anlatımla...
Duyduk duymadık demeyin!
Dayakçı kocalara beş yıldızlı tatil fırsatı!
Yeşillikler içindeki bu keyfi kaçırmayın!
10 günlük muhteşem konaklamada neler yok ki...
Üç öğün yemek. 24 saat sıcak su. İnternet. Spor salonu.
Üstelik bu olanaklardan faydalanmak için yapmanız gereken şey çok basit: Sadece kadın dövmeniz yeterli!
Masrafları dert etmeyin, hepsi devletten...
Türkçesi; ekmek bizden, su bizden!
Üç yaşındaki oğlumun tanıştığı her nesne karşısında şaşkınlıkla dile getirdiği soru cümlesini kullanacağım izninizle:
Bu da ne?
Türlü araştırmalarla...
Şiddetin sosyal nedenlerinin başında, yoksulluk ve işsizliğin geldiği ortaya konmuşken...
Şiddetin en önemli psikolojik nedeninin, duygusal baskı ve sorumluluklardan kurtulma isteği olduğu saptanmışken...
Deniyor ki; “Sen bir dayak at hele, sonra gel on gün kafa dinle!”
Hani döveceğin yoksa da döversin en temizinden...
Daha geçen gün karısını dayaktan öldüren adam; “Her zaman nasıl dövüyorsam öyle dövdüm” diye ifade verdi. Her zamanki gibi dövmüştü ama bu kez kadın ölmüştü. Adam için normal olan karısını dövmesiydi, şaşırdığı ise karısının ölmesi...
Demem o ki;
Erkekler niçin kadını dövüyorlar?
Çünkü bunu yapabiliyorlar.
Devlet ise bu yapabilme durumunu ortadan kaldıracağına, rehabilite evi projesiyle dayağı meşrulaştırmaya hazırlanıyor.
Hem de en şefkatlisinden...
YORUMLAR