Fethiye Kadın Konukevi’nde neler oluyor?
Baştan ayağa bir rezillikler silsilesi içindeyiz. Toplumsal yaralarımız kanadıkça kanıyor, yetmiyormuş gibi kaşıyanların da arkası kesilmiyor. Hangi birine merhem süreceğimizi, hangi birine sargı bezi yetiştireceğimizi şaşırdık...
Buyurun... Fethiye Kadın Konukevi’nde olanlara bakın. İddialar fena! Taciz, tehdit, şiddet, şantaj... Ne ararsan var! Olan biteni anlatmak isteyen mağdur kadınlar susturuluyor, susmayanlar sokağa atılıyor. Konukevi değil, işkence evi!
İddiaları ortaya atan üç kadın... İkisi konukevinde kalmış, biri de orada çalışmış. Peki, ne anlatıyor bu kadınlar?
Odatv’den Murat Sökdü’ye konuşan 22 yaşındaki Ö.S., iki yıl kaldığı konukevinde defalarca cinsel tacize uğradığını söylüyor:
“Kadınların çaresizliğinden yararlanılıyor. Birkaç kadın müdüre gitti ama uzaklaştırılan onlar oldu. S.K. (güvenlik görevlisiymiş) tarafından yapılan aşk tekliflerini anlattım ancak müdür görmezlikten geldi. Sonra “Artık git buradan” şeklinde baskı uygulandı. Ayrılmamdan önce boş kağıda imza atmamı istedi, attım ama ne amaçla kullanacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Savcılığa giderek suç duyurusunda bulundum. Şu an hamileyim ve çok mağdurum. Benim bu halde olmamın sebebi müdürdür. Ondan şikayetçiyim. Mahkemelerde yaşadıklarımızı anlatacağız ve sonuna kadar şahitliğimizi de yapacağız.”
Aynı konukevinde kalmış olan Z.Y. isimli kadın ise şunları anlatıyor:
“Güvenlik görevlisi S.K. tarafından taciz edildim. Bu defalarca oldu. Sesimi çıkaramadım çünkü tehditler savuruyordu. Bunu öteki kadınlara da yaptılar. Sesini çıkaranı tehdit ediyorlar, ‘Sokağa atarız’ diyorlardı. Bize vermeleri gereken para 400 TL iken 120 TL veriyorlardı. Geri kalan parayı neden vermediklerini sorduğumuzda ‘Bu para bile size çok’ dediler. Devletin bizler için ödediği paraların ne olduğunu bilmiyorum... Mektup yazıp kaymakamlığa verdim. Sonuç gelmedi. Müdürün yanına gittim, bayrak gibi sallıyordu mektubumu. ‘Senden kurtulamayacak mıyız biz? Nedir bunlar?’ dedi.”
Geçtiğimiz kasım ayında görevden alınan bir kadın çalışan ise savcılığa verdiği dilekçede aynı kişinin şiddetine maruz kaldığını söylüyor. Dilekçenin verildiği tarih 20 Kasım 2013.
Olay basına yansıyınca önce Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık açıklama yapıyor:
“İlçemizde böyle bir sosyal hizmet kurumunun haber yapılmasını uygun görmüyorum. Galiba kurumdaki yetkililer ile bir problemleri var. Ben, kişisel düşüncem olarak bayanların bu iddialarına inanmıyorum. Ama olay çok yönlü olarak araştırılmaya başladı.”
Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi de bir açıklamaya gidiyor:
“Söylenen ve yazılanların hiçbirinin gerçek olduğuna inanmıyoruz... Dışarıya sadece tiraj için, sadece dikkat çekmek için Fethiye’nin bu tip haberlerle tanıtılmaya, itibarının düşürülmesine hiç kimsenin hakkı yoktur... Çamur atmanın, karalamanın bu kadar kolay olduğu başka bir ülke yoktur...”
İnsan, böylesine ağır iddialar karşısında yetkili ağızlardan hassas sözler duymayı bekliyor. “Umarım gerçek değildir”li cümleler, olmadı “Komplo olabilir”li yaklaşımlar, hiç olmadı “Bunu yapan evladım olsa reddederim”li söylemler...
Ama gördüğünüz gibi içlerinde en ufak bir şüphe yok!
İki bey de şu kanıda: Bu kadınlar yalancı!
İyi de, bu kadınlar böyle bir yalanı niye ortaya atar?
Kaymakamın dediğine göre kurumun yetkilileriyle bir problemleri var.
İyi ama konukevinin müdürü, -ki başkan Saatçi onun için “Allah var, pırıl pırıl bir hanımdır” diyor- ne yaptı da hemcinslerini böyle bir yalana sürükledi?
Öte yandan...
Göreceğiz elbet...
Kadınların yalan söylediğine inanan kaymakam yalan söyleyecek değil ya!
Muhakkak, dilekçenin verildiği tarihten itibaren sayın kaymakamın da dediği gibi olay çok yönlü soruşturuluyordur.
Konukevinde bulunan yirmi altı kamera bozuk değilse ya da kayıtlar yanlışlıkla silinmediyse hepsi tek tek inceleniyordur.
Bütün dekontlar, taahhütnameler ve evraklar, üzerlerindeki yazıları güneş soldurmadıysa, bir bir okunuyordur.
Bu arada tabii Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da boş durmayıp, iddiaların neticelenmesi için gerekeni yapıyordur.
Ve elbette bu konu burada kalmayacaktır.
Bundan hiç kuşkumuz yok!
YORUMLAR