İç gözlemi arttırmak
Kaç, savaş, don tepkilerine aşina olduğunuzu tahmin ediyorum ama bunların tam olarak ne olduğunu çoğu zaman bilmeden yaşarız. Halbuki başta stres diye tanımladığımız hal olmak üzere pek çok insanlık halinden sorumludur bu tepkiler.
Otonom sinir sistemi bir tehdit anında sosyal bağlılık ile tam olarak çözüm bulamadığı hallerde kaç ya da savaş stratejisine baş vurur. Önce savaşmayı dener. Bu da yetmezse kaçma yoluna başvurur.
Savaşmak ve kaçmak da diğer tüm sinir sistemi mekanizmaları gibi yeri geldiğinde son derece gerekli ve anlamlıdır.
Sinir sistemimiz geçmişin ezberleri ile hareket ediyorsa tetiklenme denen durum gerçekleşir ve bu mekanizmalar gerekli gereksiz devreye girmeye başlar.
Donmak en eski ve canlılar arasında en yaygın hayatta kalma stratejisi. “Suratına ışık tutulmuş tavşan gibi” tabirini bilirsiniz. İşte o tabirdeki tavşanın sinir sistemi donma tepkisi veriyordur. İlk üç strateji işe yaramadığında insanların sinir sistemi de bu tepkiyi verir. Tehdit karşısında bir tür yenilme halidir. Sinir sistemi tehditle bağ kurarak, savaşarak ya da kaçarak başa çıkamayacağına karar vermişti. Ölümün kaçınılmaz olduğunu düşündüğü için sistem ölmeden önce bir tür ölme tecrübe eder. Donma halinde de sinir sisteminin parasempatik kısmı devrededir. Ama sosyal bağlılıktan tamamen farklı hatta tam tersi bir hal tecrübe edilir.
Donmak bile eğer yerli yerindeyse faydalı bir sinir sistemi tepkisidir. Bu tepki başa çıkamayacağımız kadar büyük fiziksel/ruhsal acılar, çözümsüz ve yardım alamadığımız travmatik deneyimler sırasında tamamen hissizleştirerek bizi acı çekmekten korur.
Bu sistemlerin hepsi bilinç dışıdır ve üzerlerindeki kontrolümüz dolaylıdır. Neyin devreye gireceğini seçemeyiz ama sinir sistemimiz bir tür çobanlık yapıp yerinde ve yeterince büyük bir sinir sistemi tepkisini teşvik edebiliriz.
Asıl olan sinir sistemimiz saçmalamaya başladığında onu geçici tedbirlerle kurtarmak değil, her duruma gerçekçi cevaplar verebilir halde bir sinir sistemini inşa etmek. Öyle değil mi? Bu amaca hizmet eden pratikler minimum 8 hafta gündelik tekrar gerektirir. Meditasyon ve yoga bu işe hizmet eder. Tekrarlayan pratikler sinir sistemi regülasyonu ve beyinde iç gözlem introsepsiyon merkezinin aktivasyonunu arttırır. Herkes tetiklenir. Tetiklendiğinizde bunun farkında olmanın tek yolu introsepsiyonun aktif olmasıdır. İç gözlemi arttıran farkındalık çalışmaları hayatidir.
YORUMLAR