“Organizmayı tanımak ve mutluluğu arttırmak için işbirliği yapmak”
Bir travma entegrasyon yöntemi olan somatik deneyimlemenin kurucusu Peter Levine’ın en sevdiğim ve sık sık tekrarladığım sözü, “Organizmayı tanımak ve mutluluğu arttırmak için işbirliği yapmak”.
Bana göre her türlü şifa pratiğinin bunu amaç edinmesi gerekiyor. Sözde beni büyüleyen bir kaç unsur var. Birincisi mutluluğu siz arttırmıyorunuz, sizden daha büyük bir sistem var. Sizin işiniz, bir nevi aradan çekilme. Bu sizden büyük sistemi tanıma ve onunla işbirliği yapma. Mutluluk kendiliğinden doğan bir sonuç ürün.
Bu da bir tür müdahale ama bunlara aşağıdan yukarı müdahaleler diyoruz, yani bir nevi organik, dışarıdan ve invaziv değil. İçerideki kaynakları seferber ederek, yerli yerinde kullanarak kendiliğinden ve doğal.
Yogada başlangıç seviyesi/ileri seviye diye bir ayrım yoktur. Ama illa bu ayrımı yapacaksak, bana göre yogada el duruşu başlangıç seviyedir, popomuzun üstünde oturduğumuz meditasyon duruşu ileri seviye. Yoga yumuşadıkça, sadeleştikçe, sisteminize daha aşağıdan yukarıya yani daha organik bir müdahale haline gelir. Bütün olasılıklar çiçek açar. Ama bazen, özellikle zor zamanlardan geçerken, aşağıdan yukarı müdahalelerden fazlası gerekebilir. O zaman sinir sistemi daha yukarıdan aşağı, daha direk ve daha sert mudahalelere ihtiyaç duyabilir. Yogadaki ters duruşlar, akrobatik pozlar bu tür müdahalelerdir. Bedene dönmekte zorlanan dikkati hızlıca bedene toplarlar ve dikkat şimdiki zamanla hizalandığı anda ruh hafifler.
Bu pozlara gerektiğinde yönelmenin hiçbir sakıncası bana göre yoktur. Ama buralarda takılıp kalmak, daha ince, daha yumuşak bir pratiğin sunacağı meyvelerden yoksun bırakır. Hocam Godfrey Devereux’un dediği gibi, bir gün gelip her yoginin kendisine sorması gerekir: “Daha az yapabilir misin?”
Daha az yapınca ne olur? Daha çok hissetmeye yer açılır. Yoga, meditasyon, nefes ve benzeri birçok binlerce yıllık mucizevi şifa pratiği nasıl yaptığınıza bağlı olarak farklı sonuçlar verir. Tüm bu pratikleri daha çok hissetmek ya da daha çok bastırmak için kullanmak mümkündür. Daha çok ilişki kurmak, daha çok kendi içine hapsolmak yoluna girmek mümkündür. Bedenin şifalanması, sakatlanması, zarar görmesi mümkündür. Yoga hocalarının çoğu ciddi sakatlıklara sahiptir. Bedenleriyle ilişkileri şefkatsizdir ve pratikleri yukarıdan aşağı müdahalelerden ibarettir. İnsanın bir bütün yoga kariyelerini kendisiyle bir organizma olarak tanışmadan tamamlaması ihtimali vardır.
Kurtlarla Koşan Kadınlar’ın yazarı Clarisa Pinkola Estes, herkese oldukları şeyin tersinde aman geçirmeyi önerir. Kendi açımdan ne zaman Estes’in bu öğüdünü dinlesem, başıma umuşmadık güzel bir iş gelir. Bir şeyi istemek/istememek çoğu zaman son derece koşullanmış bir yerden gelir ve insanın iyiliği için çalışıp çalışmadığı son derece şüphelidir.
Kendi kalbimiz bana göre ilk şüphe etmemiz gereken yerdir.
“Ne istediğini bilen insanlar hiç bir zaman derin bir deneyim yaşayamazlar". (Maharaj)
Biraz belirsizlik, biraz emin olmama, biraz şüphe ve kendini "istiyorum/istemiyorum" ikileminin dışında bir yerden gözetlemek çok işe yarar.
YORUMLAR