Detox

Geçtiğimiz haftalarda yemek konusunda coşunca hem normal düzenime dönmek hem de kötü yemekten kaynaklanan ödemi vücudumdan atabilmek için 1 gün kadar sıvı beslenmeye karar verdim. Yeni slow juicer almıştım, onun da hevesi vardı. 24 saat diye başladım 40 saat kadar devam ettirebildim. Hem kendi maceramı hem de önerilerimi yazacağım ama önce bu mereti niye yapıyoruz, onu anlatayım.

Şöyle ki; sindirim sürdüğü sürece bedenimiz, toksinleri temizlediği detox moduna giremiyor. Tam bir öğün yediğinizde sindirimin tamamlanması da 12 saat kadar sürüyor. Ancak 12 saatten daha uzun aç kaldığınızda bedeninizin sindirimle uğraşmayıp toksin temizlemeye vakti oluyor. Şu anda yaşadığımız en büyük sorun, hiç aç kalmamak. Hem sindirim sistemimiz yorgun hem de temizliğe zaman yok, kir pas içindeyiz. Üstelik aç kalmamak kan şekerini de çok olumsuz etkiliyor, sık yedikçe daha çok acıkıyoruz. Birkaç gün 14-16 saat akşam açlığı uygulayın, iştahınızın bıçakla kesilir gibi kesildiğini göreceksiniz. Bizi doyuran şey, yemek yemek değil, aç kalmak.

16 saat akşam açlığını düşe kalka bir süredir uygulamaya çalışıyorum. Her zaman olmuyor. Ama genelde akşam 4-5 gibi akşam yemeğini bitirmiş oluyorum. Sabah da geç yersem bazen 18 saati bile buluyorum. Düzeni bozduğum anda daha çok daha çok acıkır buluyorum kendimi.

Sıvı beslenme, açlığın bir başka yolu. Sıvılar sindirimden çok hızlı geçtiği için yine toksin temizliğine vakit kalıyor ve sistem dinlenebiliyor. Tükettiğiniz sıvının kalitesi iyiyse besinsiz de kalmamış oluyorsunuz. Sıvıdan kastım, soğuk sıkım sebze suları ve kuruyemiş sütleri. Ben çok az miktarda da yeşil elma ve nar suyu ekledim. Meyve suyunu abartmamak gerekiyor. Fruktoz yüklemesi yaparsanız açlık duygusu çok daha yüksek olacaktır.

Yeşil suya, yeşil yapraklı sebzeler, limon, elma sirkesi, tuz, zencefil, yarım yeşil elma ve zeytin yağı kattım. Salatanın dibinde suyu kalır ya, aynen öyle oldu. Benim aram ekşi ve tuzlu ile çok iyi, bana göre nefis oldu. Elma sirkesi ekleyerek de prebiyotik hale getirmiş oldum. Zeytin yağ ekleyerek de kaloriyi sağlıklı bir şekilde yükselttim. Buna da itiraz edecek yüz kişi çıkacaktır ama yağ tüketimi ve kaloriyi belli bir miktarın altına düşürmemek önemli.

İkinci içecek olarak kaju ve badem sütü kullandım. İçlerine saf kakao ve biraz nar ya da çeyrek elma suyu ekledim. Tarçın ya da muskat da güzel giderdi. Ev yapımı vanilyam bitti, yenisi beklemede, daha 1 ayı var. Olunca onun da çok güzel olacağına eminim.

Bir de kırmızı ya da bordo sular yapılıyor. Ondan denemedim, çünkü ana maddesi pancar oluyor. Benim de pancara intoleransım var. Havuçla da pek aram yok. Ama Google’layın, bir sürü tarif var.

36 saat çok kolay geçti, 3 litre kadar yukarıdaki sıvıları tükettim. Tahmin ediyorum, 1500 kalori kadar ediyordu toplamı. 40 saat civarı konsantrasyon bozukluğu ve halsizlik başladı. Ders verecektim, riske atamadım, bir öğün yemek yedim. Sonrasında 1 öğün yemek, geri kalan öğünlerde sıvı şeklinde devam ettim. Bir haftayı bu şekilde tamamlamayı umuyorum.

Öğünümü öğleden sonra yiyorum. 3-4 gibi güçlü bir kahvaltı ediyorum. Yarım avokado, 10-15 zeytin, 3 yumurta, 1 çorba kaşığı sade yağ ve maydanozla yapılmış omlet, bir küçük kase karışık sebze salatası, 1 tatlı kaşığı doğal tahin, bir avuç kadar nar. Böyle bir kahvaltı zaten günlük besin/kalori ihtiyacının çok büyük bir kısmını karşılıyor.

Tam bir etoburum, süreçte benim için en önemli kazanım ete de bir mola vermek oldu. Eti haftada 3’e indirmeye çalışıyorum. Türkiye’de serbest otlayan hayvan kalmadı, et baya sıkıntılı bir konu.

Süreçte taze zencefili rendeleyerek yaptığım zencefil çayı çok fayda etti. İştahı hızlıca kesiyor. 72 saat ve üzeri sıvı beslenen, hatta tuzlu su orucu yapan arkadaşlarım ilk 48 saatin zor olduğunu 72 saat civarı değil kafa çalışmaması, daha bile iyi çalıştığını, enerjilerinin hiç olmadığı kadar arttığını söylüyorlar. İşin gücün daha az olduğu bir dönemde 72 saati denemeyi çok istiyorum.