Annenin yalnız kalma hakkı

Bilmem hatırlar mısınız yalnız kalmak diye bir şey vardı. Zorlanıyor olabilirsiniz biraz tarife girişeyim. Böyle hani içinde bulunduğunuz mekanda hiç kimse olmaz. Bir tek siz varsınızdır. Dolayısıyla siz ses çıkarmadığınız sürece ses diye bir şey yoktur. Uzaklardan bazen bir rüzgar uğultusu, araba kornası falan duyulur.

Konuşmak, diyalog gibi etkinlikler bu eylemin içinde yer almaz. Kendi sesinizin yokluğu da sessizliğe dahildir.


Bir şey düşünebilir, hayallere dalabilir iç dünyanızla meşgul olabilirsiniz. Bir şeye hislenip ağlayabilir, suratınızı dilediğiniz gibi asıp kaşlarınızı çatabilirsiniz. Hesap verme, anlatma, açıklamanın olmadığı bir yerdir orası.


İşte ben biliyorum siz o yalnız kalma imparatorluğunu hatırlamıyorsunuz. Anne oldunuz ve yalnız kalma hakkınız uçup gitti. Halbuki en önemli insan haklarından biridir yalnız kalabilmek. Anneliğin en zor yanı evin içine dolan kalabalık. Çoluk çocuk, baba, bakıcı komün hayat. Cümbür cemaat güvenli, eğlenceli, sevgi dolu ama bir o kadar da talep kar, çatışmalı, tüketen bir düzen.


Bir çocuğu büyütmek için bir köy lazım demişler. Ne doğru. Keşke daha da büyük daha da kocaman olsak, daha da cümbür cemaat. Sayımız daha da artsa. O zaman her şey daha kolay. Ama o çokluğun içinde anneye de babaya da kendilerine ait birer oda lazım.


O oda ne olur, neresi olur bilemem. O oda yalnız kalma, anne ya da baba olmak zorunda olmadan, kendinle olma hakkının kullanıldığı bir yer... Parkta bir yürüyüş... Evde bir iki saatlik bir boşluk... İşte kapanan bir odanın kapısı....


İnsanlardan bir mola....


Kuşkusuz babalar için de durum çok farklı değil. Ama onlar bu hakkı kullanmanın bana göre bir yolunu buluyorlar. Sanki bunun hakları olduğunu biraz daha fazla biliyorlar. Sanki biraz daha fazla hakları sanıyorlar.


Anneler ise vicdan azabında bir marka. Üç dakika kafa dinleseler cehennem azabına düşüyorlar. Yalnız kalmak, kendileri ile oyalanmak neredeyse ayıp, günah.


Sabah işe koştur iştekiler, akşam eve koştur evdekiler... Ruhlarını besleyecek en ufak bir vakit bulamadan yaşayıp gidiyorlar.


Arada hemen bütün anneler, ikinci bir boş ev hayali kuruyor. Bazen iki saat gidip sessizce oturmak ama en çok da uyumak için.


Bir şey vermek için önce sizde olması gerek. Sizde olmayanı veremezsiniz. Beslenmeden, tükenip durmak neye yarar?


Benim tavsiyem anneler babalara babalar annelere cömertçe yalnızlık hakkını kullanma imkanını versinler. Birbirlerine yalnız kalabilmek için yardım etsinler.

Belki yalnız kalma hakkı kullanıldıkça daha güzel beraber olunur.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Evet malesef dogru bir yazi baskalari bizi dusunesini beklerken biz kendimizi dusunmezken baskasi neden dusunsun??
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.