Emzirmek ya da emzirmemek
Son zamanlarda o kadar çok emzirme ile ilgili hikaye karşıma çıkıyor ki anlatamam. Biberona alışan bebek, mamaya alışan bebek, emziremeyen anne, emmeyen bebek, emzirmeye köstek olan anneler, yasak olduğu halde deli gibi tanıtım yapan mama firmaları…
Geçenlerde bir anne ulaştı bana.
Sarılık sebebi ile fototerapiye giren 15 günlük bebeğinin kendisini emmediğinden dertliydi. Çünkü hastanede bebeğe pompa ile sağılan anne sütünü biberon ile vermişler. Ne yapmalıyım, nasıl beni emmesini sağlayabilirim diye endişeliydi. Öncelikle ben bir emzirme danışmanı değilim, ama aldığım eğitim kapsamında emzirme eğitimleri veriyorum. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım ama uzmanlık alanımı kapsamayan noktalarda muhakkak bir emzirme danışmanına yönlendiririm. Bu arada daha önceki yazılarımda da bahsetmişimdir, La Leche League Organizasyonu bünyesinde bulunan emzirme danışmanları size gönüllü olarak hizmet veriyorlar. Bir sorunla karşılaştığınızı fark ettiğiniz noktada onlara La Leche Türkiye sayfasından ulaşabilirsiniz.
Öncelikle “emzirmek” ve “anne sütü” kavramlarını gözden geçirelim. Bebeğiniz için en sağlıklı besin anne sütüdür ve en sağlıklı beslenme yolu ise emzirmektir. Bu arada emzirmek sadece bebeğinizin beslenmesi değildir. Bebeğiniz sizi emerken ve siz de emzirirken hem siz hem de bebeğiniz, psikolojik olarak pek çok fayda sağlayacaksınız. Emzirme anne ile bebek arasında yakın, sevgi dolu bir ilişki kurulmasını kolaylaştırır. Bu da anneyi ve bebeği duygusal olarak tatmin eder. Doğumdan sonra yakın temas bu ilişkinin gelişmesine yardımcı olur. Lohusa depresyonunu bol bol emzirerek atlatabileceğinizi biliyor musunuz? Nedeni ise oksitosin hormonunun salgılanması. Oksitosin hormonu prolaktin hormonu sayesinde oluşan sütün akmasına yardımcı oluyor. Ama aynı zamanda oksitosin hormonu sizi iyi hissettiriyor. Siz ne kadar bol emzirirseniz o kadar oksitosin salgılanmaya devam ediyor ve siz de kendinizi hep iyi hissediyorsunuz. Özetle, oksitosin bizi iyileştiren hormon. Oksitosini arttıran faktör de emzirmektir. Birbirleri ile bağlantı halindeler.
Dönelim endişeli annemize, hastane personeli neden bebeğe biberon yerine şırınga ya da kaşık ile anne sütünü vermemiş konusuna değinmeden böyle bir sorun ile karşılaştığınızda neler yapabilirsiniz özetlemeye çalışacağım.
Öncelikle ten tene temas. Doğumdan sonra sağlanmasını önerdiğimiz hareketlerden birisidir ten tene temas. Faydaları saymakla bitmez, daha önceki yazılarımdan ulaşabilirsiniz. Farz edelim doğumdan sonra hemen bebeğiniz ile ten tene temas yaşayamadınız ya da aynı yukarıdaki annenin sorunu gibi bir sorununuz var. Önerilen en temel hareket, bebeğinizin çıplak teni ile sizin çıplak teninizin buluşması. Ten tene temas şeklide bir süre kalıp sarıldıktan sonra emzirme çalışmalarına devam edebilirsiniz. Bebek biberon ile içerken daha az güç sarf edecektir ve daha fazla miktarda süt alacaktır, dolayısıyla biberonu hep tercih edecektir. Memede emmeye alıştırırken burada en önemli olan nokta sizin kendinizi rahat hissetmenizdir; bebeğiniz ile empati kurun. Stresli, gergin bir anneden emmek yerine lıkır lıkır biberon tercih etmekte sonra derece haklı. Emme çalışmalarına sık sık devam etmelisiniz, biberon istediği için emmeyi reddedebilir, lakin pes etmeyin. En sağlıklısı, bebeğiniz çok acıkmadan memenizi verebilirsiniz, ya da tam uyanmadan. Pes etmeden bol bol deneme yapmalısınız, ancak bebeğinizin sinirini bozmadan. Yavaş yavaş, baktınız çok ağlıyor, sinirlendi, delirdi. Mecburen bebeğinizin istediği olacaktır. Ten tene temas burada önemli bir faktör, teniniz bebeğinizin tenine değerken emzirme pratikleri yapmaya devam edin. Bu arada bebek ile sizin aranızda örtü, battaniye vs olmasın ama bebeğiniz sizin göğsünüzde yatarken üzerini örtebilirsiniz. Bakın La Leche League Liderlerinden Carol Brussel bebeği emmeye alıştırmanın püf noktalarını nasıl özetlemiş:
- Bebeğinizi emzirmeyi bebek uyurken yada çok uykusu gelip uyumak üzereyken geceleri veya gündüz uykuları sırasında deneyin.
- Değişik emzirme pozisyonlarını deneyin (örnekleri gör). Bazı bebekler bir pozisyonda memeyi red edebilir ama diğer pozisyonda emer.
- Hareket halinde iken emzirin.
- Sessiz, karanlık bir yerde yada dikkatin dağılmayacağı bir yerde emzirin.
- Bebeğe daha fazla ilgi gösterin ve her ikiniz için de rahatlatıcı etki sağlamak için teniniz bebeğin tenine değsin.
- Mümkün oldukça meme verirken belden yukarı kıyafetlerinizi çıkarın, bebeği de sadece beziyle bırakın. Eğer oda soğuksa şal ya da battaniye kullanın.
- Bebeği emme denemeleri sırasında kendinize yakın tutmak için sling veya benzeri taşıyıcılar kullanın.
- Sakinleşmek için beraber ılık banyo yapabilirsiniz.
- Birbirinize daha yakın olmak ve emzirme denemeleri için daha çok fırsat yaratmak amacıyla beraber uyuyun.
Bütün önerilere rağmen bebeğiniz emmeyi reddediyorsa, lütfen hemen acil olarak bir emzirme danışmanına ulaşın.
Konuyu son olarak toparlamak istiyorum. Emzirmek önemli bir meseledir. Özellikle bu emzirme konusunda kadınların kadınlara yaptıklarını hayretle izliyorum. Evet, emziremezseniz bu dünyanın sonu değildir ama neden en başından pes edelim?
Neden destek yerine köstek oluyorsunuz hanımlar?
Yasa gereği yasak olduğu halde mama firmalarının yaptıkları çalışmaları ile köstek olunmaya devam ediliyor.
Bebeğinize bir kere mama verirseniz hep mama vermek zorunda kalacağınızı unutmayın. Yapılan çeşitli kampanyalara, tanıtımlara gözlerinizi yumun. Her anne eğer gerçekten emzirmek isterse, sağlık açısından başka ciddi problemler yoksa emzirebilir. Ve bebeği için de bunun ne kadar sağlıklı ve harika bir şey olduğunu anlar. Yeter ki inanın. Emzirmeyi baltalayan her etkinlik, duyuru, paylaşımdan kendinizi uzak tutun. Evet, emzirmek kolay değil. Ama zamanla öğreniyorsunuz, alışıyorsunuz, hatta sonra nasıl bıraktırsam diye düşünmeye başlıyorsunuz. Siz bol bol emzirirseniz sütünüz artacaktır, istediğiniz kadar gıda veya içecek tavsiyesi alın, sütün artmasını tetikleyen en önemli şey bebeğinizin sizi emmesidir.
Çevrenizden destek gördüğünüz takdirde kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Her annede bebeğine yetecek kadar miktarda süt vardır.
Bebeğinizin sizden aldığı sütü ölçemezsiniz ancak bebeğinizin çişli bez sayısını ölçebilirsiniz. Bebeğiniz doğduktan sonraki günlerde en az 5 ya da 6 kez bezini ıslatır.
Bebeğinizin sizden aldığı sütü ölçemezsiniz ancak aldığı kiloyu, boyunun uzunluğunu, baş çevresinin genişliğini ölçebilirsiniz.
Bebeğinizin sizden aldığı sütü ölçemezsiniz ancak bebeğinizin ten renginden sağlıklı görünüp görünmediğini anlarsınız.
Bebekler genelde günde 8-12 defa emerler, bu sayı her bebeğe göre değişkendir. Kimi bebek 1.5 saat uyur sonra emmek ister, kimi bebek 2.5-3 saat uyur emmek ister, bazen de 45 dakika uyuyup emmek ister. Bir rutini yok, özellikle ilk aylarda da rutin oluşturmaya çalışmayın. Her bebek kendi rutinini oluşturur. Ne zaman emmek isterler ise emzirin.
Sık sık emzirin, meme boşalsın, dinlenin, güzel beslenin sütünüz artsın gene boşalsın.
Bol emzirmeli, bol sütlü günler dilerim.
YORUMLAR