Ayten Gökçer'in safdilliği

Öyle çok gerilere gitmeye gerek yok. Daha ekim ayı başında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, kurum çalışanlarını kapsayan bir dizi kıyafet yasağı getirdi. Bundan böyle çalışanlar tayt, kolsuz penye, şort, sandalet, terlik, çivi topuklu ayakkabı ya da abiye kıyafet giyemeyecekti. Sanatın ve sanatçının düşmanı olarak algılanmaktan korkmuş olmalılar ki, yasağa kurumda görev yapan temizlik şirketi çalışanlarını da dahil ettiler. Nafile çabalar tabii. Yoksa sanırım, hiçbirimiz ömrü hayatımızda taytla aryalar söylerken bir taraftan da yerleri paspaslayan ya da ayağında babetleri ve üzerinde tütüsüyle atitüd pozisyon alarak cam silen temizlik görevlisi görmedik.



Fazıl Say’ın Ömer Hayyam’dan atıfla paylaştığı tweet’ten sonra başına gelenler de ortada. Açılan davalarla Say’ı sindirmeye çalışanlar, bununla yetinmeyip en son Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konser programından Nazım Oratoryosu’nu çıkardılar. Say, bu konu için yaptığı açıklamada “Bütün dünyada sunduğum sanatımı kendi memleketimde sunamaz hale getirdiler.” dedi. Böylece Türkiye’nin ne kadar sanatsever(!) bir hükümete sahip olduğunu bütün dünya bir kere daha görmüş oldu.



Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden Ayten Gökçer, yukarıdaki iki basit örnekten ve bugüne kadar sudan gerekçelerle sansüre uğrayan onlarca kurum, sanatçı ve eserden habersiz olmalı ki, birkaç gün önce bir televizyon programında şöyle bir açıklama yaptı:

“Bana bir örnek verin, bilmem ne oyununu gelmiş, hükümet kaldırmış. Veyahut da birileri müdahale etmiş.” İnsan, ömrü sahnelerde ve setlerde geçmiş, ödüller almış böyle bir sanatçının safdilliğine üzülüyor. Gökçer’e işte örnek: Son olarak Kültür Bakanlığı’ndan bir grup yetkili Shakespeare’nin ünlü oyunu Macbeth’i izledi ve beğenmeyerek kasım ayı programından çıkardı. Oyun, Devlet Tiyatroları’nın tanıtım metninden alıntılarsak, “…iktidar basamaklarını zalim adımlarla çıktıkça bir yandan da kendi yıkımlarını” hazırlayanların trajedisini anlatıyordu. Tesadüfe bakın ki, oyunun yayından kaldırıldığı sahne, yine tiyatromuzun en değerli isimlerinden biri ve Gökçer’in eşi olan Cüneyt Gökçer’in ismini taşıyordu. Cüneyt Gökçer, hem Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak hem de oyuncu ve yönetmen olarak Shakespeare’nin birçok oyununda yer almıştı. Buradan bakınca, daha da üzülüyor insan.


Aynı programda “Bazı devrelerde biz sanatçıların dikkatli olması lâzım… Ağzınızdan her laf çıkamaz…” dedi Gökçer. Dediğine katılmamak mümkün değil. Keşke biraz daha dikkatli olsaydı da kendisinin nasıl bir âlemde yaşadığını üzülerek görmeseydik.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.