Rahmetli de penaltı beklerdi
Gazeteler yapılırken öğlen vakti gibi sayfa planı çatılır, reklam bölümünden şu sayfaya şu, bu sayfaya bu diye telefonlar gelir, ölçüler alınır verilir. Sayfa sekreterleri de ‘Aman sağ sayfa olsun, solu asla istemiyorlar’ cümlelerinin bitmesini bekler. Şayet bir son dakika yoksa, sayfa planlandığı gibi gider. Ya da bir ses duyulur yazıişlerinden, ‘‘Sayfayı yıkıyoruz!’’
Sonra o sayfalarda aşağıda, yukarıda, haberin solunda, köşesinde kutular vardır. Sayfa dolguları. Genelde stajyere kaktırılır, ‘Şunu bir kutu yapıver.’ Stajyer gider yeni doğan panda yavrusunu bulur, öbürü oraya o olmaz der, gider ‘Kadın beş yerinden bıçaklandı’yı koyar. O bıçaklar kutulardan taşar da ‘Şimdi onu büyük göremeyiz!’ Halbuki kutular mühimdir. Yaşları ya da ruhları senelerin önünde giden insanların dışında kimsenin çözmediği çengel bulmacalar kadar.
Ekrem Karaberberoğlu da kutu olmuş. ‘Kralların hocası hayatını kaybetti‘ diye yakışıklı bir başlık, fotoğrafı dahi yok, hakkında yazılan dört satır. Aykut Kocaman, Oğuz Çetin, Hakan Şükür, Bülent Uygun’u yetiştirmiş. TFF’nin websitesinde 2007’den kalma bir röportaj, kral bildiklerimizin, imparator diye seslendiklerimizin enselerine vura vura top oynamayı öğretmiş. Hüsran hikayesi sevmediğimiz için, hocanın hayatı satıraralarında kalmış. Ondan geriye kalan son cümle de: ‘Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.’ Cenazesine katılanlar bir Hakan Şükür bir de çelenkler. Ertesi gün cenaze haberini girmek lazım; bir kutu yine: Hakan’ın omzunda tabut, son görevini yapıyor, biri çıkıp, ‘Hain, ülkeyi sattın’ diye bağırmış Hakan’a, devamı şöyle; “Başbakanımıza ve ülkemize ihanet ettin. Sakarya’mıza da ihanet ettin. Ben ülkemi seviyorum”
Buyrun cenaze namazına. Ülkesini çok seviyor da ölülerini sevmiyor yeni Türkiye.
3.5 yaşındaki çocuğun ardından utanmadan ‘Havuz problemi’ manşetini atan da ‘Başbakan Berkin’in annesini yuhalattı ama hiç olmazsa Pamir’in babasını aradı takdir edelim’ yazan da yeni Türkiye. Apple açılmış yurdumda, nevalesini kapan gitmiş, sabah 5'te girmişler kuyruğa aslında 3 gibi gideceklermiş de olmamış, ‘Çok mutluyuz, gururluyuz’ diyor neşeli kız. Büyük bir cenaze evinde helva yerken duanın ortasında pastadan dansöz çıkıyor, yakışır yeni Türkiyeme.
Bekle bekle bekle nereye kadar, lehine 6 bin 390 dakikadır penaltı çalınmamış Osasuna taraftarına döndük, diyorlar ki öteki rahmetli oldu, burası yeni Türkiye. Osasuna dediğim de kutudur bir gazete köşesinde.
YORUMLAR