Mevsimsel depresyon
Yeni bir mevsime girdik. Günler uzadı. İlkbaharın belki de en sevdiğimiz resmidir ağaçların çiçek açması. Baktıkça insanın içi açılır. Kupkuru dallar süslenmiş, uzun bir uykudan uyanmış ve bize “Hadi sen de uyan!” diyor sanki ve biz de bu çağrıya kulak verip uyanıyoruz, canlanıyoruz.
Ancak kimileri doğa kadar güzel yaşayamıyor mevsim geçişlerini. Birçoğumuzun hissettiklerinin tam tersi, kaygılı ve huzursuz hissedebiliyor, keyifsiz olabiliyorlar.
Mevsimsel depresyon ya da mevsimsel duygulanım bozukluğu, yılın belli dönemlerinde ya da belli mevsimlerde ortaya çıkan, kişiyi uzun süre çökkün bir ruh haline sokan ve günlük hayatın işleyişini etkileyen bir duygulanım bozukluğudur. Genellikle sonbahar ve kış aylarında görülse de ilkbahar ve yaz mevsiminde de mevsimsel depresyon yaşayan insanlar olabiliyor. Yaşanan rahatsızlığın mevsimsel depresyon olarak adlandırılabilmesi için, her yılın aynı döneminde gözlenen bir örüntü teşkil etmesi gerekiyor.
Belirtileri:
- Umutsuzluk hissi
- Bitkinlik, yorgunluk
- Üzgün bir ruh hali
- Uyku problemleri, aşırı uyuma ya da uykuya dalmada güçlük
- İştahta belirgin bir değişim
- Odaklanmada zorluk yaşama
- Çabuk sinirlenme
- Sosyal ortamlardan kaçınma, içe kapanma
- Huzursuzluk ve kaygı
- Önceden hoşlanılan aktivitelere ilgi kaybı
- Değersizlik ya da suçluluk hissi
- İntihar düşüncesi
Nedenleri:
Kesin olarak bilinmemekle birlikte, kışın yaşanan mevsimsel depresyon ile ilgili öne sürülen nedenler arasında, gün ışığından daha az faydalanmanın getirdiği birtakım etkenlerden bahsedilmektedir. Örneğin, melatonin hormonu, uykuya dalma sürecine katkısı olan bir hormon ve kış aylarında daha fazla karanlığa maruz kalmak, melatonin seviyesinin artmasına, kişinin daha uykulu ve yorgun hissetmesine neden olabiliyor. Ruh halimizi etkileyen beyin kimyasallarından olan serotonin, gün ışığına maruz kalma süresi azaldığında düşebilmekte ve ruh halimizi etkileyebilmektedir. Bir diğer etken, Güneş’ten sağlanan D vitamininden mahrum kalma. D vitamini, duygu durumumuz üzerinde etkisi olan bir vitamindir ve eksikliğinde depresif belirtiler görülebiliyor. Ayrıca kış aylarında güneş ışığına daha az süre ile maruz kalmak, sirkadyen ritimde (biyolojik saat) bir yavaşlamaya sebep oluyor ve bu durum, sirkadyen ritim ile uyku uyanıklık döngüsü arasındaki uyumun bozulmasına yol açıyor, depresyonun tetiklenmesine neden olabiliyor.
Yazın yaşanan mevsimsel depresyon ile ilgili öne sürülen nedenler de yine melatonin seviyesindeki düşüşe ve vücudun bu değişime verdiği tepkiye; bazı insanların sıcak havalara olan duyarlılığına; mevsimle birlikte gelen polen artışının çeşitli rahatsızlıklara sebep olup (astım şikayetlerinde artış, polen alerjisi vb.), bu durumun depresyonu tetikleyebileceğine vurgu yapılmaktadır.
Bu sayılan nedenlerin hiçbiri tek başına mevsimsel depresyona sebep olmuyor elbette. Genetik yatkınlık, yani ailede ruhsal rahatsızlık geçmişi olan bireylerin olması önemli bir etkendir. Aşırı stres yaratan faktörlerin varlığı, o mevsimle çağrışım kurduğunuz bir travma öyküsü tetikleyici faktörler olabilir.
Mevsimsel depresyonun üstesinden gelmek için...
Öncelikle sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, sadece mevsimsel depresyon için değil, genel iyilik halimiz için gereklidir. Günde 30 dakika egzersiz, mutluluk hormonu olarak adlandırılan endorfin hormonunun salgılanmasına yardımcı oluyor. Bu da bize kendimizi doğal olarak daha iyi hissettiriyor.
Aile, arkadaşlar, sizin için önemli olan insanlarla bağlantıda olmak, ilişkilerinizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek, size güçlü bir sosyal destek sistemi sunar. Bağlılık ve yakınlık duygusu size güç verir. İhtiyacınız olduğunda başınızı omuzlarına yaslayabileceğiniz insanların olduğunu bilmek güzeldir.
Eğer depresyon belirtilerini birkaç hafta geçmesine rağmen hala yaşıyorsanız, medikal yardım, terapi yardımı ya da en azından bir rehberlik alabilmek için ruh sağlığı uzmanına danışmanız, mevsimsel depresyon ile etkili bir şekilde başa çıkabilmeniz için sağlıklı bir yol olacaktır.
YORUMLAR