Boşanmalı mı?
Boşanmak istediğin kocan mı yoksa hayatın mı? Fazla veya az ya da zor gelen hangisi? Hayatından onun yüzden mi memnun değilsin? Ondan ayrılınca her şey daha iyi mi olacak? İstediğin aslında nasıl bir hayat?
Kimse kimsenin tapulu malı değil. Göğsünün üzerine bir şey oturuyormuş da kalkmıyormuş gibi hissediyorsan gidersin. Seni daha mutlu edecek bir hayat kurmak istiyorsan kalkar gidersin. Bir süre kendine gelmeye çalışarak geçer. Sonra kendine gelirsin. Sonra yeni bir hayat başlar.
Bir evliliği bitirmeden önce kendine sorman gereken sorular var. Hayal ettiğin evlilik bu değildi ve yeni biriyle başka bir hayat mı kurmak istiyorsun? Nasıl? Aynı çatı altında mı? Yalnız mı yaşamak istiyorsun? Bir süreliğine mi? Peki sonra?
Her ilişki bir süre sonra birbirine benziyor. Çünkü hayatlarımız aslında birbirine benziyor. Sabah altı buçukta uyanmaya devam edeceksin, gün içinde koşuşturacaksın, akşam sekizde eve varacaksın, kanepede uykuya dalıp yatağa geçeceksin. O arada belki fen ödevi yapacaksın, sofra kurup toplayacak, mutfağı toparlayacaksın.
Saat böyle çalışırken hayatına yeni biri girecek. Her şey başta çok güzel olacak. Bir süre herkes kendi şeridinde ilerleyecek, kimse kimseyi rahatsız etmeyecek, hiçbir şeye maruz kalmayacaksın. Buluşmaya giderken parfüm sıkılacak, hep gülümsenecek, nazik olunacak, komplimanları romantik mesajlar izleyecek.
“Her şey ne kadar yolunda” diyeceksin. Ufak tefek bazı sorunlar var ama olur o kadar deyip geçeceksin. Madem ikiniz de memnunsunuz, bekleyecek ne var? Birlikte yaşamaya başlayacaksınız. Birlikte... Ne güzel söz, her şeyi birlikte yapacaksınız ve sen kendini yalnız hissetmeyeceksin. Yanında hep biri olacak.
Bir süre sonra sabah diş fırçalamak, duş almak zor gelmeye başlayacak. Akşam evde iş, faturalar, okul servisi konuşulacak. Aile ziyaretleri kaçınılmaz olacak. Sen normal bir kadına döneceksin, o normal bir erkeğe. Hayatınız dönüşecek, bir rutine oturacak. Bir süredir kulağının duymadığı saat tıkırtılarını duyacaksın.
Her zaman boşanmaya değer. Eğer hayat katlanılmaz hale geldiyse, hep senden gidiyorsa, aynada sararıp solan bir kadın varsa, kendine her gün mutsuzluktan mutsuzluk beğeniyorsan boşanmaya değer. Hayatı paylaştığın kişi temel haklarını ihlal ediyorsa, sana el kaldırıyorsa, hakaret ediyorsa, kıskançlığından göz açtırmıyorsa, dışarıda gezip dolanıp senin temiz bedenine hastalık bulaştırıyorsa, seni çalıştırıp kendi evde yatıyorsa zaten durma boşan.
Ama sadece “her şey rutine döndü” diye boşanmak istiyorsan bir kere daha düşün. Varsa imkânın uzaklaş biraz, düşünmek tartmak için. Ama unutma dünyanın en sürprizlerle dolu insanıyla birlikte olsan da her şey bir gün rutine dönecek. Çünkü rutin olan sensin, rutin olan o. İçinde döndüğümüz çark, insanın doğası rutin. Doğru nedenden boşanırsan asla pişman olmazsın, ama yanlış nedenden boşanırsan mutsuzluğun katlanarak baki.
YORUMLAR