Kadın Şifacılar

Jeanne Achterberg'in Kadın Şifacılar kitabı tam zamanında gelip bulmuştu beni. Şimdi kadınlarla her zamankinden daha sık bir araya gelebildiğim bir dönemde yeniden gözden geçirme ihtiyacı duydum. Sadece kadın kadına olmanın bile sağlayabildiği o müthiş dişi enerjinin iyileştirici gücünü bilen bilir. Tarihte büyük çoğunlukla kadınların elinde olan şifa işinin nasıl da “hasta-hane”lere düşüp form değiştirdiğini merak ettiniz mi hiç? Ebe ninelerimize, eli şifalı annelerimize ne oldu sahi?





Sümer, Danimarka, Yunan ve Roma kültürlerinden başlayıp günümüze kadar kadınların şifacılıkla nasıl ilgilendiği ve bu misyonun toplum tarafından nasıl karşılandığı hakkında çok detaylı açıklamalar var kitapta. Günümüze gelindikçe sağlık sisteminin bir sektöre dönüşmesi ile birlikte karşılaşılan sorunlar detaylı bir şekilde can sıkıcı, ama Achterberg nazik, duygusal ve aşırı bir feminizme kaçmayan anlatımıyla umut veriyor. Bilge kadınlar, cadılar, hemşireler, ebeler ve ilk kadın doktorlardan bahsederken, kadınların hangi zamanlarda ne tür zorluklarla karşılaştığı da anlatılıyor. Eril ve dişil değerlerin hareketiyle dünyanın dengesinin nasıl değişebildiği hakkında da bir fikriniz oluyor kitap sayesinde...


Bu aralar her türlü yolculukta yoldaşım, doula yolculuğunun başında tanıştığımız Sümer Tanrıçası İnanna... Ona bu kitapta da rastlamak beni çok mutlu etti:


"En eski öykülerden birinde İnanna ölüler diyarına iner. Oradaki kapılardan geçerken, kutsal güçlerinden mahrum bırakılır. Yerin altındaki bölgenin yasalarına göre yaşayanların ülkesine geri dönemez. Ya da eğer bir şekilde geri dönecekse, o zaman aşağıda onun yerini alacak birini ataması gerekir. Bu bütün insanlık için bir lanettir. Bilgeliğin tanrısı Enki bunu, eğer İnanna dönmezse, uygarlığın ilerleyişinin en ilkel aşamalarına geri döneceği olarak yorumlar.



Bu söylence bir bilicilikti. Gerçekten de dişil ruh yerin altında kalmaya zorlandığında uygarlık geri gitti."



Atinalı Agnodike'yle de tanıştım kitapta. M.Ö. 3. ya da 4. yüzyıllarda kadın şifacıların kötü ün sahibi olması nedeniyle erkek kıyafetlerine bürünüp şifacılık yapan Agnodike...


Aynı şekilde Salernolu Tretula, Bingenli Hildegard, Lady Mary, ve ilk kadın doktorlar Dr. Elizabeth Blackwell, Dr. Harriet Kunt ve Dr. Marie Zakrzewska gibi öncülerin de ilham verici hikayeleri anlatılıyor.


"Ebelik: Gizemli Makam" bölümünde ise geçmişten bugüne ebelik uygulamalarına ve düzenlemelerine yer verilmiş. Ebelik dışında şifacı faaliyette bulunan kadınlara kötü gözle bakılan zamanları anlatmış, cadı avları ve karanlık çağlar...


Kısacası "Kadın Şifacılar", dişil ruhun nasıl yer altında kalmaya zorlandığını ve uygarlığın geri gitmesinde nasıl bir etkisi olduğunu anlatıyor.


Kadının iyileştirme gücüne inanan herkesin kütüphanesinde olmalı derim...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.