Kendinizi sık sık bir yerden başka bir yere koşarken, genellikle otomatik pilotta ve hiçbir şeye tam anlamıyla odaklanmadan buluyor musunuz? Yalnız değilsiniz. Hızlı tempolu dünyamızda bu norm haline geldi. İş yükümlülüklerimiz, evdeki sorumluluklarımız ve hayatın nasıl 'olması gerektiğine' dair idealize edilmiş bir versiyon arasında sıkışıp kalabiliriz ve bu da bizi sürekli bir bunalmışlık ve yorgunluk halinde bırakabilir. Peki ya birkaç küçük değişiklikle yavaşlamak ve hayatın tadını daha fazla çıkarırken aslında daha az şey yapmadan aynı miktarda iş bitirmek mümkün olsaydı?
Elbette, hepimizin yavaşlamanın ne anlama geldiğine dair kendi versiyonlarımız var ama hepimiz içinde bulunduğumuz hayatın dönemine uygun, daha doğal ve yavaş bir tempo yaratabiliriz. Bu basit, ancak alışkanlıkları değiştirmek biraz çaba gerektirebilir. Küçük, tutarlı adımlar atmaya bağlı kalmak başarıya giden anahtardır. İşte başlamanıza yardımcı olacak birkaç basit ipucu...
Çoklu görevleri bırakın
Çoklu görev yapmanın bize daha fazla iş bitirmemize yardımcı olmadığını biliyor muydunuz? Yıllarca çoklu görev yapma yeteneğiniz ile gurur duydunuz, bunun verimliliği artırdığını düşündünüz ama meğerse bu bir efsaneymiş! Uzmanlar artık buna "görev değiştirme" diyor ve araştırmalar bunun aslında dikkat dağıtıcı ve daha az üretken olduğunu gösteriyor.
Bu nedenle, çoğu zaman bir seferde bir şeye odaklanmak daha iyidir. Mono-görev (tek görev) alışması zaman alan bir şey, ancak odaklanma yeteneğinizi artırır, kaygıyı azaltır ve aslında daha fazla iş bitirdiğinizi fark edersiniz - yani bir kazan-kazan durumu.
Başlamak için, yapılacaklar listenize bir göz atın ve en önemli üç görevi önceliklendirin. Her görev için bir zaman dilimi belirleyin ve o süre boyunca yalnızca o göreve odaklanın. Dışarıdan gelen dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmak için bildirimleri kapatmayı ve telefonunuzu bitirene kadar bir çekmeceye koymayı unutmayın.
Nefes alın
Gün içinde kaç kez kendinizi bunalmış ya da kaygılı hissediyorsunuz? Çoğumuz için bu sayı fazla. Neyse ki, bize yardım edecek bir şeye sahibiz: Nefesimiz. Bir dahaki sefere duygularınızın sizi alt etmeye başladığını hissettiğinizde, duraklayın ve burnunuzdan derin bir nefes alın, karnınıza kadar çekin - bir saniye tutun ve ardından burnunuzdan yavaşça verin. Birkaç kez tekrarlayın ve kendinizi daha sakin hissetmeye başlayacaksınız.
Yavaş sürün
Çoğumuz arabada fazla zaman geçiriyoruz. Direksiyon başında yavaşlamak, stresi azaltmaya ve varış noktanıza daha sakin ulaşmanıza yardımcı olabilir. Müziğinizi huzur verici bir şeyle değiştirmeyi deneyin veya ilham verici bir podcast dinleyin. Aracınızdaki dağınıklığı temizleyin. Sizi aydınlık, huzurlu hissettiren bir uçucu yağı, örneğin tatlı portakal ve lavantayı aracınızda kullanın. Ve kırmızı ışıklarda üç derin nefes almak için zamanınızı kullanın - dikkatinizin dağılmasına izin vermek yerine o anı yaşamaya odaklanmanıza yardımcı olacaktır.
Boşluk yaratın
Bunu yapmaya direnç göstermek doğal ama gün içinde biraz boşluk yaratmak, durup düşüncelerinizi toparlamanıza olanak tanır ve bu da stresi ve kaygıyı hafifletir. Bu alışkanlığı gününüze yerleştirin. Öğle yemeği sırasında ya da çocukları okula bırakmadan önce kendinize beş dakika ayırın... Sadece duraklayın, birkaç derin nefes alın ve zihninizle bedeninizle yeniden bağlantı kurun.
Sabah rutininizi yenileyin
Güne iyi bir gece uykusuyla başlayın. Mavi ışıkları (ekranlar, TV ve telefon) yatmadan en az bir saat önce kapatın ve daha hafif bir şeyler yemeyi deneyin. Ayrıca alkol ve kafeini azaltmak da yardımcı olabilir. Sabah rutininizi gereksiz şeylerden arındırarak ya da akşamdan halledilebilecek şeyleri ortadan kaldırarak yenileyin. Her sabah kendinize birkaç dakika ayırmayı deneyin. Bu, basitçe duşta fazladan birkaç dakika keyif yapmak ya da sabah çayınızı bahçede yavaşça içmek kadar basit olabilir.
Tükettiklerinize dikkatli olun
Günlük olarak atalarımızın bir ömür boyu tükettiğinden daha fazla bilgi tükettiğimizi biliyor muydunuz, bu çılgınca! Teknoloji bu miktarda bilgiyi bize ulaştırmamıza yardımcı olurken, insan beyni henüz buna tam anlamıyla ayak uyduramadı ve bilgi yüklemesinden pek hoşlanmıyor. Bu yüzden kendimize ara vermek ve zihnimizi beslediğimiz şeylerin farkında olmak önemli.
Kendinize tükettiğiniz şeylerin zihinsel sağlığınızı destekleyip desteklemediğini ve sizi ileriye taşıyıp taşımadığını ya da sizi kaygılı ve bunalmış bırakıp bırakmadığını sorun.
Kaynak: Leanna Doolin. "6 Ways To Slow Down and Enjoy Life (Without Getting Less Done)". Şuradan alındı: https://purethoughts.co.uk/blogs/pursuit-of-pause/6-ways-to-slow-down-and-enjoy-life-without-getting-less-done. (15.05.2023).
YORUMLAR