Mikroplastikler; hava, su ve çay poşetlerinden sebzelere kadar günlük hayatta kullandığımız birçok üründe tespit edildi. Şimdi ise yeni bir araştırma, bu küçük plastik parçacıklarının başka bir üründe daha saklandığını ortaya koydu: Sakız.
Geçtiğimiz hafta Amerikan Kimya Derneği’nin (ACS) bahar toplantısında sunulan ve henüz bir dergide yayımlanmayan çalışmaya göre, sakız çiğnemek tükürük içinde yüzlerce, hatta binlerce mikroplastik salımına neden olabiliyor. Sentetik sakızların doğal olanlara kıyasla daha fazla mikroplastik içerdiği düşünülse de, araştırmacılar her iki türün de benzer miktarlarda mikroplastik saldığını ortaya koydu.
Mikroplastik; esnekliğiyle bilinen kimyasal bileşikler olan polimerlerin, parçalanmayan ve solunduğunda ya da yutulduğunda kan dolaşımı ve organlarımızda birikebilen minik parçalarıdır. Bilim insanları bu parçacıkların insan sağlığı üzerindeki etkilerini tam olarak bilmese de, eldeki veriler endişe verici. Peki, bu bulgular favori sakız paketiniz için ne anlama geliyor?
Sakızdaki plastik nasıl ölçüldü?
Çalışmanın yazarlarından ve doktora öğrencisi olan Lisa Lowe, son zamanlarda tüketici ürünlerinden mikroplastik sızmasıyla ilgili pek çok yayın yapıldığını belirterek, sakızın da potansiyel bir mikroplastik kaynağı olup olmadığını araştırmak istediklerini söyledi.
Araştırma kapsamında Amerika’da satılan 10 popüler sakız markası (beşi doğal, beşi sentetik) test edildi. Markaların isimleri çalışmada belirtilmedi. Katılımcılardan deney öncesi ağızlarındaki mikroplastik miktarını ölçmek için ağzını 3 ila 5 kez deiyonize suyla çalkalamaları istendi. Ardından her sakız türü 4 dakika boyunca çiğnendi (bazı örnekler için bu süre 20 dakikaya çıkarıldı) ve belirli aralıklarla tükürük örnekleri alındı. Bu örnekler mikroplastikleri izole edebilmek için bir dizi işlemden geçirildi: Çalkalama, santrifüjleme, filtreleme ve sindirme.
Mikroskop altında yapılan incelemeler sonucunda, 1 gram sakızın 637 adede kadar mikroplastik parçacığı salabileceği görüldü (bir sakız parçası ortalama 2 - 6 gramdır). Sentetik ve doğal sakızlar ortalama olarak sırasıyla 104 ve 96 mikroplastik parçası saldı. Parçacıkların ortalama boyutu 82 mikrometreydi ve parçaların %56’sı 50 mikrometreden küçüktü. 20 mikrometreden daha küçük parçacıklar tespit edilememiş olabilir.
Bir kişinin yılda 160 - 180 parça sakız çiğnemesi durumunda, yaklaşık 30.000 mikroplastik yutmuş olacağı tahmin ediliyor. Araştırmaya göre mikroplastiklerin %94’ü çiğnemenin ilk 8 dakikasında salınıyor. Bu süreden sonra salınım yavaşlıyor ve 20 dakikada sabitleniyor. Yani daha uzun süre çiğnemek, daha fazla mikroplastik yutmak anlamına gelmiyor.
Sakızda neden mikroplastik var?
Polimerler, sakıza esneklik, yapışkanlık ve çiğnenebilirlik kazandırır. Doğal sakızlarda (bitkisel içeriklerden yapılanlar), genellikle gıda ambalajlarında kullanılan bir polimer türü olan poliolefinler, belirlenen parçacıkların %50’sine kadarını oluşturdu. Sentetik sakızlarda ise yüksek miktarda PET, polistiren, sentetik kauçuk ve polivinil asetat gibi petrokimyasal maddeler bulundu.
Projenin yürütücüsü Prof. Dr. Sanjay Mohanty, diğer gıda ürünlerinde mikroplastiklerin genellikle ambalajdan ya da üretim sürecinden kaynaklandığını belirtti. Ancak sakızda durum farklı: “Sakızın kendisi plastikten oluşuyor” açıklamasında bulundu.
İlginizi çekebilir: Farkında olmadan her gün plastik tüketiyor olabilir misiniz?
Mikroplastikler ne kadar zararlı?
Mikroplastiklerin insan vücudunun birçok bölgesinde—akciğerlerde, kanda, plasentada, beyinde ve bağırsaklarda—bulunduğu tespit edildi. Henüz araştırmalar sınırlı olsa da mikroplastikler vücudumuzdaki sağlıklı hücrelere zarar vererek iltihaplanmaya yol açıyor.
Yapılan çalışmalar mikroplastiklerin DNA’ya zarar verebildiğini, oksidatif strese ve metabolik bozukluklara yol açabildiğini, organ işlevlerini bozabildiğini gösteriyor. Özellikle bağırsaklarda birikmesi, iltihabi bağırsak hastalıkları riskini artırıyor. Kanda tespit edilen mikroplastikler ise kalp-damar hastalıkları riskini yükseltiyor. Ayrıca doğurganlığın azalması, sinir sistemi toksisitesi ve insülin direnci gibi sorunlarla da ilişkilendiriliyor.
Sakız çiğnemeyi bırakmalı mısınız?
Araştırmaya göre günlük hayatta maruz kaldığımız mikroplastiklerin birçoğu, sakızdan çok daha fazla risk taşıyor. “Bir sakız çubuğunun yol açtığı mikroplastik miktarı, örneğin çay poşetlerindekine kıyasla çok daha az” diyor Mohanty.Yine de, uzmanlar sakız tüketimini azaltmanın akıllıca olabileceğini belirtiyor. Özellikle birden fazla sakız yerine, tek bir sakızı daha uzun süre çiğnemek daha güvenli olabilir.
Sakızınızı çöpe atarak uygun şekilde bertaraf edin; toprağa veya denizlere atmayın, çünkü çevreye zarar verebilir. Ve mümkünse sakızı yutmayın. Sentetik sakızlar yaklaşık üç yılda parçalanırken, doğal sakızlar çok daha hızlı bozulabiliyor ve yutulduğunda daha fazla mikroplastik salabilir.
Son olarak, genel olarak plastik kullanımını azaltmak, uzun vadede hepimiz için daha sağlıklı bir dünya yaratır. Gerçekten alternatifi olmayan alanlar dışında plastik kullanımını ne kadar hızlı azaltırsak, hepimiz için o kadar iyi olur.
Kaynak: Nick Blackmer. "Your Chewing Gum May Release Thousands of Microplastics in Your Mouth, Study Finds". Şuradan alındı: http://health.com/chewing-gum-microplastics-study-11704994. (31.03.2025).
YORUMLAR