İnsan genç olunca, yaşlılık dönemi ve yaşlılar ile ilgili yanlış fikirlere sahip olabiliyor. Bu yanılgıya düşmenize neden olan örneklerle karşılaşmış da olabilirsiniz ve çocuklukta rastladığımız huysuz, aksi ihtiyarlar hep akılda kalır. Buna haberler ve filmler de yardım eder. Oysa yaşlılığı huzurlu ve keyifli geçirmek de mümkündür ve bu dönemle ilgili bildiğimizi zannettiğimiz bazı şeyler yanlış olabilir.

Boş yuva sendromu

Çocuklarının evlenerek veya okul, iş için evden ayrılması anne babayı muhakkak etkiler ama ille de depresyona girmeleri gerekmez. Bu ayrılışlar hayırlı nedenlerle olmuştur ve hele yeni yuva kurmuşlarsa çocuklar bir süre sonra torunlarla beraber gelecek demektir.

Orta yaş krizi

Özellikle erkeklerin orta yaş krizine girmeleri, genç kadınlara yönelip, arabalarını, saçlarını, giyim kuşamlarını değiştirmeleri beklenir. Evet, bu söylenenlerin bazılarını uygulayanlar olabilir, ancak uzmanlar, bunun yaşla ilgisi olmadığını, yatkın olanların bu tip krizleri gençken de yaşayan kişilikler olduğunu söylüyor.

Yaşlılık depresyonu

İnsanlar yaşlanmaktan endişe etseler de sürekli bunu düşünerek mutsuz olmazlar. Yakınlarından uzaklaşmak, karamsarlık, çok çabuk ağlamak yaşlılığın normal sonucu değil, depresyon halidir ve diğer hastalıklar gibi tedavi edilebilir.

Ölüm korkusu

Yaşlı insanlar haliyle ölüme daha yakındır ama bu durum beraberinde kabullenmeyi de getirir. Araştırmalar yaşlıların ölümden orta yaştakilerden daha az korktuğunu gösteriyor. Üstelik sonsuza kadar yaşamayacaklarını bildikleri ve çoluk çocuğun sorumlulukları da bittiği için hayatın tadını daha çok çıkartıyorlar.

Kendi işlerini görememek

Yaşlıların günlük işlerini kendi başlarına göremeyeceği düşüncesi eğer ağır bir hastalık ya da bunama durumu yoksa pek doğru sayılmaz. Kendi işlerini rahatlıkla gördükleri gibi araba dahi kullanan yaşlılar var. Ancak 85 yaşın üstündekiler yardıma ihtiyaç duyar.