Ülkemizde de, mide ve kalınbağırsak kanserleri en sık görülen kanser türleri arasında bulunuyor. Ancak kalınbağırsak kanserinden ölümler daha azken, mide kanseri için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Acıbadem Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Salim Demirci, mide kanseri sıklıkla belirti vermediği için yapılacak en iyi şeyin erken tanı amaçlı testler olduğunu vurgulayarak "40 yaşından itibaren bir defa endoskopi, ailesinde mide kanseri öyküsü varsa 2-3 yılda bir endoskopi yapılması hastalığın erken yakalanmasını sağlayabiliyor" diyor.


Dünyada en çok Çin, Japonya, Kore ve Güney Amerika’da

Mide kanseri dünyada en sık Kore, Çin, Japonya ve Güney Amerika’da buna karşılık Kuzey Amerika ve Avrupa'da daha az görülüyor. Türkiye ise geçiş bölgesinde, yani hastalığın sık görüldüğü ülkelerle, az görüldüğü ülkeler arasında yer alıyor. Ülkemizin bazı bölgelerinde hastalığın görülme sıklığının farklılıklar gösterdiğine değinen Prof. Dr. Salim Demirci, "Karadeniz Bölgesi, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu'da mide kanseri daha sık rastlanan bölgelerimizden. Buna karşılık kalınbağırsak kanserine, güney ve batı bölgelerimizde daha sık rastlanıyor. Hastalığın belirgin bir nedeni yok, en önemli risk faktörü yaşanılan coğrafi bölge" diye konuşuyor.


Mide kanseri hakkında merak edilen soruları yanıtlayan Prof. Dr. Salim Demirci, şu bilgileri veriyor:


Hastalığın ortaya çıkma nedenleri nelerdir?

Türkiye'de her insanın mide kanseri riski vardır. Kişinin birinci derece yakınlarında birden fazla mide kanseri hikayesi varsa önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca daha önce geçirilen mide ameliyatları, reflü ve ülser de riski artıran nedenler arasında. Reflü, mide ve yemek borusu arasındaki bölgede kansere neden oluyor. Mide kanserinin oluşumunda beslenmeye vurgu yapılsa da bu zor değiştirilen bir alışkanlıktır.


Yaşanılan yer en önemli risk faktörüdür. Hastalığın özel bir belirtisi yok. Erken evrede silik belirtileri olabilir. O da daha çok midede ekşime, yanma, ağrı gibi diğer mide hastalıklarına benzer ki, bu belirtiler ülser, reflü, gastritte de görülebilir. Hastalık geç teşhis edildiğinde tedavi şansı azalıyor. İleri dönemlerde kilo kaybı, kusma, bulantı, yutma güçlüğü, çabuk doyma, halsizlik, kansızlık gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.


Mide kanserinin erken tanısı mümkün oluyor mu, nasıl yapılıyor?

Erken tanıda en önemli amaç, belirti vermeden önce hastalığı tanımaktır. Erken tanı programlarını başarabilen ülkelerde tedavi başarısı da yüksektir. Şikâyet olmayan insanların belli yaştan sonra kendi istekleriyle endoskopi yaptırması çok önemli. Endoskopi dışında laboratuvar testleri var ama zor, yorucu ve gerekli hassasiyete sahip değil. Yapılan çalışmalardan elde edilen verilere bakılırsa eğer, endoskopinin daha etkili olduğunu görüyoruz. Bu nedenle 40 yaşından itibaren bir defa endoskopi yaptırılması, aile öyküsü varsa 2-3 yılda bir endoskopi uygulanması, ailede mide kanseri yoksa daha seyrek aralıklarla bu testlerin tekrarlanması gerekiyor.


Mide kanserinin tedavisi nasıl yapılıyor?

Mide kanserinin günümüzde etkili tek bir tedavisi var, o da cerrahidir. Cerrahi yapılabilmesi için hastalığın mide ve lenf bezlerine sınırlı kalması gerekiyor, hastalık yayılınca cerrahi sonuçları iyi olmuyor. Erken yakalanınca cerrahi tedavi başarısı yüzde 90-95 başarılı oluyor, ileri evrede cerrahi tedavi yapılsa da hastalıktan kurtulma şansı düşüyor. Mide kanserine yakalanan hastaların yarısıı cerrahiyle şifa bulabiliyor, bu erken tanının olabildiği ülkelerde yüzde 70-80'e çıkıyor. İleri evre hastalarda ameliyat öncesi ve sonrasında kemoterapi ve radyoterapinin de yeri vardır.

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.