Mutluluk varılacak bir istasyon değil, bir yolculuk biçimidir. Elde edilen maddi değerler bir süre sonra anlamını yitirip doyumsuzluk başlar ama iç huzurun varsa her şeyde mutluluğu yakalarsın.

Mutluluk içimizdedir, çok uzaklarda da olsan, sorunlardan kaçsan da sorunları kendi içinde çözemeyince mutlu olunmuyor. Yeter ki insanoğlu istesin kendi dünyasının cennetini de, cehennemini de kendi yaratır. Her şey bakış açısında saklıdır.

Huzurdur belki aranılan, huzurun sonrası da mutluluktur. Çünkü mutluluk anlık, huzur sürekliliktir. Ağrıyan, acıyan bir yeriniz yoksa, ayaklarınız sizi taşıyorsa, zaruri ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek durumdaysanız mutlu olun yada mutlu olmaya karar verin. Sebepsiz mutlu olmalı, mutluluğunuzun bir nedeni varsa başınız dertte demektir. Çünkü o neden her an elinizden alınabilir.

Yaşadığın her anda, her şeyde güzellik yakalayabilirsen mutlusundur. Uçan kuştan, akan sudan, gün batımından, tandan, yağmurdan, çiçekten, böcekten anlam çıkarabilir, güzel bakabilirsek zaten mutluyuzdur.

Mutlu olmak için bir an, bir gülüş, bir bakış bile yeterli ama sen mutsuzluğu seçersen o da gelir seni bulur, sen mutlu olmayı seç ki acı, keder seni bulamasın. Unutmamalı ki hayatta ağlamakta var, gülmekte, biz hep gülmeyi ve mutluluğu seçen olalım.

Sahip olmadıklarına odaklanmayı bırakıp, mutsuz olmaya son verip, sahip olduklarınla mutlu olmak dışında ne yapsanız boş. Mutsuzken en iyi yapılacak şey bunu kabul etmek, bugünde böyle oldu demek ve şükür etmek. Çünkü her şey zıttıyla var, bunu başardığında artık mutsuz da olmazsın.

Sizin için verilen hayatı başkalarını memnun etmek için harcamayın asla yaranamazsınız. İstediğiniz kadar hayatınızdaki insanları memnun etmeye çalışın, memnun edemezsiniz bırakın kendi hallerine. Kendi mutluluğunuzu kendiniz bulun kitap okuyun, doğayı sevin, hayvanları sevin, insanları sevin en küçük şeylerden mutlu olabilin.

Hülya Çakıcı