Kadınlar; sadece ince ve sıkı bir bedene sahip olmayı değil, şekilli bir siluet yaratmayı da hedefliyorlar artık. En yeni teknolojiye sahip medikal estetik yöntemler ise bu arzularını gerçeğe dönüştürmeye hazır. Formu netleştiren enjeksiyonlar, yağları yok eden lazer teknikleri, kıvrımları yeniden tanımlayan radyasyon dalgalarıyla kusursuz bir vücuda sahip olmak mümkün.




Söz konusu yaşlanma sürecini geciktiren antiaging olduğu zaman sadece yüz bölgenizi değil, vücudunuzu da bir bütün olarak ele almanız gerekiyor. Zira yüzünüz kusursuz bir görünüme sahip olsa da; boyun, dekolte, karın, kalça, hatta bacak bölgeniz dahi yaşınızı ele verebiliyor. Ne yazık ki, yaş ilerledikçe yüzdeki yağ dokusu değer kaybederek sarkmalara neden olurken metabolizmada meydana gelen yavaşlama sonucunda da hormonlar vardiya değiştirerek kilonun kalça ve basen bölgesinde toplanmasına neden oluyorlar. İşte bu nedenle, yüz bölgesinde yaşlanmaya karşı geliştirilen yöntemleri kullanma konusunda gayet titiz davranan medikal estetik ve plastik cerrahi uzmanları, artık vücuda da ağırlık vermeye başladı. Üstelik sadece anti-aging kapsamında değil, zayıflatma, sıkılaştırma ve şekillendirme kapsamında da yepyeni yöntemler uygulanıyor. Geçmişte kadınlar genellikle karın bölgelerini sıkılaştırmak, kalçalarını daraltmak ve selülitlerinden kurtulmak adına her türlü yöntemi deniyorlardı. Tek bir amaçları vardı; daha zayıf görünmek! Oysa son günlerde vücutlarının genç görünmesini, zayıflamak kadar önemsemeye başladılar.


Bu durum da; 70’li yıllarda liposuction’ın keşfedilmesiyle ortaya çıkan vücut şekillendirme sektöründe 21. yüzyılla birlikte yepyeni bir dönemin başlamasına neden oldu. Bilim adamları zayıflatırken aynı zamanda sıkılaştıran ve pürüzsüzleştiren; diyet ve spor ile ulaşılamayan inatçı bölgelerde dahi etki gösteren yöntemler ile karşımıza çıkmaya başladılar.




Sarkmalar 35 yaşından itibaren başlıyor


Günümüzde vücut şekillendirme sektöründe, bilimsel deneyleri andıran isimlere sahip yeni yöntemler dikkat çekiyor. Cildi geren enjeksiyonlar, yağları yakan lazer sistemleri, silüeti tekrar çizen radyasyon dalgaları ve daha niceleri… Üstelik hepsi de FDA onaylı! Birkaç yıl öncesine kadar tek etkili yöntem liposuction olarak biliniyordu. Bu yöntem hâlâ yoğun olarak tercih edilse de, uzmanlar 35 yaşını geçen kadınlar için yağları liposuction ile aldırmanın tek başına yeterli olmadığını belirtiyorlar. Kolajen üretimindeki yavaşlama ve elastikiyet kaybı, söz konusu yaşta başladığı için ciltte ne yazık ki sarkmalar baş gösteriyor. Bu nedenle liposuction’ı ya bir sıkılaştırma yöntemi ile birlikte düşünmeli ya da yeniden şekillendirme yoluna gitmelisiniz.




2006 yılında FDA onayı alan ve özellikle Türkiye’de şu günlerde çok popüler olan SmartLipo, yeni nesil vücut şekillendirme yöntemleri arısında başı çekiyor. 1064 dalga boyunda Nd YAG laser teknolojisiyle çalışan SmartLipo’nun en temel özelliği ofis şartlarında ve lokal anestezi altında bölgesel bir şekilde uygulanabilmesi. “Bu yöntem ince kanüller yardımıyla bölgenin büyüklüğüne göre beş ila on dakika arasında bir sürede uygulanıyor. Kullanılan lazer ışını, yağ hücresiyle hücre zarının morfolojisini ve yapısını bozmak suretiyle tahrip ediyor. SmartLipo uyguladıktan sonra hücre yapısı bozulan yağlar ya dışarı alınıyor ya da vücudun kendisinin onları atması için bekleniyor. Her iki koşulda da uygulanan bölgede kilo kaybı ve belirgin incelme meydana geliyor. İşlem sırasında ve sonrasında ise genellikle ağrı oluşmuyor ya da minimal bir düzeyde oluyor” diye açıklayan Dr. Zafer Atakan, bu yöntemin bazı ülkelerde SlimLipo, CoolLipo, Lipotherme ya da AccuShape olarak da bilindiğinin altını çiziyor. Lazer ışınlarıyla gerçekleşen zayıflama ve sıkılaşmanın bir başka başarılı alternatifi ise radyofrekans ışınları…




Thermalipo, frekans ışınlarıyla cildin altına inerek selülitleri yok etmeye ve vücudun sıkılaşmasına yardımcı oluyor.


Thermalipo; radyofrekans teknolojisinin ısıtıcı etkisi ile çalışıyor. Cilde, sinirlere ve kan damarlarına zarar vermeden, kolajenin üretildiği derin dermis ve yağ dokusuna etki ediyor. Ağrısız olan bu uygulama ile dokuda belirgin bir sıkılaşma ve yağ hacminde azalma meydana geliyor. AMFLI (Automatic Multi Frequency and Low Impedance) teknolojisine sahip bu yöntemi Dr. Tunç Tiryaki; “Farklı frekanslardaki dalgalar, dokuda farklı derinliklere ulaşmaya çalışıyor. AMFLI teknolojisinin başarısını gösteren klinik çalışmalara bakıldığında, bu dalgaların epidermal soğutma ile cilde ve cilt altı dokulara hiçbir zarar vermeksizin, yüksek enerjinin ani ve hızlı bir şekilde ısıya dönüştüğü gözlemlenmekte. İki farklı frekans düzeyine sahip olan Thermalipo’daki yüksek frekansın, yüzeye etkisi oldukça fazla. Düşük frekans ise daha derinlere etki ediyor. Zaten daha etkili bir sonuç için frekans değerlerinin de kolajen üretimini sağlamak için yeteri kadar yüksek lokal yağ ve selüliti yok etmek için de yeteri kadar düşük olması gerekiyor” sözleriyle açıklıyor. Thermalipo ile selülitleri azalma, bölgesel incelme ve aynı bölgedeki doku gevşekliklerinde etkili toparlama işlemleri bir arada gerçekleştiriliyor.


Lazer enerjisinin gücü


Icoone ile var olan siluetiniz yeniden şekilleniyor, aynı zamanda özel, dev bigudiler ile fazla yağların kırılması sağlanıyor. Günümüzde kadınlar, her mevsim uygulanabilen ve uygulama ardından da rahatlıkla hayatlarına devam edebilecekleri yöntemleri tercih ediyorlar. Bilim adamları da onların bu isteği doğrultusunda daha çok lazer ve frekanslarla uygulanan yöntemleri geliştirmeyi tercih ediyorlar.



Dr. Nurhan Bengin’in uyguladığı Micro Plus Lifting de tercih edilen bu yöntemlerden biri… Özel olarak geliştirilen elektro terapi cihazı, genellikle selülit tedavisinde kullanılıyor. Ancak uyarıcı akımı sayesinde de cildin pürüzsüzleşmesine, kasların sıkılaşmasına, metabolizma ve lenf sirkülasyonunun canlanmasına yardımcı oluyor. Bu yöntem ayrıca zayıflamada, detoksta, yüzeysel ve derinlemesine lenf drenajında, bölgesel şekillendirmede de hayli etkili. Bengin’in uyguladığı diğer bir yöntem ise I-Lipo. Bu cihaz ağrısız, iğne kullanılmadan, zamanınızdan fazla çalmadan vücudunuzu şekillendirmenize ve kilo kaybetmenize yardımcı oluyor. Düşük lazer enerjisiyle uygulanan yöntem yağ hücrelerinin zarlarının parçalanmasına ve parçalanma sonucu yağ asitlerinin serbest kalmasına neden oluyor. Ortama salınan bu serbest yağ asitleri vücudun enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere doğal metabolik fonksiyona katılıyor. I-Lipo’da iğne kullanılmaması ve dolasıyla da ağrısız olması ise büyük bir avantaj. Hedeflenen alan üzerindeki uygulama süresi de sadece on dakika…


Haftada iki kere, toplam on seans uygulanması tavsiye ediliyor. İlk seans sonunda ise genellikle iki ila yedi santim bir incelme gözleniyor.




Amerika’da ve İngiltere’de kadınların kısa sürede favorisi halini alan Icoone ise ülkemizde Dr. Ali Kerim Diler tarafından uygulanmaya başlandı. “İki adet kocaman bigudinin vücudunuzda dolaştığını düşünün. Bu dev bigudiler bedeniniz üzerinde gezdirilirken; cildinizdeki minik deliklerden içeriye güçlü bir akım iletiliyor. Dolayısıyla bu yoğun masaj etkisiyle selülitleriniz azalıyor, dokularınız yenileniyor, gevşeme ve sarkmalar minimuma indirgeniyor” diyor Diler. Icoone; deri altında bulunan ve ulaşılması zor bir katman olan yağ dokusuna etki ederek tedavi ediyor. Bu yeni sistemin hedefi; ödemi çözerek selüliti azaltmak ve gevşeyen dokuyu toparlamak… Fransız Plastik Cerrah Jean Claude Guimbertaeu’nun geliştirdiği bu cihaz, tıpkı fraksiyonel lazerler gibi Fraksiyone Ritmik Masaj Sistemi prensibiyle çalışıyor.


Tıbbi kullanım ve estetik kullanım için iki farklı modeli bulunan Icoone’nun üzerinde 70 ayrı program bulunuyor. Her hastanın sorununa göre farklı bir program seçiliyor. Her bir seansın süresi ise 20 ila 40 dakika arası. İlk on ila 20 dakika herkese temel program uygulanıyor. Kalan sürede ise hastanın ihtiyacına göre bir program seçiliyor. Icoone’un uygulaması da oldukça kolay.


Zira LPG türünde cihazlarda olduğu gibi uygulayanın kas gücüyle değil, direkt kendi gücü ile çalışıyor. Dolayısıyla uygulayanı yormuyor, hastayı da rahatsız etmiyor. Sadece etkili ve rahatlatıcı bir masaj etkisi hissediliyor. Diler ayrıca travmatik etkisi olmadığı için Icoone’un dekolte, boyun ve hatta göğüs bölgesinde de güvenle kullanıldığını ve silueti yeniden şekillendirmeye de yardımcı olduğunu dile getiriyor.




Diyeti şart koşan yöntemler


Son aylarda ülkemizde vücut şekillendirmede kullanılmak üzere uygulanmaya başlanan yöntemler bunlarla da sınırlı değil. Ultralyse ile yüksek frekansla verilen özel ultrasound, yani akustik ses dalgaları, çalışılan bölgedeki yağ hücrelerinde çözülme ve bölge dokuda incelme şeklinde kendini gösteriyor. “Hiçbir cerrahisiz sistem ya da yöntem elbette oradaki yağ dokusunu direkt yok edemez. Ancak Ultralyse ile yağ hücrelerinde parçalanma sağlanabilir”diyen Dr. Mustafa Karataş, tek bölge için on günlük aralıklarla beş seans girilebilen bu tedavide her seans sonrası hastanın izlenmesi gereken beş günlük diyet protokolü olduğunu da belirtiyor. Ultralyse ile artan serbest yağ asitlerini tüketmek için yaklaşık beş gün boyunca sıfır yağ içeriği olan bir diyet izlemeniz gerekiyor. Sadece Ultralyse için değil, tüm bu dile getirdiğimiz yöntemler için de diyet çok önemli bir unsur. Her ne kadar yağ hücrelerinizi lazer ışınlarıyla, radyofrekans dalgalarıyla, özel terapilerle kırdırsanız da, düzensiz bir şekilde beslenmeye devam ettiğiniz sürece kilo alımının önüne geçmeniz mümkün değil.




Dünya genelinden incelme haberleri


Amerika, İngiltere ve Avrupa’da uygulanmaya başlanan, ancak ülkemizde henüz kullanılmayan birçok alternatif vücut şekillendirme, sıkılaştırma ve inceltme yöntemleri bulunuyor. Amerikalı bilim adamları son günlerde liposuction tekniğini geliştirmek üzere çalışıyorlar. 2009 yılı içerisinde FDA onayı alması beklenen Invasix BodyTite, radyofrekans ile uygulanan ilk liposuction yöntemi olarak tarihe geçecek. Lazerden daha hızlı ve etkili bir şekilde yağ hücrelerini sıvılaştırarak vücuttan atılmasına yardımcı olan BodyTite, yağ hücrelerini birbirinden ayırarak dışarı çekiyor ve kolajen üretimini hızlandıracak ısıyı cildin yüzeyine iletiyor. Böylelikle de vücutta hiçbir iğne kullanılmadan incelme sağlanıyor. Tıpkı şu sıralar FDA onayını bekleyen LipoSonix gibi… İğnesiz yöntemleri tercih eden kadınlar düşünülerek geliştirilen tüm yeni yöntemler lazer ya da radyofrekans ışınlarıyla çalışıyor. Vücuttaki yağ hücrelerini kırarak, dışarı atılmasını sağlayan LipoSonix, üç ila yedi kilo fazlası olan kadınlara öneriliyor ve genellikle basen bölgesine uygulanıyor. Yağ hücrelerini kıran yöntemlerin yanı sıra vücudun sıkılaşmasını sağlayan yeni yöntemlerin de devrede olduğunu hemen belirtelim. Düzenli olarak spor yapılmasına rağmen sıkılaşması zor olan bazı bölgeler için bu kez medikal cerrahi yöntemleri devreye giriyor. İlerleyen yaştan dolayı karın bölgesinde meydana gelen kırışıklıkları, kol sarkmalarını, gıdıyı ve düşük popoyu kaldırmak amacıyla uygulanan Sciton SkinType ve Cutera Titan lazer de oldukça etkili sonuçlar veriyor. Sadece iki seansta vücudunuzu sıkılaştıran bu yöntem erkekler tarafından da göğüs bölgesine uygulatılıyor. Dünyada oldukça popüler olan bu vücut şekillendirme yöntemlerinin 2010 yılı içerisinde ülkemizde de uygulanmaya başlanması bekleniyor.




Debora Zakuto





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.