Eşim ne yaptıysam sevmedi beni

Merhaba, ben 14 yıl önce evlendim. Eşim ne yaptıysam sevmedi beni sürekli ama sürekli başka kadınlarla görüşüyordu. Eşim ve ailesi toplumda belli, sayılır kişiler ama işin içini ben biliyorum. Olmadı abla binlerce kez başka kadınlarla görüşmesini yakaladım, ailesi yakaladı, gördü ama hep abilerini tuttular. Neden ayrılmadın diyeceksiniz, hiçbir şeyim yoktu. Ne zaman aileme, anneme anlatsam beni alıp kendi evime geri götürüp idare et derdi annem. Hayatındaki kadınlar bazen işyerinden bazen eski sevgilileri ne yapayım abla? Bana ayrılmam demiyor. Bir şey desem zaten annesine gider gelmez ben gidip getiririm. Sevmeyince böyle oluyor biliyorum. Artık karşımda açık açık mesajlaşmasına dayanamıyorum. Bir defa olsun yüzüme bakmadı ama başka kadınlara davranışları sanki o benim evlendiğim adam değil başkası. Bu depremde bile eski sevgilisiyle hala görüşüyor. Soruyorum neden diye, "ee hal hatır da mı sormayalım?" diyor. Nasıl dayanayım abla nasıl tahammül edeyim? Gitme demiyor ama çocuklarımın hakkını, hayatımın hakkını nasıl alayım? Ailece antidepresan kullanıyorlar. Ben bir şey desem sen de kullan diyorlar. Her şeye bir yol buluyorlar. Annesine dedim "Aa diyor eve mi getirdi sanki ne olacak konuşsun" diyor. Yok, ama daha kaldıramıyorum Yeşim Hanım bu kadarına pes diyorum. Evli, bekâr, küçük, büyük fark etmiyor herkesle konuşuyor. Ben sorun çıkarınca "Sen tipine bir bak" diyor özür dilerim ama bana "Kötü yola düşsen müşterin olmaz" diyor...


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, insan aynaya baktığında kendini görür ya o aynalar kişiye her zaman doğruyu mu söyler? “Aynada gördüğünüz o kişi sizin en büyük düşmanınız da olabilir en büyük dostunuz da...”


Ne ile yaşamayı seçtiğinize bağlı. Işığınızın sevgisi ile mi gölgelerinizin korkusuyla mı yaşamayı seçeceksiniz demişler sizce bu söz her zaman mı doğru, duruma göre mi doğru? Ne dersiniz? Bugün cevap vereceğim okurum kendine dost mu düşman mı? Bir şey yapamıyor, adım atamıyor, eli kolu bağlı. Neden bağlı? Biraz yaşadığı bölge ile alakalı biraz ailesi ve çocuklarıyla daha çok maddi yetersizlikten bağlı. Bunların hepsi ayrı ayrı genç kadının ayaklarına pranga vurmuşlar. Ailesine gitse, ailesi evine gönderiyor. Madden bir dayanağı yok çocuklarıyla ayrı bir ev açabilmek için. Ya eşinin yaşattıklarına katlanacak ya da kendi adına devrim gibi bir adım atıp belki de kendi de çocuklarıyla birlikte devrilecek. Neden böyle dedim, ruhen rahatlayacak. Artık gözüne sokula sokula aldatılmayacak, kötü sözler duymayacak diyebilirsiniz. Ama böylesi eşinin gözüne soka soka aldatıyor olmasına rağmen ona ayrıl diyemem. Evet, ayrılabilir bir avukat tutar şiddetli geçimsizlikten, aldatıldığıyla ilgili bir dava açar. Bir-iki sağlam şahidi de varsa aldatıldığıyla ilgili davayı kazanabilir. Parası yoksa barodan ücretsiz avukat talep hakkı var tabii. Adli yardım almak isteyenler bağlı bulundukları ildeki baro başkanlığına maddi durumlarının yetersiz olduğuyla alakalı dilekçe vererek bu hizmetten ücretsiz olarak yararlanabilirler. Kişinin bulunduğu yerde baro yoksa ilçedeyse bulunduğu yerdeki adliye binasındaki baro temsilciliğine giderek başvurusunu yapabilir. Sizin için bir avukat arkadaşımla görüştüm. "Delil varsa bu kişi için çok iyi olur" dedi. "Whatsapp konuşmalarının fotoğrafını çekse" dedim, "O suç, cezası var. En iyisi sözüne inanılacak şahitler zaten avukatla görüşürse avukat onu yönlendirir" dedi.


Evet, belki boşanır ama kadının pek de sözünün geçerli olmadığı bu bölgede çocuklarıyla bir kadın için daha mı kolay günler başlar? Yoksa daha mı zor olur hayat ne dersiniz? Tek başına çocuklarıyla işi bile yokken eşinden alabildikleriyle çocuklarının, kendinin hayatını zora sokmuş olur. Günümüzde soğanın bile yirmi lira olduğunu düşünürseniz cesaret verebilir misiniz? Ben bekle derim, zamanını bekle. İnsanların birbirlerinin üzerinde baskısının çok fazla olduğu o bölgede git ayrıl kurtul diyemem. Ailesi bu ayrılıkta arkasında durmazken kadına boş bir cesaret veremem. Bir kadının önce baba evinde sözü dinlenmeli ki doğruyu görebilsin, doğru olan için adımını atabilsin. Böyle bağımlı olarak yaşamak zorunda kalır ama zamanla çocukları daha büyüdükçe, kendiyle ilgili maddi manevi gelişimini tamamladıktan sonra bu adımı atabilecek hale gelebilir.


Evet, kızım sizin gıyabınızda konuştum şimdi sizinle konuşalım. Daha önce de yazmıştınız sizde durumlar değişmemiş. Eşinizin sizi bu kadar aleni, yüzsüzce aldatması devam ediyor. Bakın aldatmayı nasıl açıklamışlar. Aldatma; sadakatsizlik sonrasında ortaya çıkan sürecin kaçınılmaz bir parçasıdır. Sadakatsizlik en çok kişilik bozukluğu veya çocukluk travmalarında ortaya çıkar. Ayrıca düşük öz saygı, sosyal onay ve özgüvensiz insanlar kendi değerini kanıtlamak için aldatma eğilimini gösterirler. Bu okuduklarınız size bayağı bir tanıdık gelmiş olmalı, sanki eşinizden bahsetmiş. Çünkü yaşadıklarınız, eşinizin size yaşattıkları normal bir insanın davranışları değil. Bir eş olarak siz kendinize düşenleri yaptıysanız bu durum artık sizden çıkmıştır. Kabul etmeyeceğini tahmin etsem de bir yardım alması gerektiğini söyleyeceğim. Eşinizin ailesinin oğullarıyla ilgili tutumu bir nevi tozları halının altına süpürmek, üstünü örtmek olmuş. Erkektir yapar zihniyetiyle bakmak; sorunu ortaya koyup çözmeye çalışmaktan, konuşmaktan, yardımcı olmaktan uzak kalmışlar. Sizin şu günlerde yapabileceğiniz tek bir şey kalmış onunla cebelleşmeye bir son vermek, eşinizin durumunu kabul etmek, onu kendi haline bırakmak. Çünkü bu biraz önceki satırlarda yazdığım gibi sizi aşıyor psikolojinin işi. Bir erkek eşini bu kadar kötü gözle görüyorsa onun için yapabileceğiniz bir şey kalmamış demektir. Kendiniz için geleceğiniz için çocuklarınızın geleceği için hazırlanmaya çalışmalısınız. Yaşamın diğer alanlarını keşfederek kendinizi meşgul edebilirsiniz. Hiç kolay olmadığını biliyorum. Eşinizi seviyorsunuz, hala umut etmek istiyorsunuz. Umut tedaviye yanaşırsa olacaktır. Yanaşmazsa umut gözükmüyor. Umut sizin için sizsiniz ve çocuklarınız tabi, bir de yarınlar. Yarınlar hep umutla yaşanmıyor mu? Ama o yarınlarda bugün ne yaptıklarınızla umutlu olabiliyor. Böylesi bir eşle kalbiniz acıya, gururunuz kırıla kırıla zor olsa da insan her şeyi isterse başarabilir. Eşinizin bu yaptıklarının şımarıklıktan öte bir durum olduğunu siz de öngörebilirsiniz. Bir insan kendine karşı bu kadar düşmanca bir yaşam sergileyemez. En akılsız adam bile başka kadınlarla ilişkilerini bu derece ulu orta, aleni yaşamaz. Buradan bakarsanız aslında acınacak bir adam, bir hasta o yüzden size sabır sabır diyeceğim. Boşanmak sizin şartlarınızda ve bulunduğunuz şehirde kolay bir çözüm olmayabilir çünkü eliniz güçlü değil. Eli güçlü olmayan, çocukları olan kadın da öngörüsüz adım atmamalıdır. Kendine ve çocuklarına yönelip zamanını beklemelidir. Zaman çokça şeyin ilacıdır. Bir işe girin mutlaka. Kendinizi ve çocuklarınızı geleceğe hazırlayın yavrum, size önerim budur. Şu an size anlamsız gelse de bu sözlerim eğer dinlerseniz ilerde ne demek istediğimi anlayacaksınız. Burada size Sezen Aksu’nun bir şarkısının sözlerini hatırlatacağım. Hani demiş ya "Acıdan geçmeyen insan eksiktir" diye siz isterseniz o acılarınızdan Kardelen misali çiçek açabilirsiniz yavrum. Kendinize güvenin inanın olur mu? Selam olsun Kardelen kızlarıma, oğullarıma.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ben 16 senelik evliyim bu sene aldatıldım dünyam başıma yıkıldı ne yapmalıyım
    CEVAPLA
  • Misafir Sen bayan degilimsin parçala kıyma makinasından geçir anladım bunun hakkı budur
    CEVAPLA
  • Misafir Tek bir çozümün var yavrularını alıp o evi terketme yada ömürboyu yaşamak
    CEVAPLA
  • Misafir Maddi olarak çocuklarına ve kendine yetebilecek hâle geldiğinde bu evliliği bitirebilirsin.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.