Babam gibi biriyle evlenmekten hep korktum

Yeşim Hanım merhabalar, kimseye anlatamadıklarımı içime attıklarımı size dökmek az da olsa rahatlamak tecrübelerinizin ve güzel fikirlerinizin aydınlığında çıkış yolu bulmak istiyorum. Ben kızlar okumaz diyen bir babayla büyüdüm annem bu konuda hep esnekti desteğini hiç esirgemedi ama babamın baskısından pek de elinden bir şey gelmedi. Zor şartlarda ısrarla inatla yeri geldi kavgayla üniversite sınavına girdim ve kazandım tercihlerde de istediğim bölüme yerleştirildim. Üniversiteye gitmem hiç de kolay olmadı babam asla destek vermedi ve aylarca kavga ettik bu sebepten. Çocuğu olmayan bir akrabam beni evladı yerine koydu bütün masraflarımı üstlendi üniversiteyi bitirdim, mekânı cennet olsun Allah razı olsun. Eğitim hayatımda babamdan kaynaklı yasadığım zorluklar ataerkil topluma öfke doldurdu beni. Hiç flörtüm olmadı evlenmeyi hiç düşünmedim. Aşk, sevgi gibi duygularla hiç ilgilenmedim hayatta bundan daha önemli şeyler vardı benim için. Kendi ayaklarım üzerinde durmalı kendi kendime yetmeliydim. En büyük yanlışı okulu bitirdiğimde özellerde ücretli çalışmakla yaptım KPSS çalışıp atanmak yerine. Hem iş hem KPSS hem evdeki sorunlar olmadı yapamadım. Puanlar 85 -90 oldu ben 80’i geçemedim yıllar geçti, yaş geçti benim ise diplomamdan başka bir şey kalmadı elimde. Yıllarca çalıştım ama maaş hep babama gitti sırf kavga çıkarmasın diye. Ben evdeyken benle ben yokken annemle uğraşıyordu. Bu yaşa kadar beslemiş büyütmüş madem çalışıyormuşum artık sıra bendeymiş. “Okuyacağım diye evi başımıza yıktın noldu okudun da atanamadın?” diye laf sokmaları da cabası. En son işi bıraktım atanacağım dedim bir sene ders çalışacağım. Bayağı kavga gurultu koptu, babam yine başıma kaldın dedi aldırmadım. Bu süreçte biriyle tanıştım. İlk görüşte aşk mümkün mü değil hele ben duygularıyla hareket eden biri değilim anneme ve kardeşlerime zaafım var sadece. Bir şey çekti beni adını koyamadığım.


Sadece 1 ay tanıdığım biriyle nişanlandım şaka gibi hem de ben evlenmeyeceğim atanıp tek başıma yasayacağım derken. Hep derdim ben ev kadını olmak için yaratılmamışım diye evinin kadını çocuklarının anası olacaksın klişesinden nefret ettim, bunun sebebi de ezilen kadınlardı. Annem çok ezilmişti ben de. Babam hep derdi Avrupa'da yaşamıyorsun burası Türkiye erkek ne derse o olur. Babam gibi biriyle evlenmekten hep korktum bu yüzden evlilikten hep kaçtım. Baba figürüm benim travmamdı. Nasıl olduğunu anlamadan 8 ay içinde evlendim. Ve evlilik bende soğuk duş etkisi yaptı. Nişanlıyken tanıdığım adam bu değildi. Her şeyi yalandı. Başka şehirlerdeydik ve ailem evlilikten kaçtığım için kim olursa olsun yeter ki evlensin modunda olduğundan hiç ilgilenmediler.


Eğitimi yalandı lise terkti. İş başvurum var sonuç bekliyorum x mesleğim olacak demişti yalandı. Asgari ücretli çalıştığı işinde devam etti evlendikten sonra da. İl merkezinde oturacağız demişti nikahtan sonra işine uzak yakın ilçede oturun dediler kabul ettik. Evlendikten 1 ay sonra annemin köyüne taşınacağız diye diretti ben tükendim. Defalarca boşanma eşiğine geldik döndük. Ben 37 yaşındayım göze alamadım boşanmayı sonrası ne olur diye düşünmekten yaşadığım hengâme içinde KPSS çalışamıyorum puanlar yüksek atanmak nerdeyse imkânsız, bekârken sığmadığım baba evine boşanıp nasıl sığacağım, deli gibi iş aradım bulamadım korona zaten her şeyi mahvetti. 2 hafta önce de borçlarımızın miktarını öğrendim ve yeni bir şok yaşadım. Daha 1 senedir evliyiz bu kadar borç ne ara yapıldı, düğün eşyalar bu kadar değil ki dedim benim evlenmeden önce de borçlarım vardı dedi ikinci şok. Düğünü ailem yapacak demişti kendisi yapmış bankalarda bir sürü kredi borçları. Aldığım eşyaların taksitini ailem ödüyor demişti biz ödüyoruz. Her ay aldığı maaşın 2 katı ödeme yapıyoruz zar zor. Bu borçlar da benim üstüme kaldı kayınvalideye göre ben harcamışım. Sanki düğünü biz yapacağız diye yalan söyleyip oğlunun durumunu bildiği halde borcu bize bırakan düğünde takılanları bile alan kendi değilmiş gibi.


Evlilik üzerime kâbus gibi çöktü. Eş kişisi çekmeceden çorabını bile almaktan aciz benden isteyen biri hiç yardımı yok. Kendi işlerini bile bana yaptırıyor. Annesiyle ablası sürekli oğlumuza bakamıyorsun deyip duruyor. Şimdi koskoca bir bahçenin içinde derme çatma bir evde bahçesi sebze ekili, kümesinde tavukları, ahırında koyunları olan bir köyde yaşıyorum. Ayıp mi değil kötü mü değil. Ama bana göre değil Yeşim Hanım. Ateş başında yemek yapmak, sac üzerinde ekmek yapmak sebze ekip dikmek, tavuk koyun beslemek hayatımda yapmadığım bilmediğim ve sevmediğim şeyler. Üstelik hayatım benim kontrolümde değil eşim korkuluktan farksız. Kayınvalide söylüyor biz yapıyoruz.


Her sabah “hala uyuyor musun?” diye kapıya dayanan kayınvalidenin sesinden tiksindim. Görümcelerim istedikleri saatte uyur uyanırlar kayınvalide de bununla övünür “Yatsınlar rahat etsinler, erken kalkıp ne yapacaklar işleri mi var?” der eee ben insan değil miyim? Niye her sabah gün aydınlanır aydınlanmaz kapıma dayanıyorsun bir de hala uyuyor musun bu saate kadar yatılır mı diyorsun. Damatlarını över hep kızımı hiç incitmez yemek bile yapar her şeye yardım eder der beni de “Kör müsün oğlumun çayı bitti, kalk doldursana. Sen oğluma hiç bakamıyorsun” diye azarlar. Eşim evde bir çöpleri atar o da zorla nadiren kayınvalide bunu gördü “Kılıbık mısın sen? Bu senin işin değil karın sana bakmıyor ev işlerini sana mı yaptırıyor” dedi sanki görmüyor her işi benim yaptığımı. Eşime sürekli kılıbık diyor ne kılıbıklığını gördüyse sanki kasten yapıyor bekârken kendine yardım ettiği işlerini yaptığı gibi bana da yardım etmesin diye. Sürekli ayni cümle karin sana bakmıyor sanki beni oğluna bakıcı tutmuş.


Her gün oradan oraya koşturup sevmediğim ve bilmediğim isleri yapmaktan, beceremediğim için alay edilmekten, hakaret duymaktan laf sokulmasından bıktım. Beceriksiz, ukala, kibirli, sosyete, tembel, rahatına düşkün, (affedersiniz) öküz gibi itilmeden kımıldamıyorsun anca hayvan gibi oğlumuzun parasını yiyorsun, oğlumuzu bize karşı dolduruyorsun daha bir sürü şey. Çalışmak istedim burada imkânlar kısıtlı ihtiyaç yok dediler hep. Eşim son 2 aydır biraz değişti beni ailesinden uzak tutmaya çalışıyor ama onlar peşimizi bırakmıyor tabii. Bana söylenenlere sabrım taşınca cevap veriyordum şimdi susuyorum, yoruldum. Ne zaman cevap versem kavga kopuyor çünkü eşimle de kavga ediyoruz. En son susmayı seçtim ve eşimi onlarla hiç yalnız bırakmadım kışkırtıyorlar diye, onlar da ben susuyorum diye bir de eşimdeki değişikliği fark ettiler eşime daha çok laf söylemeye başladılar en son görümcem “karını yanından ayırma aman yeriz sonra karını bizle yalnız bırakma” falan dedi.


Yemeği kayınvalidede yiyoruz, birkaç defa kayınvalide size yemek falan yok aç kalın dedi. Ben eşimi yalnız bırakmıyorum kışkırtamıyorlar diye beni evlerine istemediler, eşime getirme onun ne işi var sen gel falanca işi yapalım demeye başladılar. Bir yere gidilecek bir şey alınacak olsa sana gerek yok gelme biz gideriz dediler. Eşim bunlara çok bozuldu. Önceden karışmıyordum eşimle kendi kendilerine gidiyorlardı simdi nereye gitse pesindeyim yalnız kalamıyorlar. Eskisi gibi işleri bana yükleyip kendiler oğullarıyla istediklerini yapmak istiyorlar ben fırsat vermiyorum. Bu sebeple hem benim hem eşimin çok üzerine gelmeye başladılar.


Esim de rahatsız olmaya başladı bu durumdan. Ama net tepkiler vermiyor alttan alıyor söyledikleri sözleri, geçiştiriyor bazen de duymazdan geliyor. Eşime güvenmiyorum aslında bu konuda. Bu böyle devam eder mi bilmiyorum. Bir de eşim artık çocuk istiyor. Ben ise eşime güvenmiyorum. Çünkü kayınvalidem ve görümcem çok uyanık insanlar. Eşimin bana yöneldiğini anlayınca kayınvalide oğlunu kaybetme korkusundan kontrolünü kaybetti sözle saldırıyor eşim alttan alıyor şimdilik. Eşim sert tepki verse kayınvalide taktik değiştirir yaşadım ben bunun aynisini. Eşim yine böyle değişmişti bir ara kayınvalide üstümüze daha çok gelmeye başladı eşim tepki verince sonra kayınvalide yumuşayıp oğlunu fedakâr anne pozuna girerek (detaya girersem uzun sürer) yanına geri çekti. Şu an aynisini yaşıyoruz eşim alttan alıyor ilerde tepki verdiğinde kayınvalide yine bir şey yapar eşimi benden uzaklaştırırsa… Yaşım da ileri Yeşim Hanım aile hekimim de sürekli uyarıyor beni bu konuda gebeliği düşünmelisin artık diyor. Ben böyle değildim Yeşim Hanım evlilik beni pasif ve duygusal yaptı. Ben hep mantığımla yaşadım cesurdum da. Ama şimdi pasif duygusal korkak biri oldum çıktım.


Ben annemle ayni kaderi yaşıyorum, babam da önce ailesine ezdirmiş annemi sonra da kendi ezmiş. Ben evlendikten sonra anlattı annem her şeyi benzer şeyler yaşıyorum. Ve annemin kızımda mı benim gibi olacaktı diyerek ağlayışı gözümün önünde hep, ilerde ben de çocuğuma bunu yasatmak ve annemin üzüntüsünü yasamak istemiyorum.


Bunu yazarken gözyaşlarımı tutamıyorum biliyordum ama evlenince daha iyi anladım ki aile çok önemli bir çocuk için ben böyle bir çocukluk ve gençlik yaşamasaydım böyle bir insanla evlenmezdim, hani adını koyamadığım bir şey çekti beni demiştim ya yazımın başında aslında beni eşime çeken travmalarım ve bilinçaltımmış çok geç anladım. Ve öğrendim ki mutlu ve huzurlu ailesi olmayanlar evliliğinde de mutlu ve huzurlu olamıyormuş (istisnalar hariç ). Babam gibi baskıcı bir eşe ve yanında baskıcı bir kayınvalideye denk geldim. Şimdi böyle bir ailede çocuk dünyaya getirip onun geleceğinin katili olmak istemiyorum. Anne olma içgüdümü de bastıramıyorum sırf kendi arzum için çocuğumun yaşayacağı ihtimalleri bilerek anne olma isteği hissederken kendimden utanıyorum.


Yeşim Tijen'in cevabı:

Gözyaşlarınızı silin yavrum sizlere hiç kıyamıyorum hayatı bilen biri olarak sizinle konuşur gibi cevabımı yazacağım. Siz de dikkate alın, ciddi ciddi düşünün kararınızı kendi arzunuzla verin eğer isterseniz bu yalanlarla kandırılarak seçmiş bulunduğunuz yaşamınızı değiştirebilirsiniz. Yalnız cesaret istiyor. O cesaret de sizde vardır diye düşünüyorum. Anne babası anlaşamayan, mutlu bir evlilik örneği olmayan, kendilerini geliştirmemiş insanların elinde yetişen, sevgi, değer görmede hayat çarkının içine bırakılan çocuklar için yaşam hep zor olmuştur sevgili okurum. Çarkın dönüşünün içinde bir zaman bu çocuklar kaybolur. Kendilerini bulamadan karmaşıklığın içinde bazıları bir zaman bazıları ömür boyu öylece yaşarlar ama hayat kimse için hep aynı devam etmez. Aklı olan, kendini geliştirmeyi bilen, hayata uyanan kişiler o aklı kullanınca, cesareti bulunca çarkın dişlilerinden kurtulmayı da başarır bu çocuklar. Yani aslında hayata uyanmak lazım. Bazı farkındalıklara ulaşan insanlar yaşamda kendilerini yeniden var etme şansını yakalayabilirler. Siz de bu şansı yaşamınızı planlayarak kendinize yeniden verebilirsiniz. Hayat Noel baba değil sevgili okurum. İnsanlara hediyelerle gelmiyor onun elinden siz kendi çabanızla, istediklerinizi azminiz ve kararlılığınızla cesaretinizle alıyorsunuz. Siz kendiniz için en iyi yapabildiğiniz şeyi yapmış, okumuşsunuz, kendinize bir meslek edinmişsiniz sonrasında yeniden çarkın içine düşmüşsünüz. Çark şimdi daha hızlı dönüyor, çıkmak daha zor gibi gözüküyor ama insanın isterse yapamayacağı başaramayacağı hiçbir şey yok bunu göremiyor musunuz? Yaşamın içinde o kadar çok güzel örnekler var ki siz neden bu örneklerden biri olmayasınız?


Yalanlarla başlamış bir evliliği böylesine ucube kayınvalide ve görümcelerle güzelleştirme şansınız yok denecek kadar az. Bir mucize beklemek gibi bir şey. Bir şeyleri eşiniz ve sizin için değiştirmek istiyorsanız eşinizin ailesinden uzakta bir yaşam kurması sizin yeniden çalışma hayatında olmanız lazım. Bunu yapabilseniz bile eşinize ne kadar güvenebilirsiniz. Ailesidir yine görüşmek isteyebilir. Yine her şey yeniden karışabilir. Bunları göz önünde bulundurarak bakarsanız bu kişiyle geleceğinize siz mutluluk görebiliyor musunuz? Böyle bir aileye sizi yalanlarla kandırıp evlenmenizi sağlayan bir adama güvenip çocuk yapılabilir mi? Nasıl bir gelecek verebilirsiniz o çocuğa eşinizin maaşıyla siz çalışmadan olmaz Mutlaka çalışmak zorundasınız Günümüz şartlarında Kadının çalışmamak gibi bir lüksü olamaz Bunu kadınlar görmeli. Siz size güvenerek destek olmuş bir insanın da güveniydiniz o size inanmış olmalı ki madden eğitiminize destek olmuş nurlar içinde yatsın, Allah rahmet eylesin o değerli insana kendinizi yok etmiş bugününüzle ona karşı mahcup daha önemlisi kendinize karşı borçlu değil misiniz? İnsanın kendisi için yapabilecekleri varken yapamaması çok acı. O yüzden benim önerim sadece kendinize güvenip bu evliliği noktalamanız Bu evlilikle kayınvalide görümcelerle hayalinizdeki yuvaya sahip olamazsınız iyisi mi yaşar ne yaşar ne yaşamaz gibi yaşamak yerine eşinizden ayrılıp bir süreliğine ailenizin yanına dönerek iş hayatına başlayarak kendi ayaklarınızın üzerinde durur durmaz ailenizden de ayrılmanız. Siz artık eski küçük kız değilsiniz babanıza gereken cevapları verebilir onu susturabilirsiniz. Bu kadar pasif kalmayın. Hatta iyi bir işe sahip olunca annenize bile sahip çıkabilirsiniz. Maalesef bu zihniyetteki adamların elinde gün görmeden yaşlanan kadınlar çok siz bu kadınlardan biri olmamalı kendinize uygun kendini yetiştirmiş biriyle evlenme şansını kendinize yeniden tanıyabileceğinizi görmelisiniz. Hayatınızla ilgili gerçekleştirecekleriniz olgunlaşması tabii hemen olmayacak, zaman alacak o yüzden. Belki çocuk doğurma şansını kaçırabilirsiniz ama siz de size desteğiyle yol açan o değerli insandan biraz daha ileri giderek kalbinizdeki sevginizle bir çocuğu yuva sahibi yapabilirsiniz. İnsan isterse çok şeyi mümkün kılabilir tabii Allah’ın da izniyle… Hikâyenizi siz kendiniz yazın yavrum başkasının yalanlarıyla sizi kattığı hikâyesinde yok olmayın. Tabii karar sizin…

Sevgiler sevgili okurlarıma…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Bu hikayenin sonunda özgür Kalabildiniz mi merak içerisindeyim
    CEVAPLA
  • Misafir Hayat senin hayatın kimseyi memnun etmek için yaşama ve Bi kez geleceğiz bu dünyaya hayallerinin peşinden git eskisi gibi güçlü ol ve onlardan kurtul
    CEVAPLA
  • Misafir Hayat senin! kimsenın onu mahvetmesine senden çalmasına izin verme!lütfen cesaretli ol ve yeni hayatın için adım at. Kadın sığınma evlerıne yerleş ve kafanı topla Sonra su akar yolunu bulur. Lütfen o evde kalma yazık sana!sevmedığın bir adam,dunya borç, yalanlar,kaynana görümce baskısı sakın sakın durma !
    CEVAPLA
  • Misafir Sözünden dönen edepsiz arsız tiplerin seni ve şahsiyetini ele geçirmesine izin verme. BUNA baban da dahil.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.