Sesini yükseltmeye, hakaret etmeye başladı!
Merhaba,
Ben 20 yaşında evlendim ve 3.5 yıldır evliyim. 5 aylık bir bebeğim var. Eşimle evliliğimizin başından beri sorunlarımız var. Ev ile çok ilgisiz, hesaplarını gizliyor ve telefonunu ne zaman elime alsam yanımda bitiveriyor. Cinsel ihtiyaçlarını bile kendi kendine hallediyor. Özeniyorum, makyaj ve saçlarımı yapıyorum ama hep yorgun ve ilgisiz. Sürekli uykusu var. "Ben çok fazla konuştum, sorun ne? Çözelim..." diye soru soruyorum ama cevap vermiyor. Artık sesini yükseltmeye, hakaret etmeye başladı. Bebeğim de olduğu için çok üzülüyorum. Nasıl toparlayabilirim bilmiyorum?
Yeşim Tijen'in cevabı:
Sümsük Herif
Yürekleri yorgundur kadınların.
Taşımakta zorlandığı adamla yola çıkınca,
Uzun gelir o yol, bir de acı verir.
Oysa yollarda yolcular iner,
Son durağı beklemeye ne gerek var?
Çekinme korkma yaşayacaklarından,
Daha gençsin her şeyi halledersin,
Yeter ki bunu yürekten iste sen.
Eskidendi kadere yüklenmek,
İnmek için son durağı beklemek,
Adları sümsük soyadları belki de herif,
Kaç kadın yanında taşır, bir bilsen sen.
Dillerinde yüreklerinde sevgiyi kaybetmişler,
Elleri, bilekleri güçlü sanırsın aslan pençesi,
At prangaları kurtul, bak bana söylemediler deme
Bu sümsük herif senin kaderin değil,
Kaderini sen yaz, bir başkası değil.
Yeşim Tijen
Beraberliklerinizdeki tutumunuz sevdiğiniz kişiyi kendi içinden çıkarabileceği gibi, kendi içine de kapatabilir sevgili okurlarım. Nasıl mı?
En basit örnekle, yeni evlisiniz eşiniz yanınıza geldi oturdu ve size sokuldu. O an kalkmanız gerekiyor olsa da kalkmayacaksınız. Anı yaşayacak ve yaşatacaksınız. Kalktığınızda bu kayıtsızlık karşısında tekrar sokulmaya cesaret edemeyecektir. Kendi içine çekilecektir. Bir erkeğin erkekliği, bir kadının dişiliği biraz da sizlerin tutumuna bağlıdır.
Bir tanıdığım vardı sevgili okurlar, yeni evlenmişti eşini bekleyişini şu şekilde anlatıyordu. "Onun geleceği saatlerde yemeğimi hazırlamış oluyorum, sonra en güzel, seksi geceliklerimi giyip onu karşılıyorum". İşte yeni evli bir kadının hali budur sevgili okurum. Heyecanlı, mutlu ve sürprizlerle dolu. Tabii kadına bu cesareti, duyguları verecek bir de karşısında eş olmalıdır. Kadının içindeki gerçek kadını çıkarabilmek, ona güven, sevgi, rahatlık, cesaret vermekle alakalı bir durumdur. Siz de yeni evlisiniz ama eşinizle birbirinize bir yabancı kadar uzak kalmışsınız. Neden? Eşiniz yüzünden. Bencil, eş olmaktan uzak biriyle evlisiniz sevgili okurum. Evliliğinizin başından beri sorunlar yaşayan biri olarak eşinizden bir değişim mi bekliyorsunuz? Elmadan armut olmasını beklemek gibi. Neyse o, eşiniz bu kadar. Kendinizi kandırmış, zamanınızı boşa harcamış olursunuz. Evliliklerde tabii ki çaba harcanmalıdır. Emek verilmelidir ama ortada değecek bir birliktelik, yaşananların hatırı varsa. Siz evliliğinizi tek başınıza yaşayan birisiniz, görünen o. Fiziksel, ruhsal ihtiyaçlarınız karşılanmıyor. Eşiniz kendi kendini mutlu etmekle öylesine meşgul ki, gözü sizi görmüyor. Bu durumdan rahatsızlığınızı dile getirdiğinizde size hakaretler ediyor, eş olduğunun farkında bile değil.
Eşinizin hareketleri aldatan bir erkeği anlatıyor ama her aldatan, eşiyle birlikte olmaz diye bir durumda söz konusu değil. Hem eşlerini hem sevgililerini idare eden ikisine de mavi boncuk dağıtan erkekler de var. Sizin eşiniz birlikteliğinde duygusallığın da olduğunu size karşı tutumuyla söylüyor. Söylediklerini duymuşsunuz ama içeriğini anladığınızı sanmıyorum. Sanırım kondurmak istemiyorsunuz hem yeni evli hem çok genç olmanız dolayısıyla siz de haklısınız.
Sevgili okurum sizin için paylaştığım şiir de söylemek istediklerimi söyledim. Cesaretli olun, baştan kokmuş olan sorunlar yaşadığınız bebeğiniz olmasına karşın sorumluluk taşımayan eşinize yol verip, hayatınıza yeni baştan başlayın. Biliyorum hiç kolay şeyler değil ama bu beraberliği taşıyıp, yorgun ve yıkık olmaktan inanın daha iyidir. Böyle biriyle, size sunduğu sevgisizlikle yaşlanmayı, ömrünüzü tüketmeyi ister misiniz? Kendinize bunu sorun.
Sevgiler...
YORUMLAR