Yalnız bir anneyim, ümitsizim...
“ Yazılarınızın bazılarını okudum ve yazma ihtiyacı hissettim Yeşim abla. Eşimden yeni ayrıldım, ben istedim ayrılmayı, aldattı beni, ben de böyle bir seçim yaptım. Şimdi kötüyüm, ne yapacağımı bilmiyorum. Yeni arkadaşlarım oldu, eskilerin yanında. Dışarı çıkıyoruz, gezip eğleniyoruz, ama tadım yok, ailem hep baskı kurmaya başladı, nereye gidiyorsun, ne yapıyorsun diye. Bunaldım baskılarından artık. Çalışıyorum, 5 yaşında bir kızım var, 6 aydır da ailemle yaşamaya başladım. İyi mi yaptım, kötü mü bilmiyorum, ama yalanı, aldatılmayı hazmedemedim. Kızıma nafaka ödüyor, hafta sonları gelip alıyor kapıdan, görmüyorum ben onu ama biliyorum, pişman... Ben birine anlatmak istedim, arkadaşlarımla da konuşuyorum gerçi, ama bir yabancıya anlatmak istedim. Bomboşum ve hayatın hiç tadı yok. Çevremde dolanan, bana yaklaşmaya çalışan erkekler de var, ama kimseye güvenemiyorum. Eşim bile aldatmışken onlara nasıl güvenebilirim? Bir kez biriyle çıktım bir arkadaşımın vasıtasıyla, ama yapamadım. Kızım var benim, nasıl olur da bir yabancıya güvenebilirim? İşte böyle karışık bir ruh halinde yaşıyorum… ”
Rumuz: Yalnız Anne
Yeşim Tijen’in cevabı:
Her pazartesi sanki hayata yeni başlıyorum. Hafta sonunu adamdan saymıyorum galiba. Pazartesileri uykusundan uyanıyor hayat benim için ve yeniden yaşamla mücadeleme başlıyorum kendi dünyamda. Daha bir hevesli, enerji dolu olarak hayatın bir direniş olduğuna inananlardanım. Ruhlarımız yara alsa da o yaraya takılı kalmayıp, dişlerimizi sıkıp yola devam etmemizi istiyor. Hayat bizden bazen çok şey istiyor bizim duygularımızı hesaba katmadan, ama elimiz mahkum. Hayat insanlar gibi duygusal değil, yok eder acımadan. Güçlü olmak gerekiyor, daha yaralar iyileşmese de yeniden kalkıyorsunuz ayağa. Aslında insanın her aldığı yarayla hayata bakışı da farklılaşıyor. İlk zamanlarda kendinden bir şey kaybediyor olduğunu sansa da, öldüm, bittim yaşayamam, nasıl güveneceğim bir daha dese de sonrasında yaşadığı acıların kendine kattıklarını fark ediyor. Ruhlarımızda bir şeyler ölürken başka duygular yeşeriyor ve biz hayata yeniden entegre oluyoruz. Siz de sevgili okurum, yakında hayatınızda yaptığınız bu başlangıçla yeni yaşamınızla sarmaş dolaş olacaksınız. Şimdi bir yabancı gibi gelse de yaşadıklarınız, alışacaksınız. Eşler, sevgililer yaptıkları ya da yapmadıklarıyla ruhunuzdaki o sevgiyi öldürebiliyor, illa kurşunla ölünmüyor, davranışlar ve sözlerle de ölüyor insanlar, kendileri değil ama ruhları ölüyor. Sonra yeniden dirilmeye ve hayata tutunmaya çalışmak zor biliyorum. Hiç kolay olmuyor tabi, ama kimler kimleri unutmamış ki, artık Leyla ile Mecnun aşkları tarihte kaldı. Sevilmeyi hak etmeyen insanlar her gün eksile eksile yok olur kalplerinizden. Sizin o hiç bitmeyecek sandığınız sevgiden sadece anılar kalır geriye, o da hatırlarsanız tabii.
İçinizdeki fırtınalar henüz durulmamış. Karamsar bir mail okudum. Bekar bir kadın olma kararını verebilmek de bir direniş değil midir sevgili okurum? Siz güçlü bir kadınsınız. Bu gün bir kimlik arayışı yaşıyorsunuz, kendinizi bulacaksınız yakın zamanda, geçecek inanın o fırtına. Bir gün bir bakacaksınız kuş cıvıltılarıyla güneşli bir sabaha dönüşecek hayatınız. Bunu da siz başaracaksınız. Nasıl mı derseniz, dik durarak. Bugün bocalıyorsunuz, ümitlerinizi kaybetmişsiniz, aldatılmanın sancısı ağırlığı da eklenince bir daha nasıl güvenirim endişesi yaşıyorsunuz doğal olarak. Her zaman başlangıçlar güzel olmaz, bazen böyle sancılı olur doğum gibi. Ne kadar sancıyla kavuşulur dünyanın paha biçilemeyen mutluluğuna, çocuğumuza.
Hayatınıza yeni birini sokma konusuna gelince, hiç acele etmeyin. Henüz çok erken, kimsenin sizi bu şekilde yönlendirmesine de izin vermeyin. Ayrılmış kadınların duygusal boşluğundan faydalanmak isteyen erkekler olacaktır etrafınızda. Bu insanlardan uzak durun. Henüz daha çok küçük ve size ihtiyacı olan bir kızınız var. Onun sevgisi ve varlığı hayata tutunmanız için en büyük neden, davranışlarınızla ona da örnek teşkil edeceğinizi göz önüne alarak istikrarlı adımlar atmalısınız. Hayattan ne istediğinizi bilerek tekrardan bir yuva kurabilmeniz de bu ne istediğinizi bilen davranışlarınızla gerçekleşebilir ancak. Ailenizin endişelenmesi normal, bu endişeleri seçtiğiniz yeni arkadaşlarınızın sizi olumsuz etkilemediklerine inandıklarında yok olacaktır. Hayat ümit ettikçe güzel gelir insana, o umutlar enerji verir insana. Kendinizden yana her daim ümitli olun, bunu da kendinizi geliştirerek, hep bir şeyler daha katarak yapabilirsiniz. Her kattığınız artıyla daha bir inanır ve de güvenirsiniz kendinize. Hayatta illaki bir yeri olur insanın ve bu yeri de yaşamdaki davranışları, yani yaşam çizgisi belirler. Güzel bir çizgi çizebilmeniz dileğiyle, sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR