Ben durmaya gidiyorum!

Daha yılı ancak yarıladık ama ben on yıllık yoruldum.

Yalandan,

Oyundan,

Samimiyetsizlikten,

Sevgisizlikten,

Karanlık ruhlardan,

Her haltı yapıp seni ölümüne suçlayanlardan,

Bilip bilmeden yargılayanlardan,

Yaşadıklarını inkar edecek kadar olamamışlardan,

Tam bunu da çözdüm derken pörtleyen başka başka sorunlardan,

Mutsuzlukla beslenenlerden,

Sürekli sitem edenlerden,

Uslubunu ayarlamakta zorlananlardan,

Vefasızlardan,

Sabah akşam küfredip konu gazete adı olduğunda süper ahkam kesenlerden,

“Şimdi bunu savunursam feci prim yaparım” diyerek bir şeyin ateşli savunucusu haline gelen sahtekar gazetecilerden,

Kalbi olmadan kalbe dair konuşabilen, yazabilenlerden,

Bilir bilmez sürekli akıl verenlerden,

Ülkemizden yaşanan akıllara durgunluk verecek gelişmelereden,

Köprü trafiğinin hayatımızı iyice çekilmez hale getirmesinden,

Beni bozan, huzurumu kaçıran, sempati ve empati duygularımı yok eden her şeyden uzak kalmak ve durmak için son otuz yıldır bana en iyi gelen yere, Bodrum’a gidiyorum oğlumla.

Gündoğan’a.

Bu kez dönmek istemezsem diye de epeyce korkuyorum.

Emin değilim ama haftaya yazım olmayacak sanki.

Daha sonraki hafta görüşürüz inşallah.

Söz verdiğim üzere kitap önerileri:

Diana/ Carlos Fuentes

Kürk Mantolu Madonna/ Sabahattin Ali

Kaplan Anne/ Amy Chua

Tanrı ile Sohbet serisi / Neale D Walsch

Hayatın Kaynağı /Ayn Rand

Ejderha Dövmeli Kız/ Stieg Larsson