Doğumun muhteşem mekaniği
Doğada nesneler zorlanmayı sevmez. Belli güçler çakıştığında durum zorlanmanın en az olacağı alternatife doğru kayar.
Oval bir nesne benzer büyüklükte oval bir açıklıktan geçecekse her ikisinin şekilleri uyuşacak ve en az zorlanma olacak şekilde dururlar ki geçiş mümkün olsun. Bu iki fizik kuralı doğumun tüm mekaniği için geçerlidir.
Halk arasında çatı denen pelvis (leğen kemiği) aslında 3 kemiğin birbirine temas ederek halka ya da kemer oluşturduğu bir yapıdır. Doğumda bebek bu yapının içinden geçerek dünyaya gelir. Alttaki resimde kalçanın röntgen görüntüsünde leğen kemiğini ve doğum yolunu görebilirsiniz:
Pelvisin üst açıklığına pelvis girişi denir çünkü bebeğin doğum yolculuğu başının buraya girmesi ile başlar. Pelvis girişi ovaldir. Bu ovallik sağ sol yönünde uzun, ön arka yönünde dar olacak şekildedir. Alttaki resimde mor renkte gösterilmiştir:
Pelvisin alt açıklığına da pelvik çıkım denir. Pelvik çıkım da bu sefer ön arka yönünde uzun, sağ sol yönünde kısa olacak şekilde ovaldir. Bu yolun en dar kısmı bazı kemik çıkıntıların olduğu orta bölümdür. (Üst resimde yeşil renkte gösterilmiştir.)
Bebeğin başı da ovaldir. İki kulak arası mesafe alından enseye olan mesafeden daha kısadır. Ayrıca doğum yolculuğu süresince bebeğin başı çenesi göğsüne değecek şekilde öne eğiktir. Bu sayede baş mümkün olan en küçük çapı ile pelvise girmiş olur. Bu resimde de görüleceği üzere bebeğin başını nasıl tuttuğu geçişi için gerekli olan çapı değiştirir:
Doğum başladığı zaman çoğu bebeğin yüzü annesinin sağına bakacak şekilde durur, böylece oval başın uzun ekseni pelvisin girişindeki oval açıklığın uzun eksenine uyum sağlar. Bebek doğum yolunda ilerlerken, yani baş inerken, pelvisin yapısı gereği bebeğin başı da döner ve çıkıma geldiğinde bebeğin yüzü annesinin arkasına doğru bakar. Bu durumda yine bebeğin başının uzun çapı pelvisin alt açıklığının uzun eksenine uyum sağlamıştır.
Bütün bunlar tamamen mekanik kurallar çerçevesinde kendiliğinden olur. Kaydıraktan kaymak gibi. Zaten aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi pelvisin arka duvarını oluşturan kemik olan sakrum kemiği kaydırak gibidir. Kaydırağın, kendisinin üzerinden kayan kişiye yön vermesi gibi, bebeğin başı da pelvisin şekline göre yönünü değiştirir.
Hem bebeğin başı hem de pelvis katı ve sabit değildir. Tüm bu yolculuk sırasında ikisi de birbirine uyum sağlayacak şekilde değişirler. Bebeğin başını oluşturan kemikler birbiri üzerinde yer değiştirebilir ve yetişkin bir insanın kemiklerinden daha yumuşaktır. Bu sayede baş uzayıp incelebilir. Doğumdan sonra başı bu şekliyle gören aileler bazen korkarlar ama endişelenecek hiçbir şey yoktur, birkaç gün içinde her şey eski haline döner.
Pelvisi oluşturan kemikler arasındaki bağlantılar gebelikte hormonlar ve su içeriğindeki artış ile normalde olduğundan daha gevşektir. Bu sayede hem pelvis kadının gebe olmadığı zamana göre daha geniştir, hem de bacağın ve omurganın duruşu ile bu kemikler birbirine farklı açıda duracak şekilde hareket edebilir. Ayakta durup öne eğilen bir gebede pelvisin giriş kısmı olabileceği en geniş çaptadır ve doğumun ilk aşamalarında bu duruşu anne tercih eder.
Çömelmiş bir gebede ise pelvisin çıkışı olabileceği en geniş çaptadır, zaten doğum sırasında anneye ne yapacağı söylenmezse çoğunlukla çömelmeyi tercih eder.
Bu bahsettiğimiz hareketler tabii ki milimetrik düzeydedir ama doğum için çoğu zaman bu minik değişiklikler ağrıyı azaltmada ve bebeğin geçişine imkan vermede yeterlidir.
O yüzden doğumda gevşek ve rahat olmak ve sürekli hareket etmek önemlidir. Dikey pozisyonlarda durulduğunda yer çekimi de bebeğe yardım eder. Doğumda epidural anestezi ya da kesintisiz NST çekilmesi gerektiğinde anne hareketsiz sürekli aynı pozisyonda yatacağı için bebek gerekli hareketlerini yapamayabilir, anne kendisini en rahat hissettiği pozisyonu seçemez. Doğum yolunda zorlanma olduğu zaman ağrı hissedilir. Annenin en az ağrı hissettiği duruş bebeğin de o an için en ideal pozisyonu, açıyı, duruşu yapmasını sağlayan mekaniklerin işlediği pozisyondur.
Bu prensiple yaklaşılan doğumlara aktif doğum diyoruz. Annenin aktif olarak ne yapacağına karar verdiği doğum yani. "Anne nereden bilecek ki ne yapacağını, doğum uzmanı olan doktor, ebe değil mi?" diyenleriniz olabilir. Beden hepimizden iyi bilir neyin o an için doğru olduğunu. Yeter ki anne bedenini dinlesin. Doğru doğum yardımı gebeye ne yapacağını söylemek değil, gebenin ne yapacağını doğru hissetmesine olanak tanımaktır.
YORUMLAR