Bilinçli Medya Okur Yazarlığı


Milli Eğitim Bakanlığı ve RTÜK’ün ortak projesi olarak bir süredir okullarda Medya Okur Yazarlığı dersi veriliyor. Bu projeyi duyar duymaz üniversite yıllarıma geri dönmüştüm…


Sene 1990 ve ilk istatistik dersimizi vermek üzere sınıfa tüm enerjisiyle Deniz Gökçe giriyor. Hepimizin gözünün içine bakarak söylediği ilk cümlesi “Arkadaşlar gazetede okuduğunuz şeylere gözü kapalı inanmamayı, sorgulamayı öğrenin!” oluyor…


Şahsen bu cümleyi hiç unutmadım. Her küpürün arkasında başka bir hikaye olabileceği gerçeğini hatırladıkça, Deniz Gökçe Hoca’mı saygıyla anarım.


Ben üniversiteden mezun olalı epey uzun bir zaman geçti. Bu dönemde gazete, geleceği tartışılan “eski medya” oldu. Ben de internet yazarı oldum. Medya okur yazarlığı dersi alan çocukların yetiştiği bir ülkede olduğumu düşünerek bilinçli şeyler yazmaya dikkat etmem gerektiğini düşünüyorum ve haliyle medya tartışmaları ilgimi çekiyor.


Mesela Serdar Turgut’un HABERTÜRK gazetesindeki 12 Kasım 2011 tarihli “Gazetelerin İnterneti Olamaz” başlıklı köşe yazısının alt başlıklarını not etmişim.


Serdar Turgut’un ilk cümlesi şöyle: “Gazeteler ve internet, okuyucu ve içerik kalitesi açısından birbirlerinden iyice ayrışmaya başladılar.”


Yazıda, kaliteli yorum yapan gazeteleri ellerinden düşürmeyenler, kitap dükkanından vazgeçmeyen kitap okuyucuları, raflardan keyifle CD seçen müzikseverler “Tüketicinin Kalitesi” olarak tanımlanıyor.


Doğru söze ne denir. Ama sanal dünya gerçeğini de kabul etmeliyiz. İşte burada hem kaliteli hem bilinçli okuyucuyu ve tüketiciyi önemsemeliyiz.


Bizlerin üniversitede tanıştığı bu önemli algıyla şimdiki çocuklar ilköğretimde tanışıyor.


Medya Okur Yazarlığı dersinde iletişim, kitle iletişimi, medyada etik, medya ve ekonomi, televizyonun etkin nitelikleri, gazete inceleme, güvenli internet kullanımı gibi konularda eğitiliyorlar.




Daha da güzeli, öğrencilere dersin sonunda öğrendikleriyle ilgili “Söz Veriyorum” adlı bir sözleşme imzalatılıyor.


Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve RTÜK’ü kutluyorum. Umarım meyvesini veren ve daha yaygın bir proje olur.


Umarım medya da gençliğe söz verir ve özellikle internet yazarları klavyelerinin tuşlarına bilinçli gençliğin sorgulayan sesini duyarak basar.


Bilincimiz içsel gücümüzdür, öz bilgimizdir, sonsuz yaratıcılığımızdır. Bu nedenle ben başında bilinç olan her şeyi çok önemsiyorum. Hepimiz bilinçli medya okur yazarı olalım, bilinçli tüketici olalım, bu en zoru biliyorum ama bilinçli ebeveyn olalım. Ne çok yoruyoruz bilincimizi derseniz, biraz ona özen gösterin derim. Dingin olun, bazen sessiz olun…


Akıl ve beden sağlınız için bilinçli beslenin. Omega 3’ü ihmal etmeyin. Balığı sofranızdan eksik etmeyin.


Bu sene soğuklar denizlerimizin balıklarını üzdü. Onlar çok soğuk sulara alışkın değil. Yağlı olduğu için Omega 3 açısından da zengin olan ve artık marketlerde bolca bulunan somon balığını tercih etmeye çalışın.


Alarko tarafından Norveç’ten taze olarak ithal edilen somon balığı benim mutfağımın önemlilerinden. Bu hafta siz de deneyin; bilincinizi ve bedeninizi keyiflendirin…


>> Karidesli zencefilli somon tarifi için tıklayın...










Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.