Aynı anda iki farklı ses…
İşte o benim.
Aklımdan geçenin tam tersini yapan bir yanar dönerim.
Herkesi eğlendirip mutlu ederim ama kendime çok zarar veririm.
Bunu paylaşmayı da pek severim, çünkü yazdıkça rahat ederim…
İç sesim: Kalksam, spora gitsem, şöyle bir kendime gelsem…
Ben: Ay, haftaya başlarım…
İç sesim: Yok artık, işe güce üzülmek yok, aaa yeter!
Ben: Yani yeter de böyle de olmuyor ki…
İç sesim: Akşam karı koca dışarı çıksak, şöyle bir kafa dağıtsak...
Ben: Yok, olmaz, daha geçen hafta annemde kaldı. İki hafta üst üste olmasın.
İç sesim: Mutlu olduğu, severek yaptığı bir iş olsun, gerisi mühim değil.
Ben: İyi bir lise her zaman ona kapı açar. Çalışması lazım...
İç sesim: Bugün kendime mola veriyorum, ev falan toplayamam.
Ben: Çamaşırları yıkayayım, yemeği hazırlayayım, bir de toz alırım, sonra başlar mola.
İç sesim: Bu toplantıya kesin topuklu ayakkabı giyeceğim.
Ben: Nerede benim gri spor ayakkabılarım?
İç sesim: Her gün 10 bin adım atacağım.
Ben: Of, bugün karnım ağrıyor, yarın başlarım. Bir günden bir şey olmaz.
İç sesim: Can sıkıntımı evdekilere yansıtmayacağım.
Ben: “İyi değilim, birkaç saat odadayım, lütfen ben yokmuşum gibi davranın.”
İç sesim: Şu e-mail’lere cevap gelmemesine sinir oluyorum. Ama yok, ısrarla yazmayacağım.
Ben: Dur şunu da sorayım, yine cevap gelmezse susarım.
İç sesim: Bugün 2.5 litre su içeceğim.
Ben: Bak yine unutmuşum. Neyse, 1 litre de kârdır.
İç sesim: Yooookkkk, canım sıkıldıkça online sitelere bakmayacağım, alışveriş yapmayacağım.
Ben: Şu kabanı da alayım, acayip indirime girmiş, sonra kapatırım üyelikleri.
İç sesim: Kızları arayayım da akşam çıkalım.
Ben: Haftaya mı yapsak acaba? Pek bir üşendim…
İç sesim: Uzun süre oyuncak almayacağım, ev doldu taştı.
Ben: Bak ama bunu ne zamandır istiyordu. Alayım, sonra veririm.
İç sesim: Bugün telefonun sesini kapatacağım, iletişime bir gün mola.
Ben: Ya önemli bir şey olursa? Sesini kapatmayayım, acil çağrıları görürüm en azından.
İç sesim: Bir daha kendimi başkalarıyla kıyaslamayacağım.
Ben: Beceriksiz, bunu yapamıyorsun ki, kaçıncı söz verişin... Bak, yine atı alan Üsküdar’ı geçti, sen takıl kendi doğrularınla.
İç sesim: Bu akşam erken yatacağım, sürünüyorum yoksa ertesi gün.
Ben: E, herkes uyudu, benim saatler başladı. Şu filmi çok anlatıyorlardı, izlemem lazım.
İç sesim: Annemle dükkâna gideyim, yeni modeller öğreneyim, örgü iyi gelir.
Ben: Çok soğuk, haftaya giderim.
Oooo…
Daha yazayım mı?
Neydi?
Aklımdan geçenin tam tersini yapan bir yanar dönerim.
Herkesi eğlendirip mutlu ederim, ama kendime çok zarar veririm.
Bunu paylaşmayı da pek severim, çünkü yazdıkça rahat ederim…
YORUMLAR