Affedememek
Kişisel gelişim kitabı okuyor musunuz? Ben daha önce düşüncelerimi yazmıştım, anlatmıştım size. Çoğuna kaptıramıyorum kendimi. Altını çizerek okumaya başlıyorum sonra duruyorum. Söylenenleri yapamıyorum. Vazgeçebilmek dışında tamamını okuyabildiğim bir kitap yok. Onda da her söyleneni yapamadım ancak kendim için büyük adımlar attım.
Yapamadıklarıma gelince… Mesela, “Affetmek.” Hani bizi kıranları affedersek daha mutlu olacağımız söyleniyor ya. İşte ben bunu yapamıyorum. Bir kez denedim, kendi düşüncelerim ağır bastı.
- Neden daha mutlu olmak için bana attığı kazığı unutup onu affetmeliyim?
- Bu yaptıklarını nasıl görmezden gelirim?
- Affedilmeyi hak etmiyor ki!
Affettiğim zaman kendime değil sanki ona iyilik yapıyormuş gibi hissediyorum. Hatta ona da değil, onlara.
Kızdığım, kırıldığım, yara aldığım insan sayısı bir değil, iki değil. Ancak bir elin parmakları kadar da değil. İşin fenası zaman geçtikçe kırgınlığım daha da artıyor. Başıma gelen bazı kötü şeyleri de onlara yoruyorum. Ya da yaşadığım belirsizliklerin nedenini onlara bağlıyorum. İyice kaçıyor affetme hissim.
Bazen eşim, Arkın gibi olmak istiyorum. Siliyor atıyor kötüleri. Aklına getirmiyor. Bir kez sözünü etmiyor. Numara yapıyor sanıyordum ama sordum. Israrla sordum. Gerçekten sildiğini ve yoluna devam ettiğini söylüyor. Bana da dönem dönem geçmişe dönük yaşadığım için çok sinirleniyor. Haklı çünkü benim durduk yere üzülmem evi de etkiliyor. Evin enerjisi bir anda düşüyor, herkes geriliyor. Aynı konuları pişirip pişirip önüne koyuyorum.
Bir kez denedim. Dedim “Tamam, artık geçmişte yapılanları affedeceğim.” Birkaç ay böyle gitti, sonra yeniden patlak verdi. Beceremedim. En ufak bir olayda “Zaten eskiden de şunu yapmıştı” diyerek çektim kendimi aniden.
Başaramadım yani. Başarabilenlerin de bunu nasıl yaptıklarını çok merak ediyorum. Gerçekten yapabildiler mi acaba?
Becerebildiğim kısmı, kendimi affetmek. Kendi hatalarımla yüzleşmek. Gerek eskiden iş konusunda yaptıklarım, Arkın’la yaşadıklarımız, anneliğimde üst üste yaptığım hatalar. Onları affediyorum ki önüme bakabileyim, daha iyisini yapabileyim.
Başkalarını affetme kısmı ise koca bir HİÇ benim için. O insanları artık hayatımda istemiyorum, özür beklemiyorum ancak affetmek de işime gelmiyor. Rüyalarıma gelmelerinden sıkıldım, bilinç altımda olmalarından, en alakasız zamanda aklıma düşmelerinden de… Hatta sıkılmaktan öte bir durum, yoruldum.
Şimdi size soruyorum. Bunu yapabiliyor musunuz? “Onun hatası, onun davranışları, artık üzerimde taşımak istemiyorum” diyerek çat diye silip atabiliyor musunuz? Bir daha aklınıza getirmeden yaşayabiliyor musunuz?
YORUMLAR