Terapi olmasaydı
En son ekim ayında gördüm psikologumu. Çok özledim. Yaz öncesi yine gidesim var. Hatta hemen önümüzdeki hafta. Sıkıştım bazı konularda ve açılmaya ihtiyacım var.
Bana çok soruldu terapi faydalı mı diye. Nasıl anlatsam, nereden başlasam… Tam bir yıl gittim. Kimseye anlatmadıklarımı anlatıp, kendimi sorguladım. Şu an bazı konularda bu denli güçlü ayakta duruyorsam, nedeni Fatma Hanım’dır. İstemediğim bir şeyi gerçekten yapmıyorsam da. Başkasına ayıp olur düşüncesinin yanına “bana ayıp oluyor”u ekleten de o mesela.
Şimdi soruluyor ya, işte bazı örnekler vermek istiyorum. Bu durumlarda eğer terapiye gitmemiş olsaydım ne cevap verirdim. Abartmıyorum. İnanın hepsi benim kullandığım cümleler, aklımdan geçenler.
- Anne Nazlar’da kalabilir miyim?
- Çok istiyorsanız, onlar da müsaitse evet. Naz da bizde kalmıştı. Eğlenirsiniz beraber.
Terapiye gitmeseydim: Neden şimdi orada kalmak istedi? Evde mutsuz mu ki?
- Akşam yemeğe gitmesek, sen yapsan. Para harcamasak, bu aralar çok üst üste oldu.
- Haklısın, dağıldık fena, toplanmamız lazım.
Terapiye gitmeseydim: Şimdi yemeği mi çok görüyorsun bize?
- Şebnem Xxxx’i ne zamandır aramamışsın. Bir ara istersen, ayıp olmasın.
- Neden anne bir şey mi oldu?
- Yok gayet iyi ama aramıyormuşsun.
- O beni arasın anne. O beni arasın sorsun bir kez de!
Terapiye gitmeseydim:Haklısın, aramak lazım. İstemiyorum ama lazım.
- Offf, ayağın kırıldı diye mızıldanma. Ne hastalıklar var. Şükret haline.
- İyi de önce kendime bir üzüleyim, sonra şükredeyim. Yatıyor olduğumu üzülmeye hakkım var. İzin ver önce küçük resme bakayım sonra büyüğü göreyim.
Terapiye gitmeseydim: Haklısın. Bu da ne ki?
- İş yerindeki herkese şimdiden yazın ne zaman izin alacağımı söylemem lazım. Ona göre program yapacak herkes.
- Hadi gel bakalım takvime.
Terapiye gitmeseydim: E yuh ama! Daha kaç ay var. Kim öle, kim kala? Ben hayatta bakamam, kendin seç. Değişirsin gerekirse.
- O toplantıya gittiğimiz iş olmadı. Çok beğenmişler projeyi fakat bütçe yokmuş şu anda.
- Üzüldüm. Ama eminim başka bir şey olacak. Yılmak yok!
Terapiye gitmeseydim: Tabii olmaz. Bizim kıymetimiz bilen kim? Etik ve düzgün iş yapacağız dedik, kaptırdık her şeyi. Bütçe yok derler, yarın öbür gün başkalarıyla çalışırken görürüz. Hep aynı, hep aynı.
- YYY bu akşam gelmeyecekmiş.
- Hadi ya. Olsun başka program yaparız.
Terapiye gitmeseydim: Terbiyesize bak. Son dakika mı haber verilir? İçine etti gecemizin.
- Gördün mü ZZZ Twitter’dan nasıl laf çakmış?
- Tamam da bize söylediği nereden çıktı. Kadın görüşlerini yazmış. İlle laf çakmak olmuyor ki bu.
Terapiye gitmeseydim: Bakayım, a evet, resmen bize söylemiş. Karşılığını veririz madem…
- Anne babamla parka gitmek istiyorum.
- A gelsin, sorarız. Kesin kabul eder. Ne zamandır baş başa bir şey yapmamıştınız.
Terapiye gitmeseydim: Benimle gitmek istemiyor musun?
Bilmem anlatabildim mi?
Hazır bana sosyal medyadan gelen bu konuyla ilgili sorular artmışken yazmak istedim işte. Fırsatınız varsa mutlaka gibi. Kendiniz için. Yoksa da yaratın, lütfen.
İnsanın endişelerinin azalması, algınlıktan vazgeçmesi,istemediği şeyleri yapmayacağını söylemesi öyle keyifli ki…
YORUMLAR