Hatayı kabullenebilme erdemi ve Oscar rezilliği

Pazar gecesi bütün dünyanın inanmakta zorlandığı bir olay yaşandı gözümüzün önünde. La La Land'in yapımcısı yengesinin eltisinin kızına bile teşekkür ederken, birileri gelip ellerinden Oscar heykelciğini aldı ve Moonlight'a verdiler ödülü.


Bu olay yaşanırken kafamda Serdar Ortaç'ınkinden bile deli sorular vardı...





Nerdeyse yarım saat teşekkür konuşması yapıldıktan sonra mı anlaşıldı bu karışıklık, adamların elinden ödülü alıp sahneden indirip diğerlerini çağırmadan halledilemiyor muydu bu? Ne bileyim sonradan yapılacak bir açıklama ve özürle daha sancısız halledilebilirdi bu süreç gibi geliyor bana. Ay işim gücüm yokmuş gibi Oscar'ı kurtarmaya çalışıyorum, pes.


La La Land'in kel yapımcısının gözlerinde öyle bir sinir vardı ki, dedim aha kendi kafasında kıracak ödülü. Diğer ekibi çağırıp ödüllerini veren de o garibim oldu.


Tabii ki hemen bizimle kıyasladım bu evrensel rezil oluşu.


Tuba Ekinci'nin Tarkan ödül alırken sahneye atlayıp niye okul yaptırmadığını sorması kadar epik bir ‘fail’ idi pazar gecesi yaşanan. Bizimkilerin elinden ödül alsan düşünemiyorum yaşanacakları.


Çok özendiğimiz ‘Batı’ bile bunu yaptı ya, tamam artık bizim rezilliğimizin sonsuz bir mazereti çıktı. Oscar'da bile bu oluyorsa bizde yaşanan/yaşanacak her türlü beceriksizlik şimdiden haklı çıktı bile gözümüzde.


Moonlight yapımcısı ödülü yere koyup ayakkabısıyla fotoğraf atmadı mesela, inanamayarak kabul etti hevesi kursağında bir şekilde.


Akabinde bin tane özür, mahcubiyet, istifalar…





O gece sahneye çıkan hemen hemen herkes yeni başkan Trump'a bi laf sokma, karşısında olma, tepki gösterme yarışı içindeydi bir de. Sen laf sok sok sok, sonda yaşanan bir olayla malzeme ver turunç adama. Resmen onun canına minnet.


Twitter'la yatıp Twitter'la kalkan bir başkan olarak hemen kinayeli tweetini atmış kendisi. Ertesi gün de siyahi okul başkanlarını mı birilerini Beyaz Saray’da ağırlarken danışmanı Kellyanne Conway'in bir fotoğrafı yayınlandı ki, adam 3 saniye bile haklı konumda kalamıyor.


Kendisinin bütün iblis fikirlerinin altında bu kadının büyük payı var. Meşhur oval ofisin çok değerli koltuğunun üzerine ayakkabılarla çıkıp fotoğraf çekmeye çalışması zaten dünyanın nefretini kazanmış bir adamın içinde bulunduğu mevkinin ciddiyetini hala kabullenemediği şeklinde yorumlandı.


İki farklı "rezillik" ve iki farklı tepki var ortada. Bir taraf hatayı kabul edip, tüm taraflardan özür dileyip, bir daha yaşanmaması için çabalayacağını açıklarken, bir diğeri bırakın özrü, ‘ne var ki bunda’ diyor.


Ulan kadın ayakkabılarıyla koltuk tepelerinde geziyor Beyaz Saray’da, dünya kınıyor, ama bunlar hala "Nesi ayıp?"


Koskoca Amerikan başkanı bile hatasını kabul etmiyorsa ben şu zavallı Pelo nasıl edeyim? Yaş aldıkça, yaşadıkça bazı meziyetler kendiliğinden gelişiyor insanda. Özür dilemenin o kadar da büyük bir şey olmadığını, zaman zaman herkesin hata yapabileceğini kabulleniyorsun. Tabii bunlar olurken kalbin, ruhun paramparça oluyor, iki özür koymuyor insana.


Yanlış filme ödül verilmesinden kalbimin kırıklığına nasıl geldim, inanın ben de bilmiyorum…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Ece erken değil mi o ya?? Affgasggsgs
    CEVAPLA
  • Misafir pornocu değilmi o adam
    CEVAPLA
  • Misafir Kel yapımcıyı gözü bi yerden isiranlar el kaldırsın
    CEVAPLA
  • Misafir hahaha sonuna bayıldım
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.