Tecavüz yoksa taciz değildir

Hayatın olduğu gibi sosyal medyanın da en durağan günü Pazar bence. Sanki diğer günler zorla elimize tutturuyorlarmış gibi Pazar günleri ekranlardan gözümüzü, zihnimizi uzak tutup izne ayrılıyoruz yine kendi isteğimizle.

Geçtiğimiz Pazar günü ise inanılmaz bir gündem vardı. Hele bir de Ağustos ayının son Pazar'ı olmasına rağmen. Nevada Çölü gibi in cin top oynuyor sanırken Zincirlikuyu metrobüs durağına döndü ortalık. Referandum yapılsa bu kadar çok fikir belirten olmazdı herhalde.

Benim de şahsen tanıdığım Twiter kullanıcısı Berrak'ın başına gelen olay sonrası attığı tweet ile ülke öyle bir ikiye bölündü ki, hayretler içinde izledim.

Olayın en kısa özeti; internet üzerinden market siparişini getiren elemanın faturadan isim soyisime bakıp, Facebook'dan eklemesi ve akabinde yalnız ve şehrin dışında yaşadığı için tedirgin olan Berrak. İfşa etmiyor, taciz edildim demiyor, sadece endişesini Türkiye'nin en kurumsal şirketlerinden biri olan markaya iletiyor. Evet yalnız ve şehir dışı gibi şartları ne yazık ki belirtmek zorundayız çünkü burası Türkiye.

Bu iki tweet sonrası ne kezbanlığı kaldı, ne ilgi çekmeye çalıştığı, ne takipçisini arttırmak için bunu yaptığı.

Kötü niyet zihnini ele geçirmiş, empati yoksunu, kendinden ve kendi düşüncesinden başka hiçbir şeyi önemsemeyen insanlarla yaşadığımızı biliyordum da, bu kadar net bir kötülük görmek her defasında aklımı oynatmama sebep oluyor.

Sizi kim sevmedi de, canı için tedirgin olan genç bir kadını ilgi arsızlığıyla suçladınız?

Neymiş, şirketin CEO'su eklese böyle düşünür müymüş? Kuzum o sizin makam seviciliğiniz, servet düşkünlüğünüz. Herkes sizin kadar maddiyatçı olmayabilir, hiç aklınız almıyor değil mi?

Kocası tarafından öldürülen, abisi tarafından katledilen, tecavüzcüsüyle evlendirilen kadınlara o kadar alışmışız, o kadar normalleştirilmiş ki, "Amaaan ekleyivermiş işte, ne var bunda?" diyebiliyorlar.

Bugün faturadan ismine bakıp ekleyen adamın yarın cevap vermedin diye kapının önüne dikilmeyeceği ne malum? Sanki refah düzeyi öyle yüksek, akıl sağlığı öyle yerinde bir toplumuz ki, canımız için endişelenince ilgi arsızı oluyoruz.

"Sen bana mı baktın?" diyip birbirini deşenlerin ülkesi değil çünkü burası.

Konu ile ilgili öyle şeyler okudum ki, geleceğe dair kırıntısı bile kalmayan son umut damlaları da yok oldu. Mesela şu vatandaş bikinili fotoğraf koyduğu için tacize uğramasını normal görüyor. Asıl üzücü olan ise böyle milyonlarca davarla aynı topluma ait olmak.

Mini etek giydi öldür, güldü öldür, içki içti tecavüz et, erkekle konuştu infaz et…

Hele bir de kadınların öyle acımasız yorumları var ki, ben bunların hakları için mi didiniyorum dedirtiyor insana.

"Amaaan facebook'tan eklesinmiş, ne olsunmuş, alışkınmışız..." Alışma kardeşim, ben alışmıyorum. Minibüste en son siz kaldığınızda korkmuyor musunuz, gündüz vakti bile olsa bir dükkan bomboşsa tedirgin olmuyor musunuz, yemeğiniz geldiğinde içeride biri varmış gibi davranmadınız mı hiç? Sessiz bir yolda telefonunuz elinizde aramaya her daim hazır bulunmuyor musunuz?

Öğretmeniniz, patronunuz gözlerini dikip oranıza buranıza bakarken sessiz kaldığınızda, gururunuz paramparça olmuyor mu? Sesinizi çıkardığınızda insanların "Kim bilir o orospu da ne yaptı?" diye düşüneceğini bilmek peki?

Kalabalık bir otobüste kolunu milim milim size yaklaştıran sapığı rezil edemeyip ilerlemeye çalışmak yetmedi mi artık?

Kadınsın diye daha az maaş aldığın, her an can tehlikesi yaşadığın, değer görmediğin bir toplumda korkunu dile getirdin diye, diğer kadınlar tarafından "ilgi arsızı" olarak yaftalanmak beni çok ama çok üzüyor.

Elimizin altında internet, sesimizi çıkarabildiğimiz kadar çıkaracağımız, birbirimize en destek olacağımız yerde, kadının sesini çıkarmamasını diğer kadınlar önerince durum daha da vahimleşiyor.

Bundan bir kaç ay önce bir Youtube ünlüsünün "Tacize uğradığığaaammm" diye ortalığı ayağa kaldırdığına, sette sinirlenen kişiyi adı soyadı ile ifşa edip hedef gösterdiğine şahit olmuştuk.

Bu olayda ise ne ifşa, ne hedef gösterme, ne tacize uğradığım iddiaları var. Yapabileceği en medeni şekilde tedirginliğini dile getiren insana bu kadar yüklenilmez, bu kadar art niyetli olunmaz.

İlla bu adamın kapıya dayanması, canına kast etmesi, ya da somut bir şekilde tehlike yaratması mı gerekiyor. Karısını öldürene kadar adamı içeri atmayan yargı, "aile kurumu" için kadını dayakçı kocasıyla barıştırıp eve yollayan polisler mi ararsın...

Cahili, eğitimsizi anlarım (anlamam ama hadi onlar bi derece), eli kalem tutan okumuş etmiş insanların tecavüz, cana kasıt olmadan "Amaan bunu taciz saymayız, ilgi çekmek istiyor." düşüncesini anlamlandıramıyorum.

Hazır bu kadar nefret doluyken, canımızın değeri yokken öldürelim birbirimizi gitsin, hem ilgi de çekmiş oluruz, ne dersiniz?