Haftanın en iyi 3 gıybeti

"Ooo gıybet mi, alırım bir dal" diyorsanız doğru yerdesiniz.

Ortamlarda Sibel Can'ın durmadan alıp verdiği kiloları konuşup demode mi olmak istersiniz, yoksa birazdan anlatacağım son model kavgalarla "gıybet queen" mi olmak istersiniz?

İlk olayımız biraz uzaklardan. Ama Johnny Depp'e her zaman kalben yakınız, bir nefes uzağındayız... Kendisinden milyorlarca yaş küçük Amber Heard ile apar topar evlendiğinde karalar bağlamıştık. Gözümüz güzel kalmış, nazarımız iyi değmiş olacak ki 15 ay sonunda boşanıyorlar. Hem de ne boşanmak! İkili ne kadar güzelse, ayrılıkları o kadar çirkin.

Evlilik öncesi sözleşmesi imzalamadıkları için Amber, Johnny Depp'in oldukça geniş servetinden bir şeyler cukkalamak istiyor. Bizim yaşlı korsan mal kaptırmamak isteyince de "yok beni darp etti, yüzüme Iphone attı vs." gibi iddialarla Johnny Depp'i dayakçı ve uyuşturucu bağımlısı koca olarak lanse etmekten hiç çekinmiyor haliyle.

Yaş farkını falan geçtim ikisi dünyanın en alakasız iki insanı gibi duruyorlardı zaten. Artık apartman görevlisi bile evlenirken evlilik sözleşmesi imzalıyor, bu ne rahatlık Johhny'ciğim diyorum... Dayak iddialarına gelince, insanın inanası gelmiyor... Yani ben de sinirlenince telefon melefon fırlatmak isterim ama taksidi 36 ay daha ödeyeceğimden malıma kıyıp da atamam, Johnny Depp taahhüt düşünecek değil ya, sallamıştır aleti...

Nasıl başladığı hakkında hiçbir fikrim olmayan, dünyanın en alakasız kavgası oldukça dikkat çekiyor bu günlerde. Cemil İpekçi ve Hadise, hatta Hadise'nin kız kardeşinin de taraf olduğu bir garip olay söz konusu. Cemil İpekçi, Hadise'nin kilolarından giriyor, kız kardeşinin tasarımlarının kötülüğünden çıkıyor. Hadise tarafından söylenmiş bir şey duymadım ama Cemil İpekçi kanal kanal gezip ağzına geleni söylemekten kaçınmıyor. Hadise hayranı değilim lakin Cemil İpekçi bir durup kendisine baksın. 90 sonrası doğumlular magazinsel kimliği, sürmeleri, saçları dışında tek bir işini bilmez. Bir zamanlar fırtınalar estirirken devrinin bittiğini kabul etmeyip, son çırpınışlarda gibi. Fahiş fiyatlara ürün kakaladığı ünlülerin parası suyu çekince bu tür magazinden medet umuyor sanırım. Neyse, keep calm Hadisecim.

Yine yaş farkı, yine toplum baskısı. Bu sefer uzaklarda değil, yıllardır magazinin tam göbeğinde olan Serdar Ortaç ve eşi Chloe'den bahsedeceğim. Modellik yapan Chloe nasıl eşi olmadan Miami'ye gidermiş, Serdar buna nasıl izin verirmiş miş… Bir takım garip garip imalar. Arkadaş adam evlendi diye kadına sahip mi oldu, boynuna tasma takıp gezdirecek mi? Biraz vizyon yaaa. Chloe bir de Miami'de düşüp yüzünü gözünü morartınca "Serdar dövdü" oldu hemen... Hiç tanımam, nasıl bir insandır bilmem ama Serdar Ortaç kadın dövecek en son insan gibi duruyor. Hani Johnny Depp'den beklerim, Serdar Ortaç'dan beklemem.

Ülkenin en çok izlenen kanalında çıkıp da "kocası olmadan bir yere gidemez" yorumları yapın yapın, zaten eşi olmadan nefes bile alamayan kadınları iyice evlere hapsedin... O kötü zihinleriyle, yılan dilleriyle sabahın köründe ekrana çıkıp örümcek beyinli örümcek beyinli konuşanların hepsi hayatımızdan hızla yok olsun istiyorum.