Doğurmak, sağ beyin ve ben...
Geçtiğimiz hafta sonu doula ve doğuma hazırlık eğitmenliği kursumun bir parçası olarak Stefan Rippel'in doğumda rahatlatıcı teknikler ile ilgili çalışmasına katıldım. Eğitimin ilk günü tamamen enerjisel çalışmalara ayrılmıştı. Hamilelik sürecinde anneyi rahatlatan bu çalışmaları öğrendik ve birbirimize uygulayarak hissettik, deneyimledik. Kimimiz bu konulara daha yakın, kimimiz hayatında ilk defa duydu ve tabii ki kurs boyunca sol beyinler pek bir aktifti. "Nasıl olacak, ben bunu yapamam, hiçbir şey hissedemiyorum, nereden alacağım enerjiyi, ne oldu hissettin mi?" sorular, fısıltılar, isyanlar... Tabii grubumuzun çoğunluğu sağlıkçı olunca sol beyinlerin hızla çalışması da gayet normaldi.
Stefan bu sorulara cevap olarak bir tek şey söyledi: "Eğer yaşıyorsanız bu enerji sizde var ve bunu kullanabilirsiniz. Bununla kimseye zarar vermezsiniz, sadece deneyimleyin..."
Sol Beyin: Sorgulayan, hesaplayan, yargılayan, düşünen, mantıklı, planlı, rasyonel, matematiksel, problem çözer, disiplinli, analitik, ayrıntıcı... Bu sorular hep sol beyinden çıktı. Meraklı ve mızıkçı küçük bir çocuk gibi kurulan oyunu beğenmeyince ortada tepinip durur.
Biraz sonra buzlar çözüldü, katılaşmış yanlarımız yumuşadı ve kendimizi sezgilerimize bıraktık. Sağ beyin kendini sahnenin ortasına atıverdi. O bir hayalci, içgüdüsel, o bir duygusal, sezgisel, kendiliğinden, dokunarak öğrenen, sanatçı... Anlayacağınız bizin rutin hayatımızda pek az işi var. O, bir arkadaşa bakıp çıkan cinsten.
Ben bu hafta sonu bir kere daha gördüm ki, içimizde bir yerlerde duygularımızın kaydını tutan minik insancıklar var ve aklımız unutsa da bedenimizin bir yerine o anılar çakılıp kalıyor ve bazen bir dokunuşla hepsi suyun üzerinde beliriyor. Akıllı geçinen sol beyinin unuttuklarını, sevgili sağ beyin hatırlatıyor.
Burnuma güzel bir koku geliyor ve çocukluğuma gidiyorum. Anneannemin evi gibi kokuyor, tarçınlı ve sıcak... Kendimi güvende ve sevgiyle sarmalanmış hissediyorum. Allaha şükür sağ beynim tıkır tıkır çalışıyor.
Doğum süreci de, sağ beyinin (eğer izin verilirse) aktif olarak çalıştığı (çalışması gereken) bir süreç. Çünkü doğum içgüdülerin, duyguların, bedeninden yükselen herşeyi kabul etmenin ve olana kendini teslim etme zamanı. Saatleri ve santimleri sayarak, yakınlarımızı hastane odasına doldurup doğum sürecini altın günü moduna sokarak, durmadan sol beyni aktif tutacak uyarıcıları etrafımıza toplayarak doğumumuzun su gibi akmasını sağlayamayız. Sonuç olarak tamamen doğal akacak bu süreci ya ilaçlarla hızlandırmaya ya da tamamen sol beyinde kaldığınız için yüksek hissettiğiniz doğum dalgalarını, daha az hissetmek için epidural aneljeziye ihtiyaç duyabilirsiniz ve bilmelisiniz ki her medikal müdahale ardından başkasını getirir!
Doktor seçmek, doğum tercihleri formu hazırlamak, hangi hastanede doğuracağınıza, doğumda destekçi olarak kimleri yanınızda istediğinize karar vermek için sol beyninize ihtiyacınız olabilir ama doğurmak için asla!
YORUMLAR