Böyle müslümanlık, böyle insanlık olmaz!

Höt zöt diye konuşan, kendi egoları içinde boğulan, şiddet yanlısı, yalancı, dini kullanarak insanları sömüren, oy toplamak için fakir vatandaşlarımıza sadaka gibi makarna dağıtan, anneannemin başındaki örtüyü kullanarak siyaset yapmaya çalışan, kulağı sağır, gözleri kör, dilleri zehir bir başbakan istemiyorum...

Tamam, bizlerden bu denli orantısız zekâ, birlik ve beraberlik ve barış şarkıları beklemiyordunuz. Anladık korktunuz ama hastanelere ve revirlere gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etmeniz, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden saldırmanız, doktorlarımızı, avukatlarımızı gözaltına almanız, masum insanların gaz maskelerine, baretlerine el koyup üstlerine biber gazı atmanız, insanları acımasızca dövmeniz, gözlerinin çıkmasına, ölmelerine sebep olmanız, normal su yetmezmiş gibi içerisine kimyasal madde yada her neyse (sizin deyiminizle ilaç) karıştırdığınız suyla insanları yakmanız sizin insanlıktan nasibinizi almadığınızı bir kez daha kanıtladı.

Hükümet uyuyor, milletvekilleri sus, pus olmuş, medya bastırılmış, satın alınmış...

Dünya basını ayağa kalmış bas bas yapılan bu insanlık dışı şiddeti konuşurken cumhurbaşkanımız nerede? Şimdi konuşmazsa ne zaman konuşacak?

Neden kimse bu şiddete engel olmak için bir şey yapmıyor?

Halkı sakinleştirmek yerine yaptığı mitinglerle adeta gövde gösterisi yapmaya çalışan, halkı kendisine oy veren ve vermeyenler olarak ikiye bölen, kendi fikirlerine ters düşen zihniyeti konuşmalarıyla daha fazla ateşleyen başbakanın acaba aklı başında mı?

Ethem Sarısülük'ün cenazesi polisler tarafından yollarda bekletilirken, annesinin konuşmaları içinizi dağlarken siz bizim verdiğimiz vergilerle, belediye otobüslerine doldurduğunuz insanları rahatlıkla kazlıçeşmeye nasıl toplamaya cesaret ediyorsunuz? Oraya toplanan insanların hiç mi vicdanları yok?

Bunların hiçbirini bilmiyorum, tek bildiğim böyle müslümanlık, böyle insanlık olmaz...