Yürü be Meltem…

Son zamanlarda ana başlıklar dışında haber dünyasını pek takip etmiyorum.

Televizyon hiç izlemiyorum. Gazetelere internetten dediğim gibi gerekmedikçe tıklayıp detay almadan bakıyorum. Bu da benim bir nevi tatilim belki de…

Yorumları, sirkülasyonları takip etmiyorum. Yine de ister istemez kulağınıza geliyor pek çok şey…

Geçenlerde çok eski bir arkadaşımın evlilik haberi üzerine epey yazıldı çizildi: Meltem Cumbul. Meltem’i tanıyalı 20 seneden fazla oluyor.

O zamanlarda bile kıpır kıpır, yerinde duramayan, enerji ve heyecan dolu bir kızdı.

Şimdi de öyle bir kadın oldu. Aynı jenerasyonuz. Aramızda 1 sene ya vardır, ya yoktur. Sanırım o da akrep burcuydu benim gibi…

Pardon ama neden bu kadar sorun oldu Meltem’in genç biriyle evlenmesi? Kimsenin yuvasını yıkmadı, kimsenin adamını elinden almadı. Bekâr bir kadın olarak bekar biriyle bir ilişki yaşadı ve evlendi.

Adamların genç kadın istemesi normal de, bizim genç erkek istememiz mi anormal? Hayır, efendim değil! Olmayacak da…

Ayak uydurabildiğin, yan yana durabildiğin, kafanı uyuşturabildiğin (ve eğitebildiğin ) sürece genç erkeklerle olmak isteyen kadın olacaktır.

Yıllar önce bana çok yakın bir erkek bireyin kendinden yine 10 küsur yaş büyük bir kadınla beraber olduğu haberini almıştık. Oğlanın annesi ve babası son derece hoşnutsuzdu bu durumdan. İçi içlerini yemişti ya oğulları bu kadınla evlilik kararı verirse diye…

Ben o zamanlar anne değildim. Üstelik sanırım 20’lerimin sonundaydım. Ve bu durum bana garip gelmişti, ne vardı ki bunda?

“Anne olunca anlarsın,” demişlerdi…

Oldum, üstelik erkek annesi oldum. Yine de anlamış değilim. Oğlum istediği insanla beraber olabileceği gibi, ben de 40’larında biri olarak kusura bakmayın ama genç biriyle olmanın enerjisinin hakkının verilmesinden yanayım.

Yanlış anlamayın, gençlerle ilişki derken illa ki aşk ve seksten bahsetmiyorum.

Her türlü ilişki için (iş, arkadaşlık, romantizm, görüşmeden yazışma, aşk, seks… Evet, hepsi) genç iyi geliyor. Bir enerji veriyor. Farklı bir alışverişi var gençlerle olmanın. Tabii almayı bilirseniz…

Ben işyerinde de genç ve hoş insanların bizle çalışmasını çok sevmişimdir.

Hemen arkadaş olurum, onlarla konuşurum. Yaşıtlarımla muhabbet etmektense, onlarla onların dünyasında olup bitenleri dinleyip öğrenmeyi tercih ederdim. Tabii benim rahatlığım, tecrübelerim ve bunları mizahi anlatım tarzım da onları pek keyiflendirir.

Kendini hep ileriye götürmeye çalışan, çevrelerindekilere özen gösteren, pozitif enerji yüklü, tek başına bile olsa ayakta durmaya hatta koşmaya gayret eden, hayatta hala yaşanacak çok güzel şeyler olduğuna inanan ve bunlar için çabalayan, kendisi kadar sevdiklerini de mutlu etmeyi seven kadınlar için yaş sınırı yoktur.

İnsanları sınırlamaya gerek yoktur çünkü. Ne yaşlarıyla, ne cinsiyetleriyle, ne tercihleriyle…