Gülmek ve güldürmek hala para ediyor

Ne demiş büyüklerimiz? Gülmek dudaklarımızla yapabileceğimiz ikinci en iyi şey!

Yıllar önce Esquire Dergisi’ne bir konu hazırlamıştım. Konu özetle güldüren erkeklerin çekici, seksi olduklarına, pek çok erkeğe tercih edilebileceğine yönelikti.

Karikatüristlerden, komedyenlerden, kısacası komedi ve gülmekle alakalı farklı alanlardaki erkeklerden de görüşler alarak hazırladım yazımı.

Hatta kendilerini güldüren erkekleri sevdiklerini söyleyen 2 kadından da görüş aldım.

O iki kadın, o zamanlarda hemen hemen her gün görüştüğüm iki yakın arkadaşımdı. Zaten böyle görüş alınıp verileceği zaman yakın arkadaşlar her zaman işe yarardı. Resimleri de vardı bende. Haberi fıstık gibi tamamlamıştım.

Ve dergi çıktı.

Başlık: Neden güldürünce veriyorlar!

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü çünkü bu başlığın altında iki en yakın arkadaşımın adı ve resmi vardı. Hatta birinin kahkahalar atarkenki resmi…

İlişkilerde gülmek ve güldürmek söz konusu olduğunda bunu hep hatırlarım.

Şimdilerde anlatırken gülüyorum ama o zaman çok mahcup olmuştum.

Yalan mıydı?

Hayır değildi! Ama böyle “dan dan dan” inmesi ağır oldu tabii…

Geçenlerde bir dergide erkeklerin seks hakkında bildiği yanlışlar başlığında bir tanesi de güldüren erkeğin seksi olduğuydu. Yani dergi “güldüren erkek seksi değildir” demek istiyordu.

Hayır, güldüren erkek seksidir.

Tabii şaklabanlıkla değil, zekâsıyla güldüren erkek seksidir.

Eski zaman filmlerinde Jerry Lewis gibi (yazılar 40 yaş yazıları olunca, örneklendirmeleri de ona göre yapmalıyız) mimiklerle, anlamsız yüz ifadeleriyle güldürmek değil…

Güldürmek zekâ ve başarı demektir. O yüzden de seksidir. Seksi olmayan, yatakta komiklik yapmaktır.

Gerçi arada bir sevişme sırasında da “yerinde bir espri” eğlence katabiliyor ama bunun kıvamını yakalamak çok zor. O yüzden riske etmeye gerek yok.

Yatakta aslan kaplan gibi olunmaya devam edip, esprileri sonrasına ya da öncesine saklanması taraftarı olduğumu belirtirdim o yazıyı yazıyor olsaydım.

Kırklarına geldin mi güldürülmek zorlaşıyor açıkçası. “Eskisi gibi gülmek” hatta “Eskisi gibi gülme krizine girmek istiyorum” dediğimizi çok biliyorum.

Maalesef ne eskisi kadar sık, ne de eskisi kadar yoğun ve dolu gülemiyoruz artık.

Çok daha yorgun bir beyine ve rafine bir espri anlayışına sahibiz. Artı yaşadıklarımız bizi ağırlaştırdı, olgunlaştırdı. Endişelerimiz, korkularımız arttı.

Bizi “kendi acıklı halimizden” daha çok güldüren bir durumun olma ihtimali azaldı. Bu durumda da gülmek zorlaştı. Bu bir gerçek… Ama gülmeye olan ihtiyacımız da daha büyük bir gerçek…

O yüzden güldürebilen bir erkek her zaman prim yapar.

Şu anki sıkıntılarınızın üstüne sıkıntı katacak, üzerinize ağırlık ekstra bindirecek biri yerine beraber güldüğünüz, herkesin sıkıntısını kendisine sakladığı (ya da yeri geldiğinde özetle kısaca paylaştığı) bir ilişki çok daha tercih edilebilir olmaz mı?

Bence kesinlikle olur. Üstelik ciddi bir kıtlıkta, sadece bir insanın adamakıllı komedi dizisi yazdığı bir ülkedeyiz. Onu yazanın da kadın olması ne komik değil mi?

Bu arada şöyle bir soru takıldı kafama? Peki erkekler güldüren kadına nasıl bakıyor? Çünkü ben de ara ara (Hatta diğer kadınlara oranla sıkça) insanları güldürebildiğimin farkındayım.

Bu durum erkeklerin gözünde nasıl bir etki uyandırıyor? Fikrine çok güvendiğim 2-3 kişiye açıkça sordum. Bana bu işin biraz karmaşık olduğunu söylediler.

Bazı erkekler, kadını kanatları altına almak isteyen erkekler, güldürebilen kadınlardan pek hoşlanmıyor anladığım kadarıyla.

Hatta bu kadın onu korkutuyor biraz. Ama keyifli vakit geçirmek isteyen, yan yana yürüyebileceği kadın arayan erkek için güldüren kadın zeki, onu şaşırtan kadın oluyor. Ve tabii ki tercih ediliyor.

Doğrusunu isterseniz anladığım kadarıyla güldüren kadını beğenen erkekler daha cesur, kendinden emin ve zekiler.

Ferahladım. Çünkü birinci tipi ben de pek istemem. Onları korkutup kaçırıyorsam, isabet!

Benim için beraber eğlenmek bir ilişkinin ilk ilk ilk kuralı… Ama eğer siz kanatları altına girecek bir erkek istiyorsanız pek zeki ve komik olabileceğinizi çaktırmayın derim.