Diyordum ki...

Büyük harfle övüp,küçük harfle eleştirsek…


Öfkeyle davranmadan üç derin nefes alabilsek…


Her gün bir kişiyi mutlu etmeyi kendimize iş edinsek…


Her şeyi kibarca söylemenin ve istemenin yolunu bilsek…


Yanlış yapınca kabullensek, egomuza yenilmesek….


Konuşmak için konuşmayıp anlamlı sessizlikleri daha çok sevsek…


Yalnız kalma lüksünü kendimize çok görmesek…


İçimizdeki çocuğu arada sokağa çıkarıp gezdirsek…


Sağı solu düşünmeden kahkahayı patlatıversek…


Derin derin OFFF’ları “OHHH Çok şükür”lere çevirip son anda dönüştürsek….


Birini yargılamak üzereyken sussak ve “kim bilir?...” desek


Sevgileri büyütüp, kini ve nefreti küçültsek…


Geçmişten hatırı olanlara bir şans daha verebilsek…


Ertelemesek,korkmasak,gözümüzde büyütmesek…


Sevdiğimizden esirgemiş olduğumuz her şeyi faiziyle ödesek…


Faraziyede bulunup senaryolar üretmesek…


“Ben onun yerinde olsaydım…”la başlayan cümleler kurmasak…


Bazı şeyleri duymazdan gelsek de yorup,yorulup yersiz irdelemesek…


Kırıldığımız insanın sözüne değil, özüne bakabilsek…


Geçmişin çoktan “geçmiş” olduğunu hakikaten anlayabilsek de…


Büyüdükçe küçülüp,yaşlandıkça gençleşsek…


Sevgiyle kalın,

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.